"koyduğun" - Translation from Turkish to Arabic

    • وضعته
        
    • وضعتها
        
    • تضعه
        
    • وضعتيها
        
    • تضعينه
        
    • رقيق في
        
    • ووضعته
        
    • وضعتني
        
    • حين وضعت
        
    Sanmıyorum. Ayrıca az evvel cebine koyduğun şeyi görmek istiyorum. Open Subtitles لا أظنّ ذلك، وأريد رؤية ما وضعته في جيبك للتوّ.
    İçkisine koyduğun şey neydi? Open Subtitles ماذا كان هذا الشىء الذى وضعته فى مشروبها ؟
    Biraz da saatin içine koyduğun şu izleme yongasından bahsedelim. Open Subtitles والآن دعانا نناقش أمر رقاقة التعقب، والتي وضعتها بساعة يده،
    Bu da neyi gösteriyor? Kafana koyduğun her şeyi yapabilirsin. Open Subtitles هذا يعني أنك قادر أن تفعل أي شيء تضعه بعقلك
    Ben çıplak resimlerini çekip sonra onları internete koyduğun kızım. Open Subtitles أنا الفتاة التي صورتيها تلك الصور العارية و بعدها أنت وضعتيها على الإنترنت ، كيف أمكنك أن تفعلي هذا ؟
    Elbiselere koyduğun o şey neydi? Open Subtitles ما هذا الشيء الذي كنتي تضعينه في ملابسنا؟
    Annenin sarıp sedir dolabına koyduğun yeşil boncuklu üstünü aldım. Open Subtitles الذي كان لأمك، الذي احتفظت به ملفوفاً في ورق رقيق في خزانة خشب الأرز خاصتك.
    Ranzanın köşesinden çıkarıp cebine koyduğun. Open Subtitles هذا الذى أخذته من طرف فراشك ووضعته فى جيبك
    Beni koyduğun o çöplükten anlaşılmıyor pek. Open Subtitles هذا غير واضح بسبب المكان الذي وضعتني فيه
    Anahtara sahip olsan bile onu kilide koyduğun zaman neyi açacağını hiç bilmiyorsun. Open Subtitles حتى لو لديك المفتاح ليس لديك فكرة عما سيحدث إذا وضعته بالقفل
    Doug, morg çekmecesine koyduğun adamı hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكر ذلك الرجل الذي وضعته في ثلاجة المشرحة
    koyduğun paranı geri aldıktan sonra bir daha seni görmek istemiyorum. Open Subtitles ستستعيد ما وضعته من مال ثم لن أراك بعد ذلك.
    Saçına koyduğun tüm peroksitler beynine sızıyor olmalı. Open Subtitles أعتقد أن كل هذا البيروكسايد الذي وضعته على شعرك . لابد أنه قد أثر على عقلك
    Ama vermut fena değil. İçine koyduğun iki damladan mı bahsediyorsun? Open Subtitles هل تعنى هذه النقاط الصغيرة التى وضعتها به ؟
    Ve nemlendiriciye koyduğun gül yaprakları canlılığını kaybetti. Open Subtitles وبتلات الورد التي وضعتها في معطّر الجو بدأت تذبل
    Farkında mısın bilmem ama kutunun altına koyduğun buzların paketi 42 dolar kadar. Open Subtitles ولا أعرف إن كنت تدركين أن أكياس الثلج التي وضعتها على مهبلك يصل سعرها إلى اثنين وأربعين دولاراً
    Ormana koyduğun şeylere dikkat et. Bir gün bizimde aynı sorunumuz olabilir. Open Subtitles إنتبه من ما تضعه في الغابة ربما نواجه مشكلة يوم من الأيام
    Sandviçini taze tutmak için içine koyduğun bir poşet icat ettim. Open Subtitles لقد إخترعت ذاك الكيس الكرتوني الذي تضعه حول الشطيرة لتبقيها طازجة
    Veya bongu koyduğun bir şey de getiremezsin... Arabama. Tamam. Open Subtitles أو أي شيء يوضع بداخلها مستحيل أن تضعه في سيارتي.
    Zaten bende karışımın içine koyduğun tüm bu güzel kokular nedeniyle çamaşırlarımı buraya getirdim. Open Subtitles لهذا أحضر ...غسيلي هنا، لأن كلّ الروائح الرائعة... وضعتيها فيه
    Pekâlâ, lütfen, Banquo, Makbet... Dolabıma koyduğun fotoğraf? Open Subtitles الصورة التي وضعتيها في خزانتي
    Köpeğinin eve işemesine izin verme ve buzdolabına koyduğun herşeye ismini yaz. Open Subtitles لا تدعي كلبك يتبول في المنزل واكتبي على أي شيء تضعينه في الثلاجة
    Annenin sarıp sedir dolabına koyduğun yeşil boncuklu üstünü aldım. Open Subtitles الذي كان لأمك، الذي احتفظت به ملفوفاً في ورق رقيق في خزانة خشب الأرز خاصتك.
    Öldürüp kafana koyduğun çorap maymunu hiç birimiz fark etmedik. Open Subtitles لا احد منا لاحظ .. ذلك القرد المسكين الذي قتلته ووضعته على رأسك
    Beni koyduğun o çöplükten anlaşılmıyor pek. Open Subtitles إنّك لم تعرف ذلك بسبب خزانة المكنسة التي وضعتني بها.
    Komiksin, çünkü on uzmandan dokuzu bomba koyduğun zaman burayı güvensizleştirdiğini söylerdi. Open Subtitles أتدرين؟ هذا مضحك لأنني أرى أن 9 من 10 خبراء. سيتفقون على أنك جعلت الموقف غير آمن حين وضعت قنبلة هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more