| Bir konukla uzun zamandır sabahın 2:30'una kadar zaman geçirmemiştim. | Open Subtitles | لا يمكن ان يذهب ضيف من البيت فى الساعة الثالثة فجرا انه وقت جميل |
| Ev sahibesi olarak acayip bir konukla acayip bir şekilde dans etmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | كمضيفة، اعتقدت أن علي رقص الرقصة المشينة مع ضيف مشين |
| Belki de varlıklı bir konukla birlikte kaçtı ve şu anda lüks bir hayat yaşıyordur. | Open Subtitles | أو ربما هي هربت مع ضيف ثري . و تعيش حياة الترف |
| Ve bu sabah çok özel bir konukla birlikteyiz. | Open Subtitles | و قد عدنا مع ضيف خاص جدا في حلقتنا الليلة |
| Ev sahibesi olarak acayip bir konukla acayip bir şekilde dans etmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | بصفتي المضيفة، ارتأيت أن أرقص الرقصة الفاحشة مع ضيف فاحش |
| Onlar ekrana koyar. Ben de bir konukla konuşurum. | Open Subtitles | سيضعونه على الشاشة، وسأتحدث عنه مع ضيف. |
| Davet edilmemiş bir konukla. | Open Subtitles | بوجود ضيف غير مرغوب فيه |
| Ve, Helena bu gece yanında çok özel bir konukla. | Open Subtitles | و " هيلينا " لديها ضيف خاص الليلة |
| 500 konukla ve bir köpük silahıyla ilgilenmem gerekiyor. | Open Subtitles | -لدي أكثر من 500 ضيف علي أن أعتني بهم |