Doug, Spence'in üzgün olması hoşuna gidiyor çünkü sana, kendi hayatını daha iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | . تريد منه أن يكون غير سعيد لأنه يشعر ثم حياتك الخاصة على نحو أفضل. |
Benim vasıtamla yaşamayı bırak ve kendi hayatını yaşa! | Open Subtitles | كل ما اريده منك ان تعيشي حياتك الخاصة وتتوقفي عن مضايقتي |
Bir başkasını kurtarmak için kendi hayatını tehlikeye atan kimse kötü olamaz. | Open Subtitles | لا أحد الذين يخاطرون حياته الخاصة لحفظ آخر يمكن أن يكون الشر. |
Hem Marianne, hem değil. O kendi hayatını yaşar. | Open Subtitles | ماريان هي السبب , و هي ليست السبب انها تعيش هنا حياتها الخاصة |
Gerçekten, kendi hayatını beni öldürmek için feda etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت واقف أمامي بحق مستعد للتضحية بحياتك لتأخذ حياتي ؟ |
Çocuğunu korumak her anne babanın görevidir ama kendi hayatını yaşamak çocuğun zorunluluğudur. | Open Subtitles | إنها مهمة الآباء حماية أولادهم، ولكنه واجب الأولاد عليهم أن يعيشوا حياتهم الخاصة. |
Bu sana, o aptal garajdan kurtulmak ve kendi hayatını kurmak için harika bir fırsat. | Open Subtitles | هذه فرصتك لأن تبتعد عن التعرض للعقاب من ذلك الغبي في الكراج وتصنع حياتك الخاصة |
İşler değişiyor ve senin de kendi hayatını yaşaman gerek. | Open Subtitles | الأشياء تتغير و يجبُ عليك أنتِ أيضاً أن تكون لكِ حياتك الخاصة |
Artık kendi hayatını yaşa, benim elimdekileri almayı bırak. | Open Subtitles | احصلي على حياتك الخاصة وتوقفي عن سرقة حياتي. |
Sürekli ne yapman gerektiğinin söylenmesi, hiç bir zaman kendi hayatını yaşayamamak. | Open Subtitles | دائما يُقال لكِ ما يجب القيام به لاتعيشين حياتك الخاصة |
kendi hayatını al ama benimkini çalmaktan vazgeç artık. | Open Subtitles | أحصلي على حياتك الخاصة , وتوقفي عن سرقة حياتي |
Seni kırmak istemiyorum ama yapma yahu! Biraz da kendi hayatını yaşa. | Open Subtitles | لا أحاول جرحك ولكن يا للهول، عليك عيش حياتك الخاصة. |
Bizden uzaklaşıp bağımsız olmak kendi hayatını kazanmak ve kendi halinde biri olmak istedi. | Open Subtitles | هو كان يحاول الإفلات منّا ويكون مستقل ويبدأ حياته الخاصة ويكون إنسان لوحده |
Katilin kendi hayatını kontrol altında tutamadığını söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّ القاتل لا يشعر مسيطرة على حياته الخاصة. |
Hiçbir şey yapmayacak mıyız? Hayır, müdahale etmeyelim de kendi hayatını yaşasın. | Open Subtitles | نعم راي ، لا شيء ما رأيكم بألا نتدخل وندعها تعيش حياتها الخاصة ؟ |
- kendi hayatını kurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حبيبى,انها فقط تحاول الحصول على حياتها الخاصة |
100 altın. Sen kendi hayatını hafife alabilirsin ama Aya benim sorumluluğumda. | Open Subtitles | ربما تستخفين بحياتك لكن اريا هو مسئوليتي. |
Şimdi, kendi hayatını riske atabilirsin ama ben atamam. | Open Subtitles | الآن ، يمكنك أن تخاطر بحياتك لكن ليس بحياتى |
Sana o kadar zaman bağımlı olan biri aniden kendi hayatını yaşayıp artık sana ihtiyaç duymayıveriyor. | Open Subtitles | شخص اعتمد عليك لفترة طويلة جدا و فجأة غادروا ليعيشوا حياتهم الخاصة و لم يعودوا بحاجة لك بعد الان |
Eğer kâğıtları imzalarsa sadece kendi hayatını mahvetmeyecek bu şirkette çalışan binlerce insanın hayatını da mahvedecek. | Open Subtitles | إذا وقّع تلك الورقة، فلن يقوم بتدّمير حياته الخاصّة فقط بل حياة الآلاف ممَن يعتمدون على تلك الشركة لكسب قوتهم |
kendi hayatını bizim için riske etti. Peter karşısında, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد خاطر بحياته من أجلنا ضد "بيتر" ، أتذكر هذا ؟ |
Parayı bulan, halkını kurtarmak için kendi hayatını feda edecek. | Open Subtitles | وقد أخفيت في أحداها عملة معدنية من يجدها يجب أن يضحي بحياته |
"Ben zaten ölüyüm zamanın varken kendi hayatını yaşa." | Open Subtitles | يقول لأنه مات على أي حال، أنها ينبغي أن يكون الوقت من حياتها. |
Bana ilk geldiğinde kendine uygun gelen şekilde kendi hayatını yaşamak istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | عندما جئت أولا لي، قلت بأنّك أردت للإعتقاد لك... لعيش حياتك... |
O, Eyalet Başkanını kurtarmak için kendi hayatını riske attı. | Open Subtitles | هو خاطر بحياتهِ لإنقاذ رئيس الوزراء |
Ama biz yetişkin insanlarız, haydi aynı fikirde olmamaya razı olalım sen kendi hayatını istediğin gibi yaşa ve ben de kendi hayatımı öyle-- | Open Subtitles | لكن نحن ناضجات،تعلمين ... نحن نختلف و نتفق أنت تعيشين حياتكِ كما تريدين ... و أنا أعيش حياتي كما أريد |
Annen kendi hayatını yaşamana izin vermeyecek mi? | Open Subtitles | ألا تستطيع أمك أن تتركك تشق حياتك بنفسك ؟ |
kendi hayatını askıya alarak yardım etmediğin tek bir kişi bul buradan. | Open Subtitles | أوجد أي شخص هنا أنتِ لم تساعديه بأنك وضعتي حياتك على المحك |
O köle için kendi hayatını vermeye razı mısın? | Open Subtitles | أنتَ تُضحى بِحياتك فى سبيل ذكراها ؟ |