Konvoy yola çıkalı birkaç saat olmuştu Brezilya'ya doğru ilerliyordu. | Open Subtitles | القافلة كانت على طريق لساعات قليلة فقط، متجّهة نحو البرازيل. |
Geniş düzende Konvoy. Beş sıra. Oldukça besili. | Open Subtitles | القافلة تتحرك أمامنا , خسمة أعمدة رائع جداً |
Şimdi eğer Sovyetler yol verir de Konvoy geçerse o zaman barış devam eder. | Open Subtitles | الآن لو تنحى السوفيت جانبًا وعبر الموكب سيظل السِلم قائمًا |
Konvoy, şu an o alana doğru ilerliyor, efendim. | Open Subtitles | الموكب يقترب من هذه المنطقة الان؟ يا سيدي |
Yoldan geçen bir Konvoy tarafından baygın bir halde bulunduğum söylendi. | Open Subtitles | أُخُبرت أنهم عثروا عليَ مغشي عليه بواسطة قافلة كانت تسلك الطريق |
Kaliteli Kanada viskisi yüklü 5-10 kamyonluk bir Konvoy,... | Open Subtitles | قافلة من 5 إلى 10 شاحنات محملة بالويسكى الكندى الجيد |
Konvoy buraya gidecek düşman pususu olabilir. | Open Subtitles | موكب الحماية سيأتى إلى هنا فلتواجهوا كمين العدوّ |
Konvoy. Beş kolda. İştah açıcı. | Open Subtitles | القافلة تتحرك أمامنا , خسمة أعمدة رائع جداً |
Beş dakika! Beş dakika sonra Konvoy burada olacak! | Open Subtitles | خمس دقائق القافلة ستكون هنا خلال خمس دقائق |
Pekâlâ, Konvoy durdu. Konvoy durdu. | Open Subtitles | حسنا , القافلة , أوقفت , القافلة , أوقفت |
Konvoy bir saat içinde Down Wilshire'dan Century'ye doğru yola çıkacak. | Open Subtitles | القافلة ستطوى أسفل ويلشاير إلى قرن بالساعة القادمة |
Konvoy pozisyonunuza yaklaştığında, bu sığınağa ateşe başlayacaksınız. | Open Subtitles | عندما تصل القافلة إلى موقعك ، فأطلق النيران على هذا المخبأ |
Öğleye doğru, Konvoy havaalanından ayrılacak. | Open Subtitles | عند الظهيرة تقريباً، الموكب يغادر المطار |
Konvoy buradaki Ana Cadde'den geçecek. | Open Subtitles | الآن، الموكب سينزل إلى الشارع الرئيسي من هنا |
Konvoy yolu üzerinde yirmi binden fazla pencere var. | Open Subtitles | يوجد أكثر من عشرين الف نافذة على طول طريق الموكب |
- Bir saniye! - Konvoy yaklaşıyor! Gitmeliyiz Efendim! | Open Subtitles | لحظة واحدة ، الموكب يقترب علينا أن نتحرك ، سيدي |
Orta-Atlantic Konvoy yolu ABD sahiline 600 mil | Open Subtitles | طريق قافلة منتصف الأطلسي 600 ميل من الساحل الأمريكي |
Devasa bir Konvoy, bize eşlik eden savaş gemileri ve destroyerler var, | Open Subtitles | إنها قافلة ضخمة.. لدينا سفن حربية و مُدمرات نترنح في البحر |
Görünüşe göre Felluce'de, bir Konvoy dolusu isyancıya karşı tek başına savaşmış. | Open Subtitles | على ما يبدو إنه قاتل بمفرده قافلة من المتمردين في الفلوجة |
Konvoy halinde giderken birisi veya bir şey karşımıza çıkarsa, durmayacaktık. | Open Subtitles | إذا كنت في موكب وأعترض شخص ما أو شيء ما طريقك لا تتوقف |
Konvoy da korumaya değer hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيئ في القافله يساوي ان تحمية |
Son zamanlarda çok Konvoy geçmeye başladı. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من القوافل مؤخرا. |
-Geçtiğimiz hafta, New York'tan üç Konvoy yola çıktı ve..." | Open Subtitles | ثلاث قوافل غادرت نيويورك فى الأسبوع الماضي.. |
Bu yüzden zırhlı Konvoy olmayacak ama hava nakliyesine daha fazla uçak verilecekti. | Open Subtitles | إذًا لا للموكب المسلح ونعم لمزيد الطائرات للجسر الجوي |
Nükleer materyal taşıyan planlanmamış bir Konvoy 15 dakika önce UNAÖ'den yola çıkmış. | Open Subtitles | قافله غير مجدول لها تنقل مواد نووية غادرت مبنى المنظمة قبل 15 دقيقة |
Konvoy'a saldırdı ve affedilmez şeyler yaptı. Affedemem. | Open Subtitles | إنه هاجم ناقلية وفعل أشياء شنيعة,ليس هناك عاطفية |
Hepiniz sızan alt kurul raporunun Kabil'deki Konvoy saldırısı hakkındaki bölümünü okudunuz. | Open Subtitles | جميعكم قرأتم الأجزاء المسربة من تقرير إعادة اللجنة الفرعية الهجوم على موكبي في (كابول) |
Bu herifleri haklayacaksak, bir Konvoy bile bulabilirim. | Open Subtitles | من أجل فرصة اسقاط هؤلاء الناس سأجيء بموكب |