arkadaşım için, bugüne kadar dünyada hiç bir psikologun kullanmadığı bir yol denemem gerekiyor. | Open Subtitles | من أجل صديقي. عليّ استخدام طريقة لم يستخدمها أيّ من الأطباء النفسيين من قبل |
Ya da, daha önce hiç kullanmadığı sıradışı kelimeler kullanırdı.. | Open Subtitles | أو يستخدم كلمات شاذّة .. لم يستخدمها من قبل |
Burası da kimsenin kullanmadığı oturma odası. | Open Subtitles | هنا هي غرفة المعيشة و التي لا يستخدمها أي أحد |
Peki nasıl birisi işe aldığı hacker hakkında, bir kurtdeliği kullanıp kullanmadığı konusunda korkusu ile başedebilir? | TED | كيف يستطيع شخص أن يتخطى هذا الخوف من أن المخترق الذي يستخدمه ربما يحتفظ بهذا المنفذ الرقمي الضئيل؟ |
Ama asla kullanmadığı için aktif sisteme kaydolmadı. | Open Subtitles | و لكنه لم يستخدمه مطلقا و لم يتم حظره حتى الآن |
Kadınlara seçme hakkı verdi ve kimsenin kullanmadığı bir bozuk para icat etti. | Open Subtitles | لقد اعطت المراة الحق للانتخاب واخترعت عملة من الدولار لا يستخدمها احد . |
Kimsenin kullanmadığı harika imkanlarımız var. | Open Subtitles | لدينا وسائل ممتازة للغاية التي لم يستخدمها أحد. |
Şimdilerde kimsenin kullanmadığı araziler. Onlarca terk edilmiş köy. | Open Subtitles | أراضي لا يستخدمها أحد الآن، وعشرات القرى مهجورة |
Garajında hiç kullanmadığı bir sürü elektrikli aleti vardır. | Open Subtitles | العديد من أدوات الصيانة في المرآب لا يستخدمها قط. |
"Son zamanlarda çok kullanmadığı imza taklit yeteneğiyle dökümanları imzalar. | Open Subtitles | وبهبة التزوير التي يجيدها ولم يستخدمها في الآونة الأخيرة. لقد وقع أسماءهم. |
Enkazın içinde ilerlemek için, şimdiye dek kimsenin kullanmadığı... robot teknolojisi kullanıyoruz. | Open Subtitles | "إنّنا هنا نستخدم تقنية آليةً للولوج إلى السفينة الغارقة لم يستخدمها بشرٌ قبلا" |
Ne gerekiyorsa yapın. iltifat edin, hakaret edin artık kimsenin kullanmadığı, 30'lardan kalma argo laflar kullanın | Open Subtitles | افعلا ما يتطلبه الأمر، الكلام المعسول، الاهانات... ألفاظ من الثلاثينيات لم يعد أحد يستخدمها |
Her neyse, bu evin en güzel yanlarından biri kimsenin kullanmadığı bir sürü ayrı yatak odası var. | Open Subtitles | عل كل حال، أحد أفضل الأشياء في هذا المنزل... إنهُ يوجد كل تلك الغرف الفارغة التي لا يستخدمها أحد قطّ. |
Su dizlerimize kadar geliyor ve Ben'in hiç kullanmadığı egzersiz aleti çamaşır makinesi ve kurutucu. | Open Subtitles | المياه وصلت تماماً إلى ركبتينا, وآلات "بين" للتمارين التي لم يستخدمها أبداً, والغسالة والمجفف |
Cüzdanın içinde o gece kullanmadığı CTA kartı bulduk bu yüzden vurulmadan önce nerelerde bulunduğunu belirleyemedik. | Open Subtitles | بداخلها وجدنا مرور لهيئة النقل في "تشيكاغو" والتي لم يستخدمها في ليلة الحادثة لذا لم نستطع بناء خطاً زمنياً لمواقعه |
Tek bildiğim şey burada milyonlarca dolar değerinde aletler olduğu. Mesela kimsenin kullanmadığı şu şey gibi. | Open Subtitles | ما أعلمه أن لدينا تقنيات بملايين الدولارات وأيًا يكن هذا الشيء فلا يستخدمه أحد |
Kimsenin kullanmadığı bir yer? | Open Subtitles | للإستجواب؟ مكان لا يستخدمه أحد؟ |
Kimselerin kullanmadığı bir bilgisayar laboratuarımız var. | Open Subtitles | لدينا معمل حاسب آلي، لا يستخدمه أحد. |
Muhabir: Metro News bu tepki için araştırmacı gazeteci Anas Aremeyaw Anas ile iletişime geçtiğinde Anas sadece güldü ve son zamanlarda ekranlarda olan belgeselde kullanmadığı bu video kaydını verdi. | TED | المحرر: عندما اتصلت "أخبار مترو" بمراسل التحقيق "أنس أريميياو أنس" لمعرفة رد فعله، ابتسم فقط وأعطى هذا الفيديو المختصر الذي لم يستخدمه في الفيلم الوثائقي الذي عرض مؤخرا على الشاشة. |
Hitler'in kullanmadığı bıyık ağdası, Hansen Bıyık Ağdaları sunar. | Open Subtitles | برعاية "هانسونس لتلميع الشوارب" ملمع الشوارب الذي لم يستخدمه (هتلر) |