Demek istediğim aranızda hiç fessaların neden Bay Alex'ten korktuğunu düşünen oldu mu? | Open Subtitles | أعني، هل هناك أحد يتسائل لماذا الفوسا كان خائف جدا من السّيد أليكس؟ |
- Çok hızlı demek istiyorum. Hey, şu üç silahşörden Kane'in korktuğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنه خائف من هؤلاء الرجال الثلاثة ؟ |
Onun nekadar korktuğunu görmüştüm ve oradan çıkmamız gerektiğini biliyordum | Open Subtitles | رأيت كم كانت خائفة و عرفت انه علينا ان نخرج |
Beni kaybedeceğinden korktuğunu ve bunun da bir anlaşma olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت إنها كانت خائفة كانت ستخسرني و كأن ذلك مجرد ترتيب |
Ama çok korktuğunu, sarsıntı geçirdiğini ve kimseyle konuşmak istemediğini söyledim. | Open Subtitles | لكنه كان خائفاً جداً ومضطرباً .وهو لا يريد التحدث لأي أحد |
Birden korkarsın ve neden korktuğunu bilemezsin. | Open Subtitles | فجأة أنت خائف ، و أنت لا تعرف من ماذا أنت خائف. |
Birden korkarsın ve neden korktuğunu bilemezsin. | Open Subtitles | فجأة أنت خائف و أنت لا تعرف من ماذا أنت خائف |
Yanlış yönde çok ileri giderim diye korktuğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك خائف من أنني سأذهب بعيداً بالإتجاه الخاطئ |
Eğer gelmezsen, diğer oğlanlar korktuğunu sanır. | Open Subtitles | إذا لم تحضر، الأولاد الآخرون سيقولون أنّك خائف |
korktuğunu biliyorum ve biraz huzura ihtiyacın var. Ve bu fırsatı bana asla vermeyeceğini de biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّك خائف وبأنّك يمكن أن تستعمل بعض الراحة. |
korktuğunu söyledi bir anda her şeyin geri karanlığa dönmesinden korktuğunu. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها كانت خائفة خائفة بأنها فجأه انتقلت من الظلام |
korktuğunu biliyoruz ama söyleyeceğin her şey bize yardımcı olabilir. | Open Subtitles | نعلم أنك خائفة لكن أي شيء ستخبرينا إياه قد يساعدنا |
korktuğunu söyledin. Hâlâ senin sığınağınım. | Open Subtitles | .أنتِ قلتي أنكِ خائفة أنا مازلتُ ملاذكِ السِرّي |
korktuğunu biliyorum Sara, ama bu basamaklara tırmanmak kolay. | Open Subtitles | اعرف بأنك خائفة ياسارة ولكن هذه الاعمدة سهلة التسلق. |
Drago'nun karısına neden korktuğunu sorun. Onlara söyle, lütfen. | Open Subtitles | لماذا لا تسأل زوجة دراجو لماذا هى خائفة ؟ |
Onun da benim kadar korktuğunu gördüm. | Open Subtitles | وقد كان خائفاً منى بمقدار ما كنت أنا خائفاً منه |
(Gülme sesleri) DB: Yani sızıntılardan korktuğunu söylüyorsun. | TED | ديفيد: إذاً أنت تخشى تسريبَ المياه، أهذا ما تقصده؟ |
Bana neden korktuğunu söylemedin. | Open Subtitles | وأنت لن تخبرني ماالذي تخاف منه؟ ؟ أنا أخاف من أمي |
Eskiden iğneden korktuğunu ama şimdi geçtiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه كان يخاف من الأبر لكنه تجاوز الأمر |
House testi yaptırmaktan çok korktuğunu söylüyor. Bende yaptırmamak için çok "paranoyak" olduğunu. | Open Subtitles | يقول أن خوفك سيمنعك و أقول أن سخافتك ستدفعك |
Yalnız kaldığında niye korktuğunu bilir misin? | Open Subtitles | أتعلمين لماذا تكونين خائفه عندما تكونين لوحدك |
Bölük pörçük şeyler, ama duyduklarım aileden birinin kendisini öldüreceğinden korktuğunu anlamama yetti. | Open Subtitles | فقك بعض الجمل و الكلمات, ولكنها كافية لأدرك انه كان خائفا من ان احد افراد العائلة سيقوم بقتله |
Kendinden, en karanlık arzularından korktuğunu söylemen daha doğru olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون قولك أدقّ إن قلتِ أنّك تخافين نفسك وأحلك رغباتك؟ |
"Albay Forster, Wickham'ın güvenilir bir adam olmamasından korktuğunu söyledi." | Open Subtitles | العقيد فورستر قال بانه يخشى ان يكون ويكهام غير جدير بالثقة. |
korktuğunu biliyorum, fakat gururlu olmalısın. | Open Subtitles | أنا أعرف أنك كنت مرعوب لكن عليك أن تكون أيضًا فخور للغاية |
Yerel halkın böyle birşeyden neden korktuğunu anlamak zor değil ... | Open Subtitles | اعتقد انه اسهل تفهم لماذا سكان ذلك الكوكب خائفين من ذلك |
Leydi Stubbs'ın Eddie South'dan o kadar çok korktuğunu nereden anladınız? | Open Subtitles | هل تعلم سبب خوف السيدة ستابس من ايدى ساوث ؟ |
Hayatımda, korktuğunu kolayca itiraf edecek pek fazla insan tanımadım. | TED | لم أقابل في حياتي الكثير من الناس على استعداد أن يقرّوا بالخوف حال شعورهم به. |