| Ama buradaki paradigma, ihtiyacınız ne kadarsa o kadar soru üretiyoruz o konsepti anlayana kadar, 10 da 10 yapana kadar. | TED | لكن نمط التفكير هنا، هي أننا سننتج أسئلة أكثر حتى تستوعب المفهوم حتى تحصل على 10 دروس لكل صف |
| Ve en çok istediğimiz şey bu konsepti içimizde sağlıklı bir mikroorganizmalar grubu oluşturmak. | TED | وما نريد في النهاية القيام به هو أن نكون قادرين على استخدام هذا المفهوم لترويج مجموعة صحية من الكائنات الدقيقة داخليا. |
| Ve fikir şuydu: Bu karışık konsepti açıklamak için Basit bir metafor kullanacağım. | TED | وهنا كانت الفكرة: سأقوم باستعمال تشبيه مبسّـط لأشرح لكم هذا المفهوم المعقد. |
| Sence de bu temizleyici konsepti biraz abartıyor olabilir misin? | Open Subtitles | أتعتقدين أن إستخدامك لمفهوم التنظيف الكامل رُبما قد وصل إلى حد بعيد ؟ |
| Büyük bir orkestral performansın heyecanı, müzisyenlerin kollektif olarak tek ve bütün bir konsepti üretmeyi denemesinden gelir. | TED | اثارة اداء اوركسترا رائع يأتي من محاولة اخذ جماعة من الموسيقيين لانتاج مفهوم واحد موحد |
| Bu konsepti içselleştirdim ve kariyerimde bana yol gösterdi. | TED | ذلك المفهوم بقي في ذاكرتي، وقاد مساري الوظيفي. |
| Bana inanmayabilirsiniz ama Avrupa Uzay Ajansı ve İsviçre Uzay Merkezi tam da bu konsepti destekliyor. | TED | قد أكون مخطئة، ولكن وكالة الفضاء الأوروبية والمركز الفضائي السويسري يقومون برعاية هذا المفهوم بالضبط. |
| Merkezimizin konsepti golf ve kayak yapabileceğiniz yerlerden oluşuyordu. | Open Subtitles | حتى الأن المفهوم بالمنتج الرئيسي الأماكن التي تتمتع بالغولف أو التزلج |
| Yazın Noel çanı konsepti, demiştim ya. | Open Subtitles | أخبرتك أن المفهوم هو أجراس الصيف الحمراء |
| Takımımız bu gelişmemiş konsepti aldı ve aerosol bombasına dönüştürdü. | Open Subtitles | لقد أخذ فريقنا هذا المفهوم البدائي وطبّقه على قنبلة دخان يدوية. |
| Jekyll ve Hyde hikâyesi insanoğlunun iyilik ve kötülük algısının iç savaşı olan bir Victoria kültürü konsepti sunuyor. | Open Subtitles | قصة جايكل وهايد تقدّم المفهوم الفكتوري للصراع الداخلي للنفس البشرية بين الخير والشر.. |
| Sonra da Fox Business News kibarlıkla, konsepti "50 Yaşında Stajyer" olarak adlandırdı. | TED | و من ثم ، ومن باب المجاملة من قبل فوكس بيزنس نيوز، أطلقوا على المفهوم "متدرب بعمر 50" |
| Birisi bu konsepti biraz daha ileriye götürebileceğinizden bahsediyordu, ve de gerçekten plasebo eğitimi üretilebileceğinden. | TED | وهو شخص يقترح أن نطور هذا المفهوم أبعد من ذاك بواسطة إنتاج نظام تعليم يشابه مهدئات " بلاسيبو " |
| Biz buna pasif dinamik hareket konsepti diyoruz. | TED | ونحن نسمي هذا المفهوم "ديناميكية التحرك سلبي" |
| Öyleyse eğer gerekiyorsa bu konsepti kullanalım... fakat sonsuzluğu anlamaya çalışmayalım. | Open Subtitles | لذا، دعونا نستخدم المفهوم إذا توجب علينا... لكن دعونا نُحاول أن لا نفهم المالانهاية. |
| Çünkü düğün konsepti tamamen kadın merkezlidir. | Open Subtitles | لأن المفهوم القديم هو نسائي تماما |
| Beraber çalışırdık. konsepti beraber yapmıştık. | Open Subtitles | نحن نعمل معا ولدينا هذا المفهوم |
| Son parti kostüm konsepti... | Open Subtitles | انها مشاركة الثانية زي لمفهوم ... |
| Müslümanlar hakkında gerçekler: Müslümanlar bir hastane konsepti icat etti. | TED | حقائق حول المسلمين: اخترع المسلمون مفهوم المستشفى. |
| Bu "iki-isim konsepti" böcek beyinli ev arkadaşım için çok fazla oldu. | Open Subtitles | مفهوم لكى عدة أسماء كان ذلك فوق إستيعاب شريكى |