"kolyem" - Translation from Turkish to Arabic

    • قلادتي
        
    • عقدي
        
    • قلادة
        
    • قلادتى
        
    • تعويذتي
        
    Kolyem sergilerin birinde. Kolyem güçlerimi artıran sihirli bir tılsım. Open Subtitles قلادتي في أحد هذه العروض، إنّها طلسم سحريّ يعزز قوّتي.
    Sanırım Kolyem ya saçıma takıldı ya da kıyafete. Open Subtitles اعتقد بأن قلادتي علقت بقميصي أو بشعري, او ربما كليهما
    Kolyem. İlk yıl dönümümüzde bana verdiğin kolye. Open Subtitles قلادتي التي هديتني إياها بأول ذكرى سنوية لنا
    - Kolyem sende kalsın, tamam mı? Open Subtitles سأقول لكِ ماذا لماذا لا تُمسكين عقدي لأجلي، إتفقنا؟
    Dolabımın üstünde duran elmas Kolyem gitmiş. Open Subtitles عقدي الألماسي كان هناك على منضدة التجميل، والأن إختفى.
    Anneannemin anneme, annemin de bana verdiği şanslı Kolyem yanımda. Open Subtitles معي قلادة حظ أعطتها جدتي لأمي ثم أعطتها أمي لي
    Lydia'nın Londra'dan bana getirdiği Kolyem nerede? Open Subtitles - اين قلادتي الجديدة التي اشترتها لي ليديا؟
    Kolyem...parlaması gerekirdi. Open Subtitles قلادتي, كان من المفترض أن تتوهج
    - O benim Kolyem. - Senin falan değil. Open Subtitles ـ إنها قلادتي ـ إستمعي، أيتها العاهرة
    Benim Kolyem, Maura içindi. Open Subtitles انها... . قلادتي و من المفترض أن تكون لها
    Bu çalınan Kolyem. Open Subtitles انها قلادتي التي سرقت
    Kolyem, al işte. Open Subtitles وهذه قلادتي , خذوها
    Kolyem. Open Subtitles كيــــــ, قلادتي
    Dur biraz. Kolyem. Open Subtitles إنتظري لحظة قلادتي
    Tamam, benim Kolyem değilmiş. Open Subtitles إذاً تلك ليست قلادتي
    Kolyem olsaydı bunların hiçbiri olmazdı. Open Subtitles لم يكن ليحصل أبداً لو كان لدي عقدي.
    Kolyem ve kaplumbağam için geldim. Open Subtitles نعم، أنا هنا لآخذ عقدي وسلحفاتي.
    Muhteşem sarı pantolonum 'Ay'daki İlk Anne' tişörtüm ve 'Keira'dan sevgilerle, anneme' notuyla makarna Kolyem. Open Subtitles كبنطلوني الأصفر الرائع وقميصي المكتوب عليه "أول أم على القمر" وطبعا عقدي من المعكرونة المكتوب عليه
    - Yakut Kolyem! - Güvenlik çavuşu! - Ah kadınlar! Open Subtitles عقدي الياقوتي يا عريف الحرسِ
    Ve burada sana göre hoş bir prenses Kolyem de var. Open Subtitles أنا لدي قلادة الأميرة الصغيرة هُنا من أجلكِ، أيضاً.
    Benim de her zaman boynumda taşıdığım bir Kolyem var. Open Subtitles أتعلمين، لديّ قلادة أحب دومًا أن أرتديها.
    Bu benim en sevdiğim Kolyem. Open Subtitles هذه هى قلادتى المفضلة
    - Ama, bu benim Kolyem. - Yani? Open Subtitles حسنا، إنها تعويذتي لذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more