"korktuğu" - Translation from Turkish to Arabic

    • يخشى
        
    • يخشاه
        
    • خائفاً
        
    • يخاف
        
    • تخشى
        
    • تخاف
        
    • خائفا
        
    • يخشون
        
    • تخشاه
        
    • يخافون
        
    • خائفين
        
    • خوفاً
        
    • خافت
        
    • خاف
        
    • يخيف
        
    Paine'nin polise gitmesinden korktuğu için... işini bitirsin diye birini gönderdi. Open Subtitles و كان يخشى ان يذهب بيين الى البوليس لذا, فقد ارسل شخص ما ليُنهى حياتى
    korktuğu ve ihtiyaç duymadığı bir amaç uğruna gayret sarf eden o "ahmakça insanlık durumu"ndayız. Open Subtitles نحن نعانى من محنة الإنسان الأحمق الذى يسعى لهدف يخشاه ولا يحتاجه أيضاً
    Belki de sizi bir gün cidden inciteceğinden korktuğu için gitmiştir. Open Subtitles ربما هو رحل لآن كان خائفاً أن يضربك حقاً يوم ما
    Ortaklarından daha da çok korktuğu vergi dairesine de böyle göstermiş. Open Subtitles على الأقل هذا ماصرح به لدوائر ضريبة الدخل التي يبدو أنه كان يخاف منه أكثر من خوفه من شركائه
    Ülkemiz Soğuk Savaş'ı... bu silahları Amerikalılar'a karşı kullanmaktan korktuğu için kaybetti. Open Subtitles بلادنا خسرت الحرب الباردة لأنها كانت تخشى إستخدام هذه الأسلحة ضد الأمريكيين
    Bu senin çok korktuğu karanlık tarafın ve ondan korkmalısın. Open Subtitles جانبك المظلم هذا ذلك الذي تخاف منه، ويجدر بك ذلك
    Valance'ın senden korktuğu için mi buradan uzak durduğunu sanıyorsun? Open Subtitles سيبقى بعيدا من هنا لانه خائفا منك؟ Valance هل تعتقد
    Biz insanların gezinemye korktuğu yerlerden gelen yasak şeyler satarız. Open Subtitles نبيع أغراض ملعونة آتية من أماكن يخشى الإنسان دخولها
    Frank, yengesinin onaylamayacağından korktuğu için gizlemiş. Open Subtitles أبقى الأمر سراً لأنه كان يخشى رفض خالته.
    Belki de arkadaşımla evleneceğini bana söylemeye korktuğu için üzgün de olabilir. Open Subtitles أو قد يبدو حزيناً لأنه يخشى أن يخبرني بأنه سيتزوج صديقتي.
    O kadar güçlendi ki korktuğu tek şey güçlerini kaybetmekti. Open Subtitles لقداصبحقوياًجداً.. الشيءالوحيدالذيكان يخشاه. هوان يفقد قوته التي بالنهاية بالطبع قد فقدها
    Şeytanın dölünün korktuğu tek şey anne ve babası. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يخشاه الشيطان الأم والأب
    Oyuncuların rol yapmaktan korktuğu zamanlarda başvurdukları aptalca şeylerdi onlar. Open Subtitles كأنها أشياء غبية التي يفعلها الممثل عندما يكون خائفاً لفعلها.
    O, hüzünlü olduğu veya korktuğu için ağlamıyordu. Open Subtitles .. أعرف أنه لم يبكي لأنه كان حزيناً أو خائفاً
    Danny, belgeler ve vizeler yüzünden, onu elinden alacaklarından korktuğu için, çocuk ilk yıllar yaşamını hep... Open Subtitles دانى كان يخاف ان ياخذوه منه بسبب الاوراق ووثائق الميلاد ولهذا عاش الصبى سنوات طفولته الاولى مختبئ
    Ama Dany, onu elinden alacaklarından korktuğu için, belgeler ve vizelerle ilgili bazı işler yüzünden, çocuk ilk yıllar yaşamını hep... Open Subtitles دانى كان يخاف ان ياخذوه منه بسبب الاوراق ووثائق الميلاد ولهذا عاش الصبى سنوات طفولته الاولى
    Belki şöyle desem korktuğu zaman acı dayanılmaz oluyor. Open Subtitles .. أو بمعنى أصح .. عندما تخشى أن آلامها ستصبح غير محتملة
    Sırf seni etkilemek için korktuğu bir hayvanı kurtarmış biliyor musun? Open Subtitles أتعلم أنها تنقذ حيوانات تخاف منها فقط كي تثير إعجابك ؟
    korktuğu için sanırım. Sence öldüğünü biliyor muydu? Open Subtitles خائفا على ما اعتقد هل تعتقد انه كان يعرف أنه يحتضر؟
    Yanında olan tek kişi, diğerlerinin yanına gitmeye korktuğu, tanımadığım çirkin bir cüzzamlı çocuktu. Open Subtitles ..الوحيد الذي كان بقربه كان نوع من لا أعلم, طفل قبيح مصاب بالجذام كان كل الأطفال يخشون الاقتراب منه
    Yoksa korktuğu birini biliyor muyum? Open Subtitles أو هكذا يبدو الأمر، لكنّي أعرف أحدًا تخشاه.
    Bu sadece hastaların korktuğu manasına gelmesin: doktorlar da korkar. TED لكن ليس فقط المرضى هم من يخافون؛ الأطباء يخافون أيضًا.
    Erkekler, 'Erkek Arkadaş Katili'nden korktuğu için piyasada bir sürü yalnız çıtır vardı. Open Subtitles كان هناك العديد من النساء لأن الرجال كانوا خائفين من مواعدة قاتلة الأصدقاء
    Efendisinde korktuğu için asla kaçmayacak, hayatı boyunca kendisine zalimce davranıldığı için kendisi de idare ettiği genç kölelere aynısını yapıyor. TED لن يهرب خوفاً من سيده. و لأنه كان يُعامل بقسوة طيلة حياته، فقد أراد ذلك لعبيده الصغار الذين يرأسهم.
    Efsaneye göre, Prydian'ın gizemli topraklarında tanrıların bile korktuğu, çok zalim ve acımasız bir kral varmış. Open Subtitles كانت هناك أسطورة في أرض البريدان كان هناك ملك قاسي وشرير جدا لدرجة أن الألهة خافت منه
    Dışarıdayken ölmekten korktuğu için tüm bunlardan caymış olmadığı ne malum? Open Subtitles كيف تعرف بانه تراجع عن الاعتراف لانه خاف من الموت خارجا؟
    -Sen ne zaman geldin? Boggart'lar şekil-değiştiricidirler. Karşılarındaki insanın en çok korktuğu şeyin şeklini alırlar. Open Subtitles هو متغير الشكل ويأخذ صورة أكثر ما يخيف كل شخص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more