Pek çok Afrikalı için bugün nerede dünyaya geldiği, hangi koşulların içine doğduğu, hayatının geri kalanını belirleyen temel etkendir. | TED | للكثير من الأفارقة اليوم ، مكان سكنك ، مكان مولدك ، الظروف المحيطة بنشأتك ، تحدد المسار لمستقبلك حياتك. |
Lakin koşulların olgunlaşmasını beklemen gerek. | Open Subtitles | لكن علي أن أتمهل حتى تكون الظروف مواتية. |
Olay kesin olarak kapatılmadan önce, koşulların tam olarak bilinmesi gerekmez mi? | Open Subtitles | وأظن ان تشريحا فوريا اصبح حتميا قبل ان تضيع الدلائل فى ظل هذه الظروف |
Tek yapacakları daha fazla masumun canına kıyıp bu bloktaki koşulların daha da ağırlaşmasını sağlamak olur. | Open Subtitles | كل ما يفعلونه هي التضحية بالمزيد من حياة الأبرياء وسوف يتسًببون بزيادة الأوضاع السيئة أكثر مما عليه الآن |
Şart ve koşulların neler? | Open Subtitles | ما هي شروطك وظروفك ؟ |
Evet. Onun da koşulların kurbanı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح، أعرف أنها كانت مجرّد ضحية بريئة للظروف |
koşulların zorluğundan ben sorumluyum şanlısın eğer böyle düşünüyorsan... ama ben bunu hergün yaşadım. | Open Subtitles | هل انا المسئول لان الظروف كانت مختلفة انت محظوط اذا كنت تفكر بتلك الطريقة لكن انا يجب ان اعيش واواجه هذه الاهانة كل يوم |
Anne ve yavruları acil ihtiyaçları olan yiyeceğe kavuşmadan önce koşulların değişmesi için biraz daha beklemek zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | هذه الأمّ وأشبالها عليهم أن ينتظرو مدّة أطول حتى تتغيّر الظروف قبل أن يستطيعو الحصول على الوجبات |
Bu da yaranın oluştuğu koşulların travmatik olduğunu gösterir. | Open Subtitles | وهذا يعني بأن الظروف الأصلية التي سببت الإصابة سببها الفزع |
Bence, sen koşulların ve biyolojinin kurbanısın. | Open Subtitles | في رأيي, أنكِ ضحية الظروف البئية والبيولوجية |
Bence, sen koşulların ve biyolojinin kurbanısın. | Open Subtitles | في رأيي, أنكِ ضحية الظروف البئية والبيولوجية |
Bu koşulların bir kadını ne hale sokabileceğini bilirsiniz... fazlasıyla erkeklere yönelmek, bilirsiniz. | Open Subtitles | انت تعلمين, كيف يمكن لمثل هذه الظروف ان تصنع امرأة تعلمين, تسعى الى الرجال بالأحرى |
Bu denli ölçüsüz koşulların bulunduğu bir yere pek de yaşam dostu denemez. | Open Subtitles | مثل هذه الظروف القاسية لايمكن ان نطلق عليها بيئة صديقة للحياة |
Bu hapishanedeki koşulların gerçekten iyi olduğuna inanıyor musunuz? | Open Subtitles | تظنون بأن الظروف في هذا السجن مثالية على الإطلاق؟ |
Acı azaldı ama sonra koşulların buna uygun olmadığını anladıktan sonra... | Open Subtitles | خفّ الألم. ولكن ما إنْ أدركت أنّ الظروف كانت غير مناسبة... |
Lakin koşulların olgunlaşmasını beklemen gerek. | Open Subtitles | لكن علي أن أتمهل حتى تكون الظروف مواتية. |
Bitki yaşamı için harika koşulların hiç sona ermediği ve ormanın şaha kalktığı bir yer en çetrefilli sahneyi oluşturuyor. | Open Subtitles | مكان لا تتلاشى فيه الظروف المثاليّة للحياة النباتيّة، فهيجان الغابة غير مكبوح ممّا يُنشئ ميدانًا محيّرًا لا مثيل له |
Yüzeyin hemen altında uygun koşulların oluşmasını bekleyen ihtimal tohumları var. Organik sistemlerde, eğer koşullar uygunsa yaşam kaçınılmazdır. | TED | وتحت السطح مباشرة تقبع بذور الممكن منتظرة الظروف الملائمة للنمو، وبأنظمة عضوية، فإن الظروف تكون مناسبة، الحياة لا مفر منها. |
Bize koşulların ve çocukların ne kadar kötü olduğuyla ilgili bütün hikâyeleri anlatmayı bitirdikten sonra onlara baktım ve şöyle dedim, "Ne olmuş? | TED | بعد أن أخبرونا كل القصص عن مدى سوء الظروف والأطفال، نظرت إليهم، وقلت، " وإن يكن؟! أين المفر؟! |
Tek yapacakları daha fazla masumun canına kıyıp bu bloktaki koşulların daha da ağırlaşmasını sağlamak olur. | Open Subtitles | كل ما يفعلونه هي التضحية بالمزيد من حياة الأبرياء وسوف يتسًببون بزيادة الأوضاع السيئة أكثر مما عليه الآن |
koşulların kabul edilebilir. | Open Subtitles | شروطك مقبولة |
Ben koşulların bir kurbanıyım! | Open Subtitles | انا ضحيةٌ للظروف |