"kulaklığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • السماعة
        
    • السماعات
        
    • سماعة
        
    • سماعات الأذن
        
    • سماعات الرأس
        
    Kulaklığı takmadan da kalbimi dinleyebiliyor musunuz? Open Subtitles هل يمكنك حقاً أن تسمع قلبي إن لم تكن السماعة في أذنيك ؟
    Bana Kulaklığı ver hemen şimdi. Open Subtitles أريدك أن تبتعدي عنه الآن اعطني السماعة
    Kulaklığı tak ve başlayalım. Open Subtitles لذا ضعي السماعة و دعينا نفعل هذا
    Bu yüzden Tanrı Kulaklığı icat ettirdi Open Subtitles لِهذا اللورد الجيد السماعات المُختَرَعة.
    Solda. Kulaklığı sola atması gerekirdi. Open Subtitles على اليــسار , إذاً لابد له أن يرمي السماعات على يـساره
    O Kulaklığı yatakta da takabilir misin? Open Subtitles هل هو بخير أريدك لارتداء سماعة الرأس التي في السرير؟
    Bir çift Kulaklığı yapıştırıp... stereonun sesini açabilirsiniz. Open Subtitles لذا بإمكانك فقط توصيل زوج من سماعات الأذن إلى نظام صوتي مجسم مساعد ورفع الصوت
    Sanıyorum Kulaklığı çıkarmış. Open Subtitles نعم، أعتقد أنه أزال سماعات الرأس
    Devlin'e söyle, bu Kulaklığı açtığımda diğer tarafta Ajan Vaughn olmazsa CIA hiçbir şey öğrenemez. Open Subtitles (اخبر (ديفلين إن لم يكن العميل (فون على الجانب الآخر من السماعة عندما أشغلها لن أعطي المخابرات الأمريكية شيئاً
    Kulaklığı bana ver. Open Subtitles أععطينى السماعة
    Bu kablosuz Kulaklığı da açın. Open Subtitles ارتدي هذه السماعة اللاسلكية
    Su, Kulaklığı yakmış olmalı. Open Subtitles الماء لا بدّ وأن قلّى السماعة
    Sanırım Kulaklığı yok. Open Subtitles لا أعتقد أنه حصل على السماعة
    Bana Kulaklığı göster. Open Subtitles أريني تلك السماعة.
    bekle bu Kulaklığı al. Open Subtitles مهلاً، خذ هذه السماعة
    Bu Kulaklığı takmanızı istiyorum, böylece ben burada yokken başınız derde girerse, haberleşebiliriz. Open Subtitles اريدكِ ان تلبسي هذه السماعات حتى نتمكن من ان نكون على اتصال فى حالة اذا صادفتكِ المتاعب عندما ارحل
    Gitmeden önce bu gürültü engelleyici Kulaklığı dener misin? Open Subtitles قبل أن تخرجا، هل يمكنكما إختبار هذه السماعات العازلة للصوت؟
    Seni yanıma alamam çünkü sesçinin Kulaklığı ve bileştiricisi koltuğun üstünde. Open Subtitles لا يمكنني أن أدعكَ تركبُ معي لأنّ السماعات على الكرسي
    O gereksiz Kulaklığı çıkartabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن ترمي السماعات السخيفة.
    İlk olarak içindeki telsizi al ve Kulaklığı tak. Open Subtitles أخرج جهاز الإرسال أولاً وارتد سماعة الأذن
    Benim önümde kavga ettiklerini düşünmüyorlar çünkü bazenleri Kulaklığı taktığımda müziği kapıyorum. Open Subtitles انهم لا يعتقدو انهم يتشاجرون امامي لان اكون احياناً البس سماعة الراس واقوم بغلق الصوت
    Sadece Kulaklığı takıp, kaydettiklerini dinleyecektim. Open Subtitles الأمر مجرد أن تضع سماعات الأذن وتستمع إليه كما لوكان يسجل.
    Çavuş Sanborn, Kulaklığı tekrar takmanı istiyor. Open Subtitles رقيب (سانبورن) يتساءل إذا كان بإمكانك أن تضع سماعات الرأس ثانية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more