"koşulların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الظروف
        
    • الأوضاع
        
    • شروطك
        
    • للظروف
        
    Pek çok Afrikalı için bugün nerede dünyaya geldiği, hangi koşulların içine doğduğu, hayatının geri kalanını belirleyen temel etkendir. TED للكثير من الأفارقة اليوم ، مكان سكنك ، مكان مولدك ، الظروف المحيطة بنشأتك ، تحدد المسار لمستقبلك حياتك.
    Lakin koşulların olgunlaşmasını beklemen gerek. Open Subtitles لكن علي أن أتمهل حتى تكون الظروف مواتية.
    Olay kesin olarak kapatılmadan önce, koşulların tam olarak bilinmesi gerekmez mi? Open Subtitles وأظن ان تشريحا فوريا اصبح حتميا قبل ان تضيع الدلائل فى ظل هذه الظروف
    Tek yapacakları daha fazla masumun canına kıyıp bu bloktaki koşulların daha da ağırlaşmasını sağlamak olur. Open Subtitles كل ما يفعلونه هي التضحية بالمزيد من حياة الأبرياء وسوف يتسًببون بزيادة الأوضاع السيئة أكثر مما عليه الآن
    Şart ve koşulların neler? Open Subtitles ما هي شروطك وظروفك ؟
    Evet. Onun da koşulların kurbanı olduğunu biliyorum. Open Subtitles هذا صحيح، أعرف أنها كانت مجرّد ضحية بريئة للظروف
    koşulların zorluğundan ben sorumluyum şanlısın eğer böyle düşünüyorsan... ama ben bunu hergün yaşadım. Open Subtitles هل انا المسئول لان الظروف كانت مختلفة انت محظوط اذا كنت تفكر بتلك الطريقة لكن انا يجب ان اعيش واواجه هذه الاهانة كل يوم
    Anne ve yavruları acil ihtiyaçları olan yiyeceğe kavuşmadan önce koşulların değişmesi için biraz daha beklemek zorunda kalacaklar. Open Subtitles هذه الأمّ وأشبالها عليهم أن ينتظرو مدّة أطول حتى تتغيّر الظروف قبل أن يستطيعو الحصول على الوجبات
    Bu da yaranın oluştuğu koşulların travmatik olduğunu gösterir. Open Subtitles وهذا يعني بأن الظروف الأصلية التي سببت الإصابة سببها الفزع
    Bence, sen koşulların ve biyolojinin kurbanısın. Open Subtitles في رأيي, أنكِ ضحية الظروف البئية والبيولوجية
    Bence, sen koşulların ve biyolojinin kurbanısın. Open Subtitles في رأيي, أنكِ ضحية الظروف البئية والبيولوجية
    Bu koşulların bir kadını ne hale sokabileceğini bilirsiniz... fazlasıyla erkeklere yönelmek, bilirsiniz. Open Subtitles انت تعلمين, كيف يمكن لمثل هذه الظروف ان تصنع امرأة تعلمين, تسعى الى الرجال بالأحرى
    Bu denli ölçüsüz koşulların bulunduğu bir yere pek de yaşam dostu denemez. Open Subtitles مثل هذه الظروف القاسية لايمكن ان نطلق عليها بيئة صديقة للحياة
    Bu hapishanedeki koşulların gerçekten iyi olduğuna inanıyor musunuz? Open Subtitles تظنون بأن الظروف في هذا السجن مثالية على الإطلاق؟
    Acı azaldı ama sonra koşulların buna uygun olmadığını anladıktan sonra... Open Subtitles خفّ الألم. ولكن ما إنْ أدركت أنّ الظروف كانت غير مناسبة...
    Lakin koşulların olgunlaşmasını beklemen gerek. Open Subtitles لكن علي أن أتمهل حتى تكون الظروف مواتية.
    Bitki yaşamı için harika koşulların hiç sona ermediği ve ormanın şaha kalktığı bir yer en çetrefilli sahneyi oluşturuyor. Open Subtitles مكان لا تتلاشى فيه الظروف المثاليّة للحياة النباتيّة، فهيجان الغابة غير مكبوح ممّا يُنشئ ميدانًا محيّرًا لا مثيل له
    Yüzeyin hemen altında uygun koşulların oluşmasını bekleyen ihtimal tohumları var. Organik sistemlerde, eğer koşullar uygunsa yaşam kaçınılmazdır. TED وتحت السطح مباشرة تقبع بذور الممكن منتظرة الظروف الملائمة للنمو، وبأنظمة عضوية، فإن الظروف تكون مناسبة، الحياة لا مفر منها.
    Bize koşulların ve çocukların ne kadar kötü olduğuyla ilgili bütün hikâyeleri anlatmayı bitirdikten sonra onlara baktım ve şöyle dedim, "Ne olmuş? TED بعد أن أخبرونا كل القصص عن مدى سوء الظروف والأطفال، نظرت إليهم، وقلت، " وإن يكن؟! أين المفر؟!
    Tek yapacakları daha fazla masumun canına kıyıp bu bloktaki koşulların daha da ağırlaşmasını sağlamak olur. Open Subtitles كل ما يفعلونه هي التضحية بالمزيد من حياة الأبرياء وسوف يتسًببون بزيادة الأوضاع السيئة أكثر مما عليه الآن
    koşulların kabul edilebilir. Open Subtitles شروطك مقبولة
    Ben koşulların bir kurbanıyım! Open Subtitles انا ضحيةٌ للظروف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more