| Dinle. Benim koçum babamdı. Ona zayıf olduğum için oynayamayacağımı söylediler. | Open Subtitles | اسمعي، أبي كان مدربي الفتيان أخبروه أني نحيل جداً على اللعب |
| Vaktimi senin ve eski koçum gibi donat.. ...yiyerek harcamayacağım. | Open Subtitles | و لن أضيع حياتي بأكل الدونات مثلك و مدربي السابق |
| Çocuklar ligindeki koçum bir keresinde maçtan sonra bir şey için beni azarlıyordu. | Open Subtitles | أجل ، لقد كانت قاسية أتذكر كان لديّ مدرب كرة بعد كل مباراة |
| Öğretmenim koçum ve sevilen bir adamım. | Open Subtitles | انا معلم مدرب و رجل محبوب بين عائلته جيدا |
| İstediğinin bu olduğunu söyle, hemen seni oraya yollayayım koçum. | Open Subtitles | لأنّه إن كان هذا ما تريد فيمكنني تحقيق ذلك فوراً يا صاحبي |
| Sayıyı sen yaptın. Biz bir takımız. Ben de koçum. | Open Subtitles | انت احرزت هدفاً و لكن نحن فريق و انا المدرب |
| koçum profesörle özel bir ayarlama yaptı. Model sen olacaksın. | Open Subtitles | مدربى قام بعمل ترتيبات مع الأستاذ ، وأنت ستكون النموذج. |
| Sadece bu takımda olduğum için bile, koçum işini kaybedebilir. | Open Subtitles | . كوني لاعبة لهذا الفريق يعرض مدربي للطرد من منصبه |
| koçum bana önemli olanın acıya hükmetmek olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | , مدربي كان يقول دائماً الأمر متوقف على كيفية التعامل مع الألم |
| Yapardım ama koçum bana, kendimi nasıl kontrol edebileceğimi öğretti | Open Subtitles | لا تقلق إن مدربي لم يعلمني السيطرة على نفسي |
| - Bu iyileştiğimi gösteriyor. koçum, takım doktorunu getirmiş. | Open Subtitles | مدربي جعل طبيب الفريق يمرّ عليّ لقد أجاز لي أن ألعب |
| El salladığım kişinin de eski futbol koçum olmadığı da ortaya çıktı. | Open Subtitles | وتبيّن أن الشخص الذي لوحت إليه لم يكن مدربي القديم في كرة الفدم |
| Evet, ama sadece güreş için. Eski koçum burs alabileceğimi sanıyordu. | Open Subtitles | نعم ، لكن فقط للمصارعة ، مدربي السابق ظن أني سأحصل على منحة |
| koçum bana hep önceliklerimden ödün vermememi söylerdi. | Open Subtitles | عندما كنت لاعباً, كان لدى مدرب كان يقول لى دائماً أن تكون أولوياتى مباشرة |
| Senin bir patencin yok, benim de koçum. | Open Subtitles | لأنه ليس لديكِ متزلجة، و أنا ليس لديَ مدرب. |
| Trafik polisi kılıklı. Şunu kafana sok. koçum yok. | Open Subtitles | هيي, يا شرطي المرور, اسمعني ليس لدي مدرب, انا لا احتاجه اصلاً |
| Hayat koçum bana kesinlikle... ..stresli durumlardan uzak durmamı önerdi. | Open Subtitles | مدرب حياتي اقترح بشده ان اتجنب الحالات المرهقه |
| Onlar ölü koçum. Depar atacak değiller ya! | Open Subtitles | .يا صاحبي, إنهم موتى لن يركضوا, أليس كذلك؟ |
| Biliyorum koçum ama durum biraz farklı. | Open Subtitles | أعلم ذلك, يا صاحبي. لكن هذا الأمر مختلف قليلاً. أتفهم ما أعنيه؟ |
| - Bir koçum şöyle derdi: "Kazan ya da kaybet ama buzun üstüne kanını bırak." | Open Subtitles | تلك التي يقول فيها المدرب الفائز يخسر |
| Affedersiniz. Ben Benjamin, yeni koçum. | Open Subtitles | عفوا، انا بنيامين المدرب الجديد |
| Ama koçum çok bilge bir adamdı bana basketbolun bir oyundan daha fazla şey ifade ettiğini izin verirsem beni iyileştirecek bir güce sahip olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولكن مدربى كان رجل حكيم وقال لى ان كرة السلة اكثر من لعبة انها لها القدرة على تدميرى اذا تركتها |
| Jimnastik koçum ne zaman yeni giysiye ihtiyacımız olursa ters takla gösterisi yapardı. | Open Subtitles | مدربتي الرياضية كانت تقوم "بتنظيم حملة تبرعات مقابل "الشقلبة الخلفية ذلك كلما كنا بحاجة إلى أردية جديدة |
| Takımım orada olacak, koçum da. | Open Subtitles | سيكون فريقي هناك، مدرّبي. |
| Alıntı yapıyorum, "Mega, süper şifreleme koçum" | Open Subtitles | تشفير كبير مُمتاز,يا أخي سواء تقّبلت هذا أم لا |