"kendini güvende" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالأمان
        
    Burada annem için kalıyorum. Yanında olduğumda kendini güvende hissediyor. Open Subtitles أعيش هنا فقط لأجل أمي إنها تشعر بالأمان لوجودي معها
    Bak, biliyorum kendini güvende hissetmiyorsun ama inan bana sanırım yapacağın en iyi şey iyi bir uyku çekmek olacak. Open Subtitles بيكا أعرف انكِ حقاً لا تشعرين بالأمان ولكن ثقي بي أنتِ بأمان أظن أن أفضل شيء لكِ هو أن تنامي
    Belki bunca zaman sen hatalıydın, belki kendini güvende hissedemiyor. Bir şey farketmez. Open Subtitles , ربما كنت مخطئاً طوال الوقت ربما كانت لا تشعر بالأمان طوال الوقت
    Ve ben de veriyorum. Çünkü böylece kendini güvende hissediyor. Open Subtitles .. لذا ، أنا أسمح لها لأن هذا يشعرها بالأمان
    Dinle, bir adamın kendini güvende hissedebileceği tek yer hücresidir. Open Subtitles زنزانة احدهم يجب ان تكون المكان الذي يشعر فيه بالأمان
    Katilinin bir anlaşma daha yapacak kadar kendini güvende hissetmesini istiyoruz. Open Subtitles نحتاج قاتله للشعور بالأمان بما فيه الكفاية لعمل إتّفاق أكثر واحد.
    Burada kendini güvende hissetmesi için biraz daha zamana ihtiyacı var. Open Subtitles وهو ستعمل بحاجة الى مزيد من الوقت أن تشعر بالأمان هنا.
    Bir insan kendini güvende hissetmezse üretici olamaz, kendini büyük hissetmezse, kendi içinde "ben yeteri kadarını aldım!" seklinde hissetmezse üretemez. TED لا يمكن للشخص أن يساهم الا عندما يشعر بالأمان, عندما يشعر بأنه كبير, عندما يشعر: أنا لدي الكثير.
    Bu grup, büyük olduğu için kendini güvende hisseder. Oysa sadece büyük bir hedef oluştururlar. Open Subtitles يحسون بالأمان لأن ذلك كبير إنهم يختارون أهداف كبيرة فقط
    Pekala. Çünkü kalabalık sokaklarda yürüdüğü zaman kendini güvende hissediyor. Sebebi bu. Open Subtitles حسناً , لأنه عندما يمشى فى شوارع مزدحمة , يشعر بالأمان
    Zihni kendini güvende hissettiğinde tekrar gerçeği görmeye başlayacak. Open Subtitles ستبدأ رؤية الواقع مجدداً عندما يشعر عقلها بالأمان.
    İşyerinde kendini güvende hisseden mutlu çalışanlar-- Open Subtitles العمّال السعداء الذين يشعرون بالأمان في وظائفهم.
    Eğer bir hasta kendini güvende hissedecek kadar size güvenmezse size karşı dürüst olmaz. Open Subtitles إذا كان مريض لا يشعر بالأمان كفايةً ليثق بك. لن يكونوا صادقين معك
    kendini güvende hissetmek için çökebilecek bir odayı seçtin. Open Subtitles لقد إخترتي الغرفة الوحيدة المهددة بالإنهيار لتشعري بالأمان فيها
    Doğru tasarlanmış bir park insanlara kendini güvende hissettirir. Open Subtitles التصميم الصحيح لمتنزه يشعر الناس بالأمان مبنى مدرسه يمكن ان يكون عملى وجميل
    Dawn onun yanında kendini güvende hissediyor. Başka seçeneğimiz yok. Şu anda elimizdeki tek kişi o. Open Subtitles داون تشعر بالأمان معه , ليس لدينا خياراً الآن , إنه كل ما لدينا
    Hava akımlarının üstünde uçabilen bir uçak yaparsak herkesin kendini güvende hissetmesini sağlayabiliriz. Open Subtitles سنصنع طائرة تتغلب على عوامل الطقس يمكن أن نجعل كلّ رجل وامرأة وطفل بهذه البلاد يشعرون بالأمان فوق السحاب
    Muhtemelen kendini güvende hissedeceği bir yere gitmiştir. Open Subtitles إذن من المحتمل ذهبت إلى مكان ما تشعر فيه بالأمان ، صحيح ؟
    kendini güvende hissetmiyordu, ben de bizim eve götüremedim çünkü Rose anlayamayabilir. Open Subtitles ..إنها لا تشعر بالأمان ، ولم أستطع إصطحابها إلى منزلي تعلم ، إن روز لن تتفهم الأمر
    Etrafında bulunanlardan, kesip kırparak, kendini güvende ve huzurlu hissettiğin alternatif bir dünya yarattın. Open Subtitles أخذت قطع واشياء من بيئتك المحيطة وأبدعت كون بديل حيث تشعر بالأمان والأطمئنان.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more