| Bence bunu yapmadan önce bu konu üzerinde biraz daha konuşmalıyız. | Open Subtitles | أظن أنه يجب علينا أن نتحدث عنه أكثر قبل أن تفعل. |
| Bu da nereden çıktı? - Bu münazaralar hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | من أين أتى هذا الكلام؟ يجب أن نتحدث عن المناظرات |
| Sesli konuşmalıyız ve birer birer. | Open Subtitles | نحنُ ، يجب ان نتكلم جمهورياً ، وبأنفراد هل أنت تفهم.. |
| Ayrıca yapım personeliyle konuşmalıyız çünkü yeni mankenlere ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | سأذهب للتحدث إلى أليكسيس و علينا التحدث إلى موظفي الإنتاج |
| Sizinle ve Amy'in annesiyle özel olarak konuşmalıyız. Haydi, gidelim. | Open Subtitles | نريد ان نتحدث معك و مع والدة إيمي على انفراد |
| Baba, harçlığım hakkında konuşmalıyız. Artması lazım. | Open Subtitles | أبى، يجب أن نناقش مصروفي أحتاج إلى زيادة |
| Sayın Başkan, bir dakikamız kaldı. Stratejimizi konuşmalıyız diye düşündüm. | Open Subtitles | فخامةَ الرئيس، لدينا دقيقة واحدة فقط و علينا مناقشة خطّتنا |
| Bir adam var, Nazi'nin savaç suçlarında uzman biri. Onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | يوجد رجل خبير في مجرمي الحرب النازيين، يجب أن نتحدث معه. |
| Vücutla iletişime gelirsek, vücudumuzun dilini konuşmalıyız. | TED | فمن أجل أن نبدأ في الحوار مع الجسد نحتاج إلى أن نتحدث لغة الجسد |
| Odada bulunmayanlar adına, onların lehine konuşmalıyız diyorum, özellikle de hayatımız ve bedenlerimizle ilgili kararların verildiği odalarda. | TED | أقصد أن نتحدث في الغرف مع غير الحاضرين فعلياً، بالتحديد، في تلك الغرف حيث تُصنع القرارات حول أرواحنا وأجسادنا. |
| Eğer ihmal edilmiş ya da bir şeye ihtiyacın varmış gibi hissediyorsan konuşmalıyız. | Open Subtitles | إذا أحسست بعدم الأطمئنان أو تحتاجي شيئا يجب أن نتحدث |
| - Bekle biraz, konuşmalıyız. | Open Subtitles | ـ تمهل لحظة , ينبغي ان نتكلم ـ حيال كيف سأتمكن من قيادتها؟ |
| Bily Pheps'e konuşmalıyız. onu sorgulama odasına çıkarttım. | Open Subtitles | اعتقد اننا يجب ان نتكلم مع بيللي فليبس سأحضره الى غرفه الاستجواب |
| Bunu da konuşmalıyız. - Hadi, konuşalım. | Open Subtitles | ـ نستطيع أن نتكلم عن ذلك أيضا ً ـ لنتكلم عن ذلك |
| Eğer daha bilimsel olarak konuşmak gerekmiyorsa ya da daha bilimsel konuşmamıza gerek yoksa o halde biz ne hakkında konuşmalıyız? | TED | إذاً إن لم يكن علينا التحدث عن العلم أكثر، أو إن لم نكن بحاجة للحديث عن العلم أكثر، فعن ماذا يجب أن نتحدث؟ |
| Hakkınız var Madam Guérin. Sizi anlayamıyor olabilir ama onunla mümkün olduğunca konuşmalıyız. | Open Subtitles | سيدة غيران، إنه لا يستطيع أن يفهمك لكن علينا التحدث إليه كلما استطعنا ذلك |
| Profesor, ...bence dönem sonu sınavım hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | بروفسور, أظن أنه علينا التحدث عن امتحانى لمنتصف العام |
| Sanırım, sen, ben ve Wendy buradaki yerinle ilgili konuşmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد انه يجب ان نتحدث انا وويندي بشأن وجودك هُنا |
| Bence Fabia Kozmetik Ürünleri ilavesini konuşmalıyız. - Fabia Kozmetik Ürünleri mi? | Open Subtitles | اعتقد اننا يجب ان نناقش ملحق مستحضراتِ تجميل فابيا |
| Klas bir hareket ama hayatına girecek her erkeğin ikinci sırada geleceği gerçeği hakkında ben ne düşünüyorum onu da bir noktada konuşmalıyız. | Open Subtitles | وهو أمر من الجيد عمله، لكن في لحظة من اللحظات سيكون علينا مناقشة شعوري حيال معرفة أن أي رجل في حياتك سيكون الوصيف. |
| Efendim, herhangi bir yere gitmeden önce, Grieves ile konuşmalıyız. | Open Subtitles | سيدى, قبل الذهاب إلى أى مكان "نحتاج للتحدث مع "جريفس |
| Ana durum, tahta geçmesine izin vermeyeceğiz. Efendi Koruyucu ile konuşmalıyız. | Open Subtitles | المهمّ ألا ندعه يرث العرش يجب أن نتحدّث إلى السيّد الحامي |
| Bir araya gelip konuşmalıyız günler, program ve her şey hakkında. | Open Subtitles | علينا أن نجتمع ونتحدث عن التواريخ وجداول المواعيد وكلّ شيء، أتفهمينني؟ |
| Bence haklı ve bunu konuşmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد بأنه مُحق. و أعتقد أن علينا الحديث عن الأمر. |
| Organize Suç Departmanı. konuşmalıyız. | Open Subtitles | قسم الجريمة المنظمة نحن نحتاج للكلام |
| Evlat, son birkaç gündür burada olanlar hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | بنيّ، أظنّ أنّ علينا التحدّث عمّا يجري هنا خلال الأيام القليلة الماضية |
| Bence biraz durup, şu Will hakkında biraz daha konuşmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن ناخذ دقيقة لنتحدث عن ويل أكثــــــر |
| - Bunun hakkında konuşmalıyız. - Konuşacak bir şey yok. | Open Subtitles | ،نحن بحاجة للحديث عن هذا لا يوجد شيء للحديث عنها |
| Seninle şu değerlendirme meselesini konuşmalıyız. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ معك حول هذا التقييمِ |