Biraz önce 2500 kişiyi kovdun, ve beni sorumlu tuttun. | Open Subtitles | لقد طردت 2500 شخص للتو وألقيت اللوم عليّ |
O teneke yığını soytarıyı nasıl da kovdun ama. | Open Subtitles | لقد طردت المطلي بالقصدير ذو الخوذة |
Ne kadar çok çalıştığımı bildiğin halde sırf bunu bulmam için beni kovdun. | Open Subtitles | بل أنك طردتني بمعرفة أنني لم أعمل بشدة فقط لأجد هذا الشيء اللعين |
Bugün yeryüzünden beni kovdun ve senin yüzünden saklanacağım. | Open Subtitles | انك قد طردتني اليوم عن وجه الارض و من وجهك اختفي |
Demek Dudemeister'ı atmaya çalışırken yanlışlıkla arkadaşını kovdun. | Open Subtitles | لقد فصلت صديقك من هنا عن طريق الخطأ |
Yani onu buradan kovdun, o da kendine güvenli, saklanabileceği değişimin onu bulamayacağı bir yer bulmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | إذاً فقد طردته من هنا، وكان عليه إيجاد مكان آمن مكان يختبئ فيه حيث لا يمكن للتغيير من العثور عليه |
Aman Tanrım! Onu kıskandığın için mi kovdun? | Open Subtitles | يا إلهي , قمتَ بطرده لأنك تغارّ |
O teneke yığını soytarıyı nasıl da kovdun ama. | Open Subtitles | لقد طردت المطلي بالقصدير ذو الخوذة |
- Diğerleri kalmadı ki. Herkesi kovdun. - Oh ne güzel. | Open Subtitles | لا يوجد أخرون, لقد طردت الجميع - هذا رائع - |
Craig'i benimle flört ediyor diye kovdun sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنك طردت " كريغ " لأنه كان يغازلني |
Çok streslisin. Aileni kovdun. | Open Subtitles | انت مرهقة جداً لقد طردت والديك |
6 ay önce Ethan Knox'u kovdun. | Open Subtitles | انت طردت ايثان نوكس منذ 6 اشهر |
Beni kovdun, balkondan sallandırdın ve kızımın aptal sevgilisini benim yerime işe aldın. | Open Subtitles | لقد طردتني, وكدت ترمي بي من الشرفة و ثم استبدلتني بواسطة حبيب ابنتي اللعين |
Buna yüzlerce değişik bahane bulmaya çalışmış olabilirsin ama işin gerçeği hayatımın geri kalanında yapmak istediğim şeyleri yapmam için beni kovdun. | Open Subtitles | ربما أنك حاولت جعل الأمر منطقياً بمئات الطرق ولكن الحقيقة ، أن طردتني لكي أكون مجبرة لأقضي بقية حياتي |
Buna yüzlerce değişik bahane bulmaya çalışmış olabilirsin ama işin gerçeği hayatımın geri kalanında yapmak istediğim şeyleri yapmam için beni kovdun. | Open Subtitles | ربما أنك حاولت جعل الأمر منطقياً بمئات الطرق ولكن الحقيقة ، أن طردتني لكي أكون مجبرة لأقضي بقية حياتي |
Eric'i kovdun mu? | Open Subtitles | ـ مهلا ، هل فصلت إريك ؟ |
Neden o iki gardiyanı kovdun ki? | Open Subtitles | -لِمَ فصلت ذانك الحارسين؟ |
Hayır, onu yapmadığı bir şey için kovdun. | Open Subtitles | صحيح ، ولكنك طردته من العمل بسبب شيء لم يفعله |
Onu bir hiç uğruna kovdun. | Open Subtitles | لقد قمتِ بطرده بلا سبب. |
Toz bezin de. O cesur çocukları neden kovdun bilmiyorum. | Open Subtitles | أو آلة تزرير السكر ، أنا لا أعرف لماذا قمت بطرد هؤلاء الأطفال الشجعان |
Roger ve Kenny Roweka'yı kovdun mu? | Open Subtitles | -صباح الخير هل طردتِ (روجر) و (كيني رويكا)؟ |
Beni kovdun ama sonuçta en iyisi bu oldu. | Open Subtitles | أنت فصلتني من العمل بالفعل لكن هذا ادى لنتائج جيدة بالنسبة لي |
Bu yüzden mi Keith'i kovdun? | Open Subtitles | (ولهذا فصلتِ (كيث |
İşe aldıklarını çoktan kovdun mu? | Open Subtitles | لقد طردتَ للتوّ أولئك الذين عيّنتَهم |