Şu andan itibaren bu konuda hiçbir şey yapacak konumda değilsin. | Open Subtitles | وفي تلك اللحظة، أنت لست في موقف للقيام بشئ حيال هذا |
Ve arabasının benzini azaldığında bu konumda bulurum kendimi. | Open Subtitles | وأجد نفسي في موقف حيث يكاد الوقود ينفد من السيارة. |
İstihbaratımı nereden aldığımı hiçbir zaman bilmezler ama bir şeyler bilirsem pazarlık için çok daha iyi bir konumda olurum. | Open Subtitles | انهم لن يعلموا من اين اتيت بالمعلومات ولكنى لو عرفت شيئا سأكون فى موضع افضل للمساومة هناك |
Sürekli olarak yatay konumda kalmasını sağlamanızı istiyorum ve birisi sürekli olarak onun serumuyla ilgilensin. | Open Subtitles | تأكّدْ من ان تُبقي في موضع مُتَّكَأ، التاكد من وضع محليلها باستمرار |
Tartışmayı gerçekten hızlandıracak konumda olan birkaç kişiden birisin. | TED | أنت من بين الأشخاص القليلين الذين هم في وضع يسمح لهم حقا بالتناظر. |
Senden iyilik isteyecek konumda değilim, Pierre. | Open Subtitles | انا لست بموقع يسمح لى أن أطلب منك أى خدمات يا بييار |
İyi haber, yüksek konumda sadece boş oldu edilir | Open Subtitles | الخبر الجيد هو، منصب عالي أصبح فارغ للتو |
Senin bana bir şey söyleyebilecek konumda olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | حسناً , لا أعتقد بأنك في أي موقف يسمح لك أن تخبرني بما أقوم به |
Şu anda bunu tartışacak konumda değilim, bayan, ama çok hassas bir konu ve ne kadar erken gelebilirseniz, olanları gazetelerden uzak tutmamız o kadar kolaylaşır. | Open Subtitles | المجال غير متاح الان لمناقشه ذلك، سيدتى لكنه موقف حساس ومن الافضل ان نتكلم بسرعه قبل ان يتطرق الامر الى الصحف والمجلات |
Hala anahtar, ve Sen mükemmel bir konumda hala. | Open Subtitles | أنت لا تزالين المفتاح، وأنت مازالت في موقف مثالي. |
O yüzden sana bu gün çok önemli bir konumda ihtiyacımız var dostum, ...bu terör dönemini sona erdirmek için. | Open Subtitles | نعم، ولهذا نحن في موقف مميز للغاية اليوم يا صديقي حيث يمكننا إنهاء هذا العهد من الرعب |
Gerçekten anlaşma yapabilecek bir konumda olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقا انك في موقف يسمع لك بعقد صفقة؟ |
Böylece onlara hükmetmek için daha avantajlı bir konumda oluruz. Efendim... | Open Subtitles | وبعدها سنصبح في أفضل موضع لإملاء شروطنا. |
Gerçekten onu yargılayabilecek konumda olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقا أنك في موضع للحكم عليه جيدا؟ |
Gerçekten onu yargılayabilecek konumda olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقا أنك في موضع للحكم عليه جيدا؟ |
- Ben yargılayacak konumda değilim. - Neden? | Open Subtitles | أنا لست فى موضع يسمح لى بالحكم لماذا لا؟ |
Hayır, biz sadece başımıza her ne geliyorsa filme çekeceğiz ve sonra boktan, garip olaylar olduğunda bunu gelecek kuşaklara aktarabilmek için en mükemmel konumda olacağız. | Open Subtitles | كلا , سنصور فقط كل ما يحدث معنا وعندما تحصل أي أشياء لعينة معنا سنكون في وضع ممتاز لالتقاطه من أجل الأجيال القادمة |
Bak dostum. Talepte bulunacak konumda değilsin. | Open Subtitles | أصغِ يا صديقي، لستَ في وضع يخوّلكَ إصدار المطالب |
20 ise, daha yüksek konumda bir nokta ile, alttaki sıfırı gösteren bir kabuk şekliyle yazılıyordu. | Open Subtitles | العشرين كانت نقطة بموقع مرتفع مع الصدفة التي بالاسفل تعني صفر |
En baştan beri her şeyi, geçen dört yılda yaptığımız her şeyi bilecek konumda. | Open Subtitles | إنه.. إنه بموقع يسمح له بمعرفة كل شيئ من البداية, كل شيئ فعلناه على مر ال 4 سنين. |
Belki bir gün daha iyi bir konumda olurum ama şu an işleri elime yüzüme bulaştıramam. | Open Subtitles | في يوم من الأيام قد أكون في منصب أحسن في الوقت الحالي, لا أستطيع أن أخطوا نحو الوراء |
Belki bir gün daha iyi bir konumda olurum ama şu an işleri elime yüzüme bulaştıramam. | Open Subtitles | في يوم من الأيام قد أكون في منصب أحسن في الوقت الحالي، لا أستطيع أن أخطوا نحو الوراء |
- Ben tavsiye verecek konumda değilim. | Open Subtitles | ارجوك دعنى خارج الامر انا لست فى موقع لتقديم نصيحة |
Şikayet edecek, birilerini suçlayacak ya da cezaya çarptıracak konumda değildi. | Open Subtitles | لم يكن فى وضع يسمح بأن يشكوى أو يلوم أو يُدين أحداً |
Aynı anda iki konumda nasıl bulunabilir? | Open Subtitles | -كيف؟ كيف يمكن أن تشغل موضعان في وقت واحد؟ |