"kurtarılmaya" - Translation from Turkish to Arabic

• الإنقاذ
• للإنقاذ
• لإنقاذ
• الانقاذ
• أنقذه
• للأنقاذ
• إنقاذاً
• يتم إنقاذه
• لنجدتنا
• نستحق
• انقاذي

Daha genciz, öğrenecek çok şeyimiz var ama kurtarılmaya değeriz.
إننا جديدو عهد بالكون، وأمامنا الكثير لنتعلمه، لكننا نستحق الإنقاذ.

Bir dakika boyunca, insan olarak varoluşumun fark edildiğini ve kurtarılmaya değer olduğumu hissettim.
للحظة، شعرتُ أن وجودي كشخص قد تمّ ملاحظته، وكنتُ أستحقُ الإنقاذ.

Ve sonra senin stüdyoyu değiştirmek için numara yaptığını duyarsam, kıçının kurtarılmaya ihtiyacı olan sen olursun.
وإذا عُلم أنك حاولت تغيير الأستوديو، سيكون جلدك المحتاج للإنقاذ

kurtarılmaya ihtiyacı olan sadece biz değilizdir.
أنا متأكدة أننا لسنا الوحيدين اللذان في حاجة للإنقاذ

Beni kurtarmanın bir yolunu arıyorlardı, ancak onlara kurtarılmaya ihtiyacım olmadığını söyledim.
.. لقد قالوا أنهم يسعون لإنقاذي لكنني أخبرتُهم أنني لا أحتاج لإنقاذ

Bu ülke inanca sırtını dönmeye devam ettikçe, kurtarılmaya değer bir şey kalmayacak.
إذا استمرت هذه البلاد بإعراضها عن الدين فلن يكون هناك ما يستحق الانقاذ

Ben de bununla ilgili bir blog yazısı yazdım. Ne yazık ki, kahramanlık kompleksine sahip bir kişi, bu küçük hanımın zor durumda ve kurtarılmaya ihtiyacı olduğuna karar vermiş.
و لقد ذكرت ذلك فى سجل الرحلة للأسف شخص ما عنده عقدة البطولة قرر أن تلك الفتاة فى محنة و تحتاج إلى الإنقاذ

Banka beni bu iş yerinin kurtarılmaya değip değmeyeceğini görmem için gönderdi.
البنك قام بتعييني لأرى إن كان العمل يستحق الإنقاذ

Kızgın olduğunu biliyordum ama ilişkimizin kurtarılmaya değip değmediğini görmek istiyordum.
لقد عرفت بأنّه كان غاضب لكننّي أردت رؤية إذا كانت علاقتنا تساوي الإنقاذ

Onları, hala kurtarılmaya değecek bölgelerden uzak tutsak yeterli.
كنا بحاجة لإبعادهم عن المناطق التي مازالت تستحق الإنقاذ

kurtarılmaya değer olup olmadığımızı hiç merak ettin mi?
ألّا تتسائلين أبداً عما إذا كنا نستحق الإنقاذ ؟

İşin başında Onüç tanı koymaya katılmasaydı kurtarılmaya ihtiyacı olmayacaktı.
التي لم تكن لتحتاج الإنقاذ لو كانت ثلاثة عشر موجودةً ضمن

Susun, çocuklar. Yemi yutacak mı görmek istiyorum. Bakalım kurtarılmaya değer mi.
هدوء، أريد معرفة صدقها لاعرف ما إذا كانت تستحق الإنقاذ

Acınası yeni Bölüm'ün kurtarılmaya değmez.
مؤسستكِ الجديدة، المثيرة للشفقة لا تستحق الإنقاذ

Annenin, hiçbir şekilde kurtarılmaya ihtiyacı yok.
والدتك لا تحتاج للإنقاذ عن أي امرأة قابلتها

Gönderilen sendin. kurtarılmaya ihtiyacı olansa ben.
أنت من أرسلتهم الآلهة، وأنا من كان بحاجة للإنقاذ

Ama o aileden birinin kurtarılmaya ihtiyacı olacaktı.
لكن سيحتاج فرد من تلك العائلة للإنقاذ في المستقبل.

- O böyledir. İşte kartımız. kurtarılmaya ihtiyacın olursa veya yakınında bir dost istersen, ara bizi.
هاك بطاقتنا, لو إحتجت لإنقاذ أو إحتجت لرفقة, إتصلى بنا

Barney, işimi seviyorum. kurtarılmaya da ihtiyacım yok. O tip adamlardan olma.
بارني" أنا أحب عملي ، ولا أحتاج لإنقاذ" لذا ، لا تكون هذا الرجل

Nihayet bana ve programa, kurtarılmaya değer biri olduğunu kanıtladın.
أخيرًا.. أثبت ليّ وللبرنامج أنك تستحق الانقاذ

Yıllar önce, kurtarılmaya değmeyecek bir yaratığı kurtardığım zaman... yaptığım bir hatayı düzeltmek istedim.
لقد أردت أن اصحح خطأ إرتكبته قديما عندما أنقذت شخصا لم يستحق أن أنقذه

kurtarılmaya ihtiyacım yoktu.
لم أكن بحاجة للأنقاذ.

Benim hakkımda ne duydun bilmiyorum ama... kurtarılmaya ihtiyacım yok.
لا أعرف ما الذي سمعته عنّي لكنّي لا أحتاج إنقاذاً

Ama onların varlığı, Tanrı için dünyanın kurtarılmaya değer olduğunun kanıtı niteliğinde.
لكن وجودهم يقدم البرهان لله أنَّ الكوكب يستحق أن يتم إنقاذه

Neden kurtarılmaya ihtiyacımız olduğunda gelmedin.
-لماذا لم تهبّي لنجدتنا في وقت الحاجة

Artık kurtulmuş mu oldum, yoksa hâlâ kurtarılmaya ihtiyacım var mı?
, هل تم انقاذي أم مازلت أحتاج إلى الانقاذ؟