"kucağına" - Translation from Turkish to Arabic

    • حضن
        
    • حضنك
        
    • حضنه
        
    • حجرك
        
    • حضنها
        
    • تحملها
        
    • أحضان
        
    • حملها
        
    • بحضن
        
    • تحمليها
        
    • حجره
        
    • حضنِكَ
        
    • ذراعيها
        
    • بين يديك
        
    • تحمليه
        
    Bak, burada bir süre kalmama izin verirsen ablamın kucağına koyarım seni yine. Open Subtitles أنظر, يمكنني أن أعيدك إلى حضن اختي إذا تركتني أمكث هنا لبعض الوقت
    Babamın kucağına otururdum ve yaradılış konusunu anlatan "Işık" adlı kitabı okurduk. Open Subtitles أنني أتذكر عندما كنت أجلس في حضن والدي كنا نقرأ كتاب أسمه الضوء عن الخلق
    Bir bakmışsın, konsantrasyonun kaybolmuş ve kendini banyoda kendi kucağına bağırırken bulursun! Open Subtitles ثم فجأة تجد نفسك فقدت التركيز حبيس في الحمام تصرخ على حضنك
    Neden kucağına başımı koyup da ağlayamıyorum? Open Subtitles لم لا أستطيع أن أضع رأسي في حضنك وأبكـي؟
    Bir süreliğine de olsa kucağına almak istersen belki o zaman imzalarsın. Open Subtitles اذا أردت فقط .. حضنه طوال الوقت المتبقي له ونسيان الباقي ..
    Sen kimsenin kucağına oturmasan iyi olur. Bacaklarını kırarsın. Open Subtitles لا يجدر بكِ الجلوس في حضنه ستكسرين ساقيه
    Kazara oldu. kucağına oturmak istememiştim. Open Subtitles معذرة ، لقد كان حادثاً لم أقصد الجلوس علي حجرك
    Bilirsin, o benimle. Ve ben onun kucağına uzanırken. Open Subtitles وهى فى جانبى وانا فى حضنها واضع راسى عليها
    Ben ise bazen annemin kucağına yatıp dünyanın kaderini umursamamak istiyorum. Open Subtitles في بعض الأحيان أتمني أن أزحف إلي حضن أمي ولا أقلق بشأن مصير العالم
    Lütfen kuzeninin kucağına oturur musun? Open Subtitles هلا تقفزين فى حضن ابن خالك هنا من فضلك ؟
    Gel dedenin kucağına otur da sana enfeksiyonların suçlu gibi immün sisteminde polis gibi olduğunu anlatayım. Open Subtitles تعالوا اجلسوا في حضن الجدّ كي يخبركم أن الإنتان كالمجرمين والجهاز المناعي كالشرطة
    Geçen sene kucağına oturduğumda çok eğlenceli olmuştu. Open Subtitles كان مضحكاً عندما جلست في حضنك العام الماضي
    Sen TV izlerken kucağına da oturuyor mu? Open Subtitles هل يجلس الكلب في حضنك وأنت تشاهد التلفاز ؟
    - kucağına oturabilir miyim? Open Subtitles هل أستطيع أن أجلس في حضنك وأوجة المقود ؟
    Bir bakmışsın konsantrasyonun kaybolmuş... ve kendini banyoda kendi kucağına bağırırken bulursun! Open Subtitles الشيىء الثاني الذي ستعرفه هو فقدك تركيزك و ستحبس في الحمام و تبدا بالصراخ في حضنه
    Eğer annesi de odadaysa, kucağına yastık koymak zorunda kalıyor. Open Subtitles ,إن كانت أمه في الغرفه يلتقط الوسادة و يضعها على حضنه
    Onun kucağına oturup bir çoğunda hayale dalardım. Open Subtitles كنت أجلس في حضنه وأحلم أحلام اليقضة معظم الوقت
    Her çocuğu kucağına alacaksın ve ne istediğini soracaksın. Open Subtitles لذا, خذ كل طفل على حجرك واسأله ماذا يريد
    Kucak dansı için, sen onun kucağına oturuyorsun. Open Subtitles مثلا ً, للرقص على الحضن أنت من يجلس على حضنها
    David, biraz kucağına almak ister misin? Open Subtitles " ديفد " أتريد أن تحملها قليلاَ ؟
    Kendini onun gibi bir ödleğin kucağına atlamaya onur sahibi olmak mı diyorsun? Open Subtitles الكرامة ؟ أتسمينها كرامة أن تلقي بنفسك في أحضان تافه كهذا ؟
    Bir bebeğin ağlamasına nasıI engel olursun, özellikle kucağına almazsan? Open Subtitles كيف تمنع طفلاً من البكاء؟ خاصة إنْ كنت لا تستطيع حملها.
    Cüce ile köle arasındaki farkı cidden anlamıyorum. O adamın kucağına oturmayacağım. Open Subtitles لا أفهم الفرق بين القزم السحريّ والعبد لن أجلس بحضن ذلك الشخص
    Bunu atlatacaksın ve kızını kucağına alacaksın. Open Subtitles لذا يجب أن تعودي من أجل ذلك وسوف تحمليها
    Onu öptüğünüzü itiraf ettiniz. kucağına oturduğunuzu itiraf ettiniz. Open Subtitles وأقريت بأنه قبّلكِ، وأقريتِ بأنك جلست على حجره
    Tecrübelerime göre, ne zaman birini aramayı bıraksan, kucağına mükemmel biri düşer. Open Subtitles وفي تجربتِي، الدقيقة التي تَتوقّفُ عن نَظْر، الشخص المثالي حقّ إنهياراتِ في حضنِكَ.
    Sana El Salvador'a iyi yolculuklar dilerim, ve karına bebeğini neden kucağına alamadığını açıklarken sana iyi eğlenceler dilerim. Open Subtitles استمتع برحلة عودتك إلى بلدك و استمتع بالشرح لزوجتك لماذا ليس طفلها موجود بين ذراعيها
    Ben yine de, bebeğimizin dünyaya gelişini,... onu kucağına alışını ve ilk gülümsemesini ... göremeyeceğim için kahroluyorum. Open Subtitles أنا على أى حال, قد مُزِقت عندما علمت انى لن أكون متواجد لأرى طفلتى تأتى الى العالم وهى بين يديك ابتسامتها الأولى
    Şimdi, senden günde en az bir kere onu besleyeceğine ve kucağına alacağına dair bana söz vermeni istiyorum. Open Subtitles الآن، أريدكِ منكِ وعداً أن تطعميه... وأن تحمليه على الأقل مرة واحدة يومياً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more