| Çünkü kendinle takıla takıla sonunda kendi canına kıyarsın sen. | Open Subtitles | لانك اذا استمريت فى الحياة مع نفسك ستريد قتل نفسك |
| Tanrı'm, kendinle ilgili çok yüksek fikirlerin var değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي، لديكَ حقاً فكرة سامية عن نفسك أليس كذلك؟ |
| kendinle ilgili her şeyi değiştirmeden önce şunu bil kendini bu noktaya getirdin. | Open Subtitles | لذا قبل أن تحاول تغيير كل شيء يتعلق بك، لديك نفسك حتى الآن. |
| kendinle iftihar etmelisin. Çoğu kişi dışarıda beklemeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخوراً بنفسك أغلب الرجال كانوا سيبقوا بالخارج |
| Fakat sen kendinle ilgilenemezken benimle nasıl ilgileneceksin merak ediyorum. | Open Subtitles | ولكن يجب عليك ان تعتني بنفسك اكثر مما تعتني بي |
| En azından, kendinle ilgili bir şeylerin farkına varacaksın. | Open Subtitles | أسوأ شئ ممكن أن يحدث هو أنك ستتعلم شئ ما عن نفسك |
| Bu bir mücadele ama sen kendinle de mücadele ediyorsun. | Open Subtitles | إذاً هذا صراع، وأنت تتصارعين مع نفسك أيضاً، مفهوم؟ |
| Sen kendinle gurur duymalısın Hackelberry. | Open Subtitles | سوف تكون نفسك مَن تَفخر بك، أيهـا المغرور |
| Sen kendinle gurur duymalısın, Huckleberry. Ne kadara ihtiyacın var? | Open Subtitles | سوف تكون نفسك مَن تَفخر بك، أيهـا المغرور |
| kendinle nasıl baş edebildiğini bilmiyorum adamım. | Open Subtitles | يارجل، أنا لا أعرف كيف يمكنك التعايش مع نفسك. |
| Demek istediğim, hayat tamamen tavırla ilgilidir ve bu akşam, kendinle ilgili tamamen iyi hisler beslemen gereken bir akşam. | Open Subtitles | . . واللّيلة، فقط يَشْعرُ بالارتياح حول نفسك. |
| Eğer kendinden hoşnut değilsen kendinle uğraş derler. | Open Subtitles | أنت تعلم أخبرني بعض الاشخاص إن كنت غير راض عن نفسك فعليك العمل على تحسين نفسك |
| kendinle barışık olmadın. Charlie, Neden bir tatile çıkıp her şeyi aşmıyorsun? | Open Subtitles | أنت ما تدافع عن نفسك قط، تشارلى لم لم تأخذ عطلة عندما رحلت ليلى؟ |
| Sadece kendinle ilgiliydin. | Open Subtitles | كالعادة، لم تكن مهتماً سوى بنفسك وفكرك المريض |
| Hep kendinle meşguldün. Büyük Amerikan yönetmeni olmak istiyordun. | Open Subtitles | لقد كنت لاتفكر الا بنفسك وقتها وتريد ان تصبح اعظم فنان على الاطلاق |
| kendinle ilgilenmezsen bizimle nasıl ilgilenirsin, nasıl? | Open Subtitles | كيف ستعتني بنا إن لم تستطع الاعتناء بنفسك |
| Eğer korkunu yenerek kendinle bütünleşmezsen hiçbir şekilde partnerinle bütünleşemezsin. | Open Subtitles | والإرتباط بنفسك فمن المستحيل بالتأكيد أن تتواصلي مع شريكك |
| Gelmen güzel. kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | من الجيد لك أن تأتي يجب أن تكون فخوراً بنفسك |
| Bütün şaşalı kariyerin boyunca kendinle insanların lideri olarak gurur duydun insanları yargıladın. | Open Subtitles | , كل ما تفكر به مجدِك العظيم لقد كنت تفخر بنفسك أنك زعيم الرجال . وتقود ناس |
| Esasında, şu an kendinle konuşuyorsun. | Open Subtitles | إذاً.. انتِ حقاً تتحدثين إلى نفسكِ الآن. |
| Sorumluluk artık sende değil. Eve git ve kendinle ilgilen. | Open Subtitles | لم تعد مسؤوليتك, لذا أريدكِ أن تعودي لمنزلكِ وتعتني بنفسكِ |
| Ayın karanlığında kendinle oyunlar oynuyorsun. | Open Subtitles | أنت تمارس ألاعيباً مع ذاتك في ظلمة الليل |
| Çünkü senin narsistliğin bir kara delik gibiymiş ve benim düğünümü de kendinle ilgili hâle getirirmişsin. | Open Subtitles | لأنه قال إن نرجسيتك هي ثقب أسود وأنك ستفعلين شيئاً لتحولي الزفاف عنك. |