| Askerlerin bazıları, üzerlerinde mermi delikleri olan üniformalarla dolaşıyorlardı; mermiler kumaşı yırtıp geçmiş, vücuda isabet etmemişti. | TED | كان هناك رجال يمشون وآثار الرصاص على زيّهم العسكري، دوائر اخترقت ومزقت القماش ولم تلامس أجسادهم. |
| Annesi hemen yanında, bu yüzden oyuncağı ona verip kişiyi değiştirebilir, fakat kumaşın ucunda başka bir oyuncak daha bulunacak ve kumaşı kendine çekerek oyuncağı değiştirebilir. | TED | والدته حاضرة هناك، لذا يمكنه أخذ اللعبة وتقديمها لتغيير الشخص، ولكن ستكون هناك لعبة أخرى أيضاً في نهاية ذلك القماش، ويمكنه سحب القماش نحوه وتغيير اللعبة. |
| Zaten var olan kumaşı değiştirmeye çalışmaktansa, gelin ip dokuyup yepyeni bir kumaş keselim. | TED | بدلاً من محاولة تعديل الطرق التي لدينا، دعونا ننسج ونقطع بعض القماش الجديد و الشرس. |
| Kente kumaşı, kamuflaj, tayt, çuval bezi, ipek, satenler ve farklı desenler kullandım. | TED | لقد استخدمت قماش كِنتي، استخدمت المموه، ألياف قابلة للتمدد والخيش والحرير والساتان وأنماط مختلفة. |
| Eğer bir sürü hücre eklerseniz bütün kumaşı doyurmaya yetecek kadar boyar madde üretiyorlar. | TED | الآن عند إضافة العديد والعديد من الخلايا، فإنها تنتج كمية صبغة كافية لصبغ نسيج كامل. |
| - Pekâlâ, çöl havasının düşük nemi... - ...kumaşı çok çabuk kurutuyor. | Open Subtitles | حسنا، إنخفاض مستوى الرطوبة في هواء الصحراء يجف النسيج بسرعة لا تصدق |
| Pekala, hem altın saatin hem de disketin üstünde bir kaç kot kumaşı ipliği buldum kurbandan geriye kalan 80'lerin klasik asitle temizlenmiş kotuyla da uyumlu. | Open Subtitles | حسناً ، لقد وجدت عدة ألياف من قطن الدينم على كلّ من الساعة الذهبيّة ، والقرص المرن مطابقة لما تبقى من ملابس الضحية الكلاسيكيّة بموضة الثمانينات |
| Direkt yöntemde ise sanatçı, direkt olarak balığı boyar. Sonrasında ise nemlendirilmiş kumaşı ya da kağıdı, balığın üstüne yavaşça bastırır. | TED | وبالطريقة المباشرة، يقوم الفنان بالطباعة بشكل مباشر على السمكة، ثم يقوم بضغط القماش أو الورق المبلل بلطف على السمكة. |
| Şu kumaşı alıp gerdirelim, o çok güzel kayıyor. | Open Subtitles | إعرض ذلك القماش بدلا من ذلك؛ هو جيّد في الإنزلاق. |
| Bu kumaşı üretmek son derece pahalı bir işlemdir. | Open Subtitles | ،مما يجعل من القماش المستخرج منه عملية مكلفة للغاية |
| Bana kumaşı göstermen için bile sana para teklif ediyorum. | Open Subtitles | انا اعرض عليكي ان ادفع لك مقابل ان تريني بعض قطع القماش |
| Açıklama yapmamı isterseniz kumaşı ıslatarak... | Open Subtitles | واذا تريدني ان اشرح اكثر .. لقد قمت بتبليل القماش |
| kumaşı radyoaktif yapan şey oldukça özel. | Open Subtitles | النظير الذي جعل القماش مشعًا دقيق جدًّا. |
| Bir bunu deneyin. kumaşı hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | هاك جرب هذا ، حسنا لا أحب نوع القماش |
| Bu kumaşı severdi. | Open Subtitles | أحب كيفية ملمس القماش على جلده |
| Bir parça kumaşım vardı. kumaşı kesip suyu sildim. Emerek o suyu içtim. | Open Subtitles | وكانت معى قطعة قماش بدأت فى عصر هذه القطعة حتى أشرب الماء المتساقط منها |
| Kocaman bir kumaşı alıp birkaç kez vücudunun etrafında doluyorsun işte. | Open Subtitles | تأخذين قطعة قماش وتلفيها حول نفسكِ طول الوقت |
| Ama sen kumaşı paramparça ettin. | Open Subtitles | ولكنك مزقت نسيج علاقتنا بعضها عن بعض |
| Bu gezegenin canlı kumaşı olan biyoçeşitlilik gazdan ibaret değil. | TED | التنوع البيولجي.النسيج الحي لهذا الكوكب, ليس هو الغاز. |
| Bu Latin Amerika kumaşı mı? | Open Subtitles | هل هذا قطن أمريك لاتيني؟ |
| Bombanın taşınmasında kullanılmış kanvas kumaşı. | Open Subtitles | كان قماش القنب جزءاً ممّا اِحتوت عليه القنبلة. |
| Bu kadar çok kumaşı birbirine dikmek ne işe yarayacak? | Open Subtitles | ماهي الفائدة من حياكة الأقمشة ببعضها؟ |
| Biri biraz daha moda, daha dikkat çekici ancak bence takımı, kesimi ve kumaşı çok iyi tamamlar. | Open Subtitles | تعدّ هذه عصريّـة بعض الشيئ وصاخبة قليلاً... لكنّي أعتقدها ستتلائم مع البزّة والتطريزة والقماش. |
| kumaşı, nakışı, metal işlemeleri? | Open Subtitles | الخامة و التطريز. |