"koz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نفوذ
        
    • كوز
        
    • ورقة
        
    • كنفوذ
        
    • الورقة الرابحة
        
    • وسيلة الضغط
        
    • سوط
        
    • نفوذاً
        
    • كوسيلة ضغط
        
    • كوسيلة للضغط
        
    • للنفوذ
        
    • بعض النفوذ
        
    • سيستخدمها
        
    • الأفضلية
        
    • نفوذٌ
        
    Bilmiyorum, bu da demek oluyor ki elimize koz geçirmemiz gerek. Hadi. Open Subtitles بالفعل، مما يعني أنّنا يجب أن نجد موطن نفوذ ما، فهيّا بنا.
    Bir cesedi saklamanın tek nedeni vardır o da koz olarak kullanmaktır. Open Subtitles السبب الوحيد للإحتفظ بهذه الجثة هو نفوذ الإبتزاز
    Hastanede bir hafta yattım koz ise neler olduğunu merak ediyordu. Open Subtitles قضيت أسبوع في المستشفى تاركًا كوز في حيرة عن ماذا يحدث
    Benim narkotik sorumlum, koz ise, gelip günü kurtardı derim. Open Subtitles وبعدها أتى المشرف علي من مكتب المكافحة كوز وأنقذ اللموقف
    koz kupa. Fritz koz kupa. Open Subtitles القلوب هى الرابحة نعم فريتز، ورقة القلوب هى التى تربح
    Şu an, senin tek avantajın sana karşı koz olarak kullanılacak kişilerden birini seçebilme fırsatı. Open Subtitles الآن، أفضليتك الوحيدة تتمثل في أن كلا الطرفين لا يعرفان أن لاعب آخر يملك و سيلة نفوذ ضدك
    Elinde bana karşı bir koz olduğunu sanıyorsun, ama yok. Open Subtitles تعتقدين أن لديك نفوذ علي, ولكنك لا تملكيه.
    Yargıçla uygunsuz bir ilişkim olduğunu düşündün, ...bu sayede bir koz bulduğunu sandın ve onu saf dışı etmeye zorladın. Open Subtitles لقد خمنتي بأنه لدي علاقة تجمعني مع القاضي لذا عثرتي على نفوذ وطردتيه من القضية
    Dedikodu değil. koz diyelim. Open Subtitles ليست إشاعة، إنها نفوذ وأحيانًا يكون أفضل سلاح ضد عدوك هو بإستخدام عدو آخر
    Pozisyonunu koz olarak kullanacak ve koparabildiği kadar hisse koparacak. Open Subtitles سيستخدم نفوذ منصبه و يقوم بالهروب قد المستطاع
    İşin gerçeği Edward Darby senin elinde bir koz olmasaydı bu anlaşmayı yapmazdı. Open Subtitles الحقيقة هي ان ادووارد داربي لن يقوم بعمل هذه الصفقة الا اذا كان لديك نفوذ و تعلم ان داربي لا يمكن ان يخسر
    koz ve Kiles haricinde kimse, benim Atf için çalışan bir muhbir olduğumu bilmiyor. Open Subtitles لا أحد إلا كوز وكايلز يعرف أني مخبر لدى مكتب المكافحة
    Her gecenin sonunda ATF* denetmenim koz'la iletişime geçmem gerekiyor. Open Subtitles في نهاية كل ليلة علي أن أراجع العميل المسؤول علي كوز
    Bak koz, onların saçmalıklarına daha ne kadar katlanabilirim bilmiyorum. Open Subtitles انظر كوز أنا لم أعد أدري كم من مشاكلهم أستطيع أن أحتمل
    koz benden göze batmamamı istiyor ama Schizo şimdi de beni başkan yardımcısı yaptı. Open Subtitles كوز يريدني ان أتوارى عن الأنظار لكن سكيتزو جعلني نائب الرئيس
    Bir haberciyi koz olarak kullanacak. Open Subtitles سيراهن أن ورقة السيناتور الرابحة هم المذيعون
    Bu yüzden bebek hakkında sana söyledi bu yüzden sizi sınır dışı etmeye çalıştı geldiğinize göre de, bu yüzden bebeği koz olarak tutmak istiyor. Open Subtitles لهذا كذب عليك بشأن الطفل لماذا حاول ترحيلك والآن أنت هنا لماذا يريد ذلك الصغير كنفوذ ابتزاز
    Oğlunuz bu insanların tuttuğu bir koz. Open Subtitles ابنك هو الورقة الرابحة التى فى يد هؤلاء الناس.
    Doğru, istedikleri her şeyi yapması için de karısını koz olarak kullanıyorlar. Open Subtitles صحيح, وزوجته هي وسيلة الضغط للتأكد أنه يفعل تماماً مايريدونه
    Hamlemi biliyorsun, koz. Open Subtitles انت تعلم لعبتي يا سوط
    Ruslara karşı elimde koz olduğunu söyledim. Open Subtitles أخبرتك أنّ لدي نفوذاً لدى الروس
    Hatta sizi koz olarak kullandıklarına inanıyoruz. Ve soru şu: Open Subtitles في الواقع نحن نعتقد انهم كانوا يستخدموكي كوسيلة ضغط عليه
    Adam evlat edinilmiş çocukları koz olarak kullanarak ailelerden para koparıyor. Open Subtitles إنهُ يبتز الأموال من الأهالي المُتبنيين مستخدمًا أطفالهم المُتبنيين كوسيلة للضغط عليهم
    Evet, onu sakladım. Belki bir gün koz olarak kullanılabilir diye düşündüm. Open Subtitles أجل ، أبقيتُ عليها ، خلتُ أنّ بإمكاني أستخدامها كضمانة للنفوذ يوماً ما.
    Melissa bize hiçbir şey anlatmaz. Ona karşı elimizde koz olmalı. Open Subtitles مليسآ لن تخبرنـآ بأي شيء , نحن بحآجه الى بعض النفوذ
    Bu sadece savunma makamına arsız Tapp'i dışarı çıkarmaları için... verilmiş bir koz olur. Open Subtitles ستكون فقط ذخيرة سيستخدمها الدفاع لتبرئة ذلك القذر تاب
    Kristal kafatasını birleştirmek bize her türlü koz sağlar. Open Subtitles لنضع جمجمة البورات معاً مما يمنحنا الأفضلية في كلا الحالتين
    Takası yaptığımız anda, elimizde koz kalmaz. Open Subtitles القائمة بأروحنا؟ حالما نُسلم بالقائمة فلن يبقى لدينا نفوذٌ عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more