"kurmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • بناء
        
    • إنشاء
        
    • التواصل
        
    • تأسيس
        
    • تكوين
        
    • تشكيل
        
    • إقامة
        
    • لبناء
        
    • بتكوين
        
    • نصب
        
    • لتأسيس
        
    • انشاء
        
    • بالتواصل
        
    • أتواصل
        
    • أسستَ
        
    O sizinle bu diyalog yoluyla bir işbirliği kurmaya çalışırdı. TED و سيكون بناء تحالف عمل معكم عن طريق ذلك الحوار
    Daha büyük işletmeler kurmaya ve yeni işlere ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة إلى بناء شركات كبيرة، ونحن بحاجة لفرص العمل.
    Bu aşamada, bir şirket kurmaya ve bunu daha ileri götürmeye karar verdik çünkü belli ki bu sadece basit bir tıknaz iki ayaklı. TED الآن ، في هذه المرحلة ، فقد قررنا إنشاء شركة وتطوير هذا أكثر لأنه من الواضح أن هذا كان مجرد جسم قصير ذو قدمين.
    empati veya bağlantı kurmaya kapasitesi olmayanlardır. Kimse bu konuda konuşmak istemez, TED ليس لهم مقدرة للتعاطف الإنسانى أو التواصل. لا أحد يريد التحدث عنه،
    Açık şekilde, bir hanedan kurmaya çalışıyordu. TED كان من الواضح أنه كان يحاول تأسيس سُلالة.
    bağlanmış olarak varsaymayalım. Kendi bağlantılarımızı kurmaya başlamalıyız. Eşit ve küresel olarak bağlanmış bir dünya TED ينبغي علينا أن نبدأ بوضع علاقاتنا أن ندافع عن فكرة تكوين عالم متساوي وعالمي مترابط فيما بينه.
    Susie'nin anısına yardım fonu kurmaya karar verdim ve Susie'nin en iyi arkadaşı olarak, senin de katılmanı istiyorum. Open Subtitles قررت تشكيل مؤسسة خيرية تكريماً لـ سوزي وبصفتك أعز صديقة لـ سوزي، أريد منك المشاركة.
    Avıyla arasında bir bağ kurmaya çalıştığını aklınızdan çıkarmayın. Open Subtitles فقط انتبهوا بأنه يميل إلي إقامة علاقة مع فريسته.
    Bu Koreli sanatçı tapınak inşa eden bir şirket kurmaya koyuldu. TED وقام هذا الحرفي الكوري بتأسيس شركة لبناء المعبد.
    Aynı zamanda dünya üzerinde bir oyun katmanı kurmaya oldukça kararlıyım. TED أنا عازم تماماً على محاولة بناء طبقة العاب على قمة العالم
    Küresel bir takım kurmaya çalışıyorum, dünyanın yüzleşmesi gereken küresel büyük sorunlarla ilgilenecek. TED أحاول بناء فريق عالمي، سوف ننظر في التحديات العالمية الكبرى التي يواجهها العالم.
    Ordumu 10 sene önce kurmaya başladığımda diğerleri, onları ayak takımı olarak gördüler. Open Subtitles عندما قررت بناء جيشاً منذ عقدِ مضي الرجال الآخرين رأو من البدو رعاعاً.
    Sabah işe gelip Hindistan'da bir hastane kurmaya karar veren üç adamla çalışıyorsunuz. TED أقصد، أنت تأتي إلى العمل في الصباح الباكر، و أنت تعمل مع ثلاث أشخاص يقررون فجأة بناء مستشفى في الهند.
    Bunun yerine çok katlı mağazalardan oluşan göz alıcı bir imparatorluk kurmaya devam etti. TED بدلاً من ذلك، هو استمر في بناء أمبراطورية متألقة من المتاجر.
    Bir iş birlikteliği kurmaya çabalıyorlardı. Bu işe yaramayınca, suç ortağı oldular. Open Subtitles حاولا إنشاء علاقة عمل، وعندما لم ينجح ذلك، أصبحا شريكين في الإجرام.
    İnsanlar arasında bir bağlantı kurmaya ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة إلى إنشاء اتصال يربط بين البشر.
    Yani eğer tasarım kafasını mimaride ve mimari yoluyla pozitif, yapıcı ilişkiler kurmaya odaklarsak inanıyorum ki bina inşa etmekten çok daha fazlasını yapabiliriz. TED لذلك إذا ركّزنا في جوهر التصميم لإيجاد علاقات إيجابية وقوية في الهندسة المعمارية ومن خلالها، أعتقد أننا نستطيع فعل أكثر من إنشاء أبنية منفردة.
    Çünkü beraber vakit geçirip yeniden bağ kurmaya çalışmak istiyorum. Open Subtitles لأنني أحاول قضاء بعض الوقت معاً و نحاول اعادة التواصل
    Yaşayan kimse yoktu, oraya bir üs kurmaya karar verdik bizde. Open Subtitles لقد كانت غير مؤهلة, لذا قررنا تأسيس قاعدة هناك
    Emekli olmaya ve aile kurmaya hazırım. Open Subtitles أنا مستعده للتقاعد والبدء في تكوين عائله
    En kötüsü de, Bugs Bunny ile büyük bir kavgaya giriyorsun... hayatını onu model alarak kurmaya çalıştığın kişiyle. Open Subtitles كل شيئ يصبح سيئ لديك معركة مع بيغز باني أعرف بأنّك تحاول إعادة تشكيل حياتك
    ... yeni bir hayat kurmaya çalışıyorlardı, ve siz buna tahammül edemezdiniz, değil mi? Open Subtitles محاولين إقامة حياة جديدة وأنت لا تستطيع تحمل هذا ، أليس كذلك؟
    Seçmenlerle dürüst bir bağ kurmaya başlamalısın. Open Subtitles يجب أن تبدأ بتكوين روابط صادقة مع الناخبين
    -Sonra da şu lanet çadırı kurmaya çalıştım. Open Subtitles ثمّ كنتُ أحاول نصب تلك الخمية اللعينة
    Bir başka Sierra Leoneli genç kadını yeni planlama ve ekonomik kalkınma bakanlığını kurmaya, yönetmeye davet ettim. TED تحديت امرأة شابة أخرى من سيراليون لتأسيس وقيادة وزارة التخطيط والتنمية الاقتصادية.
    Bir cüce derneği futbol kulübü kurmaya karar vermiş. Open Subtitles جمعية الاقزام. قررت انشاء نادي لكرة القدم.
    Sonrasında, başka bir gelişimsel dönüm noktası açığa çıkar, ve çocuk cümlelerle iletişim kurmaya başlar. TED قريبا سننجز مرحلة تطورية أخرى والأطفال سيبدؤون بالتواصل عن طريق جُمَل
    Sadece sizinle irtibat kurmaya istiyorum, fakat birşey var lütfen, Open Subtitles أريد أن أتواصل معك, لكن شىء صغير من فضلك.
    Tezgâhı buraya kurmaya karar verirsen, öğle yemeklerindeki en favori mekânının burası olacağını garanti ederim. Open Subtitles إن أسستَ محلاً هنا فأضمن لكَ أن تكون هذه وجهتكَ المفضلة عند الغداء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more