Bir çocuk hariç, zavallı çocuk benden korkardı. | Open Subtitles | ماعدا واحد فقط , ذلك الفتى المسكين كان يخاف منى |
Dışarı yalnız çıkmaktan çok korkardı, ve kendisini koruması için | Open Subtitles | فقد كان يخاف جدا ان يخرج بمفرده و قد عين اثنان من الملاكمين |
Kardeşim canlı canlı gömülmekten çok korkardı, bu da önlem için. | Open Subtitles | أخي، كان يخشى أن يدفن حياً، لذلك هذا الجرس لحمايته |
Gerçek Henry Skinner gerçek dünyadan öyle korkardı ki inzivaya çekildi, sonu yalnız ve sevgisiz oldu. | Open Subtitles | هنري سكينر الحقيقي كان رجل جبان يخشى الخروج الى العالم الحقيقي انه تراجع عن الحياة و تفرغ للشراب |
"Herşeyden çok ölümden korkardı." | Open Subtitles | واضاف.. كان أكثر خوفا من الموت من أي شيء آخر |
Baban daima aceleciliğinin senin sonunu getirmesinden korkardı. | Open Subtitles | دومًا ما خشي أبوك أن يكون اندفاعك هو سقطتك. |
Yaklaşırken heyecanlanırdı. - Senin izlediğinden korkardı. | Open Subtitles | , الأقتراب كان يسبب إظطراب أعصابها لقد كانت خائفة أنك تشاهد |
Tanrım çok korkardı! | Open Subtitles | -نعم يا الهي كان ليخاف جدا من فعل ذلك |
Çocuklar şimşekten korkardı, ama ben korkmazdım. | Open Subtitles | ،أعلم بأنّ الأطفال يخشون البرق لكني لا أخشاه |
Bu, onun imparatorluğunun taç mücevherlerinden biriydi ve adam yüksekten korkardı. | Open Subtitles | كانت درة التاج في امبراطوريته و الرجل كان يخاف من الاماكن المرتفعه |
Herkes ondan korkardı, ve kızların hepsi ona aşıktı. | Open Subtitles | الكل كان يخاف من أخي والفتيات كلهم كانوا وقعين في حبّه |
Kendini hiç kimseye açmazdı çünkü reddedilmekten korkardı bunun için de ilk o reddederdi. | Open Subtitles | لن يتفتّح على أيِّ أحدٍ، لأنّه يخاف أن يتمَّ رفضه، حتّى يرفضهنَّ هو أولاً. |
Kendisi kitaplarını okuyan küçük çocuklarla tanışmaktan çekinirdi, çünkü çocukların onun Noel Baba gibi neşeli birisi olduğunu beklediklerini ve onunla tanışınca hayal kırıklığına uğrayacaklarından korkardı. | TED | وكان يخاف حقيقة من مقابلة الأطفال الذين كانوا يقرؤون قصصه من خوفه من أنهم يظنون أنه يبدو مرحا كشخصية بابا نويل وسوف ينصدمون من معرفة حقيقته المنطوية. |
{C:$9C8B7C}Başkası olsaydı kullanmaya korkardı. | Open Subtitles | عادة ما يخاف الناس كتابة الكثير مثلك |
- Tabii ki korkardı. Fakat korkularıyla yüzleşecek kadar cesaretliydi. | Open Subtitles | -بالطبع كان يخاف ولكن لديه الشجاعة ليواجهها |
Satın almaktan o kadar korkardı ki, o yüzden ona ben almak zorunda kalırdım. | Open Subtitles | كان يخشى شراءها ولذلك كنت أضطر أن أشتريها له |
Beni gizlice işe aldı, çünkü daima hainlerden korkardı. | Open Subtitles | لقد تعاقد معي لتأسيس نظامه الأمني لأنه دوماً يخشى الخونة |
Birinin çalıp kendi çıkarları doğrultusunda satacağından korkardı. | Open Subtitles | انه يخشى أن يسرقها شخص ما وبيعها من أجل الربح |
"Herşeyden çok ölümden korkardı." | Open Subtitles | واضاف كان أكثر خوفا من الموت من أي شيء آخر |
Hiç aşık olamayacağından korkardı. | Open Subtitles | خشي انه لن يقع في الحب ابداً |
O şimşek çakmasından korkardı ve vagonun altına yanıma geldi ve öylece bana sokulup sarıldı. | Open Subtitles | كانت خائفة من البرق وصعدت من تحت العربة و استلقتْ بجواري |
Eminim Arthur'un bile gözü korkardı bu bahçeyi görünce. | Open Subtitles | أراهن أن حتى (أرثر) كان ليخاف من هذه الحديقة |
Eskiden insanlar başlarına korkunç bir şey geleceğinden korkardı. | Open Subtitles | في الأيام الخوالي, كان الناس يخشون أن يحدث لهم شيء بشع. |
Kızkardeşim karanlıktan korkardı, ama ışıkları açık bıraktığım için beni suçlardı. | Open Subtitles | شقيقتي كانت تخاف من الظلام ، و كانت تلقى اللوم علي على ترك المنزل مضاء |
Mahkemenin bulduğu en fazla yükseklik buydu ve bu uçak Bay Causby'nin evinin çevresinden geçseydi tavuk gibi korkardı. | Open Subtitles | هذا كان الارتفاع الأدنى الذي علمت المحكمة بتحليق طائرة فوق أرض السيد "كوزبي" وأنّ ذلك سيخيف دجاجه |