"kolay bir yolu" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك طريقة سهلة
        
    • من طريقة سهلة
        
    • هنالك طريقة أسهل
        
    • هناك طرق أسهل
        
    • هناك طريقة أسهل
        
    Öğrenmenin kolay bir yolu var. Doktorlarınızdan birine tahlil yaptırın. Open Subtitles هناك طريقة سهلة لنعرف اجعل أحد أطباءك يجري لك فحصاً
    Sanırım bunu sana söylemenin kolay bir yolu yok ama, gezegenindeki uygarlık tamamen yok edilmiş. Open Subtitles أفترض أنه ليس هناك طريقة سهلة لنخبرك ذلك لكن الحضارة على كوكبك مدمرة
    Bunu söylemenin kolay bir yolu yok fakat evliliğimiz artık mahkemede yürütülüyor. Open Subtitles ليست هناك طريقة سهلة لقول هذا لكن زواجنا شارف على الإنتهاء
    Birinden ayrılmanızın kolay bir yolu yoktur. Open Subtitles ما من طريقة سهلة لإنهاء أية علاقة
    Keşke çocuk sahibi olabilmemizin daha kolay bir yolu olsaydı ama sanırım yok. Open Subtitles ليته كانت هنالك طريقة أسهل لننجب طفلاً، لكن ما من واحدة.
    Zaten Almanları durdurmanın daha kolay bir yolu olmalı. Open Subtitles لابد أن يكون هناك طرق أسهل لإيقاف الألمان، على أية حال
    Kanatlarımı kazanmanın daha kolay bir yolu olmalı. Open Subtitles لا بد أن هناك طريقة أسهل لأحصل على جناحيّ
    Bunu sana açıklamanın daha kolay bir yolu olmasını dilerdim şoku hafifletmek için ama yok. Open Subtitles وأود لو أنه كان هناك طريقة سهلة لشرحهذالك . للتخفيف من الصدمة لكنلايوجد.
    bunu yapmanın kolay bir yolu var, ve tabii bir de zor yolu. Open Subtitles هناك طريقة سهلة لفعل ذلك وطريقة أخرى صعبة
    Üzgünüm, bunu söylemenin kolay bir yolu yok. Open Subtitles ‫أنا آسف ‫ليس هناك طريقة سهلة ‫لاقول لكم هذا
    Bunu söylemenin kolay bir yolu yok o yüzden direk söylemek zorundayım. Open Subtitles حسناً ، ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا لذا سأقوله مباشرة
    Tabi ki tüylenmeye bakmanın kolay bir yolu da var. Open Subtitles وبالتأكيد هناك طريقة سهلة لتحديد سن البلوغ
    Bak bunu söylemenin kolay bir yolu yok ama buna bir son vermeliyiz. Open Subtitles انظري ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا، لكن يجب علينا أن نتوقف
    Makine sahteyse bunu söylemenin kolay bir yolu vardır. Open Subtitles هناك طريقة سهلة لإكتشاف ما إذا كانت هذه الأداة خدعة
    O parayı almanın çok daha hızlı ve kolay bir yolu olduğunu söylesem bana olan cevabın ne olurdu? Open Subtitles ماذا لو أخبرتكِ بأن هناك طريقة سهلة و سريعة للحصول على المال الكافي ؟
    Amacın parayı almaksa parayı almanın kolay bir yolu var. Open Subtitles ،إذا كان هدفكَ الحصول على المال هناك طريقة سهلة للحصول على المال
    Bunu söylemenin gerçekten daha kolay bir yolu yok. Open Subtitles هذا .. ما من طريقة سهلة لقول هذا
    Açıklamanın kolay bir yolu yok. Open Subtitles ما من طريقة سهلة لتفسير ذلك. إنّني...
    Hacı bu çekimin daha kolay bir yolu olmalı. Open Subtitles يا صاح، لا بد وأن هنالك طريقة أسهل لأخذ هذه اللقطة.
    Yeşil kart almanın daha kolay bir yolu olmalı. Open Subtitles هناك طرق أسهل لتحصلي على الفيزا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more