| kurbanımız çelik işçisiymiş ama 6 yıl önce işini kaybetmiş. | Open Subtitles | ضحيتنا كان عامل معادن لكن خسر عمله قبل 6 سنوات |
| Yani kurbanımız dükkandan bir çanta dolusu parayla çıkmış. | Open Subtitles | إذاً ضحيتنا ينطلق من المخزن و بحوزته حقيبة مليئة بالمال |
| kurbanımız, kafatasındaki çatlak yüzünden beyin kanamasından ölmüş. | Open Subtitles | ضحيتنا قتل بسبب شرخ عميق بسـبب كسـر في عظام الجمجمة أعتقد اننا وجدنا السـبب |
| kurbanımız Internet üzerinden pahalı çizgi romanları alıp satarak bir servet kazanmış. | Open Subtitles | الضحية حقق ثروة من بيع وشراء القصص المصورة العالية القيمة على الإنترنت |
| kurbanımız internet üzerinden eskort hizmeti veren hanımlardan sadece biriymiş. | Open Subtitles | ضحيّتنا كانت واحدة من العديد من سيدات خدمة الرافقة في الإنترنت |
| - ya da burada başka bir kurbanımız daha mı var? | Open Subtitles | في نزاع ، وهل لدينا ضحية أخرى في الخار ج ؟ |
| Tamam, bilinen ilk kurbanımız Joshua Kramer, 16 yaşında. | Open Subtitles | حسناً ، ضحيتنا الأولى هو جوشا كرامر في السادسة عشر من عمره |
| kurbanımız onları kara borsadan almış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن ضحيتنا حصلت عليها من السوق السوداء |
| Yani kurbanımız vurulduğunda balkondaymış. | Open Subtitles | مما يعني أن ضحيتنا وقف في الشرفة عندما أصيب |
| kurbanımız o kadar yukarıya, ancak bu şekilde çıkmış olabilir. | Open Subtitles | هذه الطريقة الوحيدة لوصول ضحيتنا لهذا الإرتفاع |
| Tekrar söylüyorum, kurbanımız hakkında aydınlatıcı bilgileri paylaşmadığın sürece sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | مرةً أخرى مالم تحمل معلومات تشاركها ربما تسلط بعض الضوء على ضحيتنا لا أعرف ماذا يمكن أن نقدم لك |
| Neden kurbanımız bu dahili pusulayı monte etmek için bu kadar acıyı göze aldı. | Open Subtitles | فلماذا ضحيتنا يواجه كل الألم والعناء في تثبيت هذا على ساحته المدرسية ؟ |
| kurbanımız Goth grubuna üyeymiş. | Open Subtitles | يبدو أن ضحيتنا كانت في فرقة موسيقى قوطية |
| kurbanımız öleli beş saat oldu daha bir şüphelimiz yok. | Open Subtitles | الضحية مات لخمس ساعات بالفعل ليس لديّنا حتى مشتبه به |
| Eğer bu doğruysa kurbanımız sigorta parası biriktiriyordur. | Open Subtitles | إذا كان هذا صحيحاً,الضحية يحصل على مال التأمين |
| Diğer bir deyişle kurbanımız kendi cinayetini ihbar etmiş. | Open Subtitles | بعبارة أخرى الضحية إتصل مبلغاً عن جريمته |
| kurbanımız yakılmadan önce, kör cisim darbesiyle yaralanmış. | Open Subtitles | ضحيّتنا عَانتْ من صدمةِ القوةِ الصريحةِ، قبل الإحتِراق. |
| Yerel KBB uzmanlarını kontrol eder... ağrı çeken kurbanımız uğramış mı bakarız. | Open Subtitles | سنتحقق من أذون إجراء عمليّات للأنف وجراحة الحنجرة لنعرف إذا طلب ضحيّتنا المساعدة |
| kurbanımız çok fazla eşyayla seyahat ediyormuş. | Open Subtitles | يا للهول ، كان ضحيّتنا يسافر مع الكثير من الأغراض |
| 3. bir kurbanı olabilir ki bu bizim ilk kurbanımız da olabilir. | Open Subtitles | ربما لدينا ضحية ثالثة ربما أنها أيضاً الضحية الأولى |
| Bize dört kurban olmasını beklediklerini söylediler ve dört kurbanımız var. | Open Subtitles | قلت انه سيكون هناك اربعة ضحايا , وتلك اربعة ضحايا |
| Ama kurbanımız kim olduğu hakkında... - ...kendi web sitesinden buldum. | Open Subtitles | لكنّي تمكّنتُ من معرفة تفاصيل حول الضحيّة من موقعه الإلكتروني الشخصي. |
| Silahla vurulmuş bir erkek kurbanımız var. 20'li yaşlarda görünüyor. | Open Subtitles | لدينا ضحيّة إطلاق نارٍ ذكرٍ. يبدو أنّه في أوائل العشرينات من عمره. |
| Bilirsin,çoğu kurbanımız bir neden yüzünden ölürler. | Open Subtitles | أتعرفين، مُعظم ضحايانا قد ماتوا لسبب. أتعرفين، هناك منطق يقبع خلف ذلك. |
| İkisi de kocasına ait. Ama iki kurbanımız var. | Open Subtitles | كلها تعود للزوج لكن لدينا ضحيتين |
| kurbanımız üzerinde psikiyatri profili için çalırken bunları buldum. | Open Subtitles | أنا أحدد الشخصية النفسانية لضحيتنا بإستخدام هذه |
| kurbanımız günlük olarak depresyon ilacı kullanıyormuş. | Open Subtitles | وكان لدينا مركز فيينا الدولي على جرعة يومية من مضادات الاكتئاب. أنا حصلت على درب الدم. |
| İki kurbanımız da dövüşçü olduğu için idman yaptıkları dövüş kulüplerine baktım. | Open Subtitles | كلا الضحيتان كانا محاربين تحققت من جميع نوادي التدريب |
| İlk iki kurbanımız beyaz, üçüncüsü ispanyol kökenli, iki erkek, bir kadın, biri zengin, ikisi fakir, biri genç, ikisi yaşlı, biri ünlü, ikisi çok sıradan... | Open Subtitles | أول ضحيتان بيضاء البشرة الثالث إسباني رجلين |
| bak bakalım oradan biri kurbanımız ya da hastaneden birileriyle bağlantılımı? | Open Subtitles | وأنظري إذا كان هناك أيّ شخص ذا صلة بالمستشفى أو بضحيّتنا |
| O hâlde Joshua Keating ve kurbanımız kaçak avcı. | Open Subtitles | إذاً هذا يعني أن "جوشا كيتينج" وضحيتنا كانا يصيدان بصورة غير مشروعة |