| Komşumun çocuklarının Kurtlar tarafından mideye indirilmesini görmek beni gerçekten üzerdi. | Open Subtitles | يجب أن أكون في غاية الأسف لرؤية الذئاب تلتهم أطفال جيراني |
| Bu katil Kurtlar silahlarımızı tüketebilir ve bize üstün gelebilir. | Open Subtitles | هؤلاء الذئاب الجائعه يمكنهم هزيمتنا و أن يفوقوننا فى السرعه |
| Kurtlar başarılı olursa tüm sürüye bir hafta yetecek kadar etleri olacak. | Open Subtitles | لو نجحت الذئاب فسيحظون بما يكفي من اللحم للمجموعة كلها لمدة أسبوع. |
| Ama orada hayat zor. Çekimler dağlarda olacak. Kurtlar var. | Open Subtitles | لكنه مكان قاسي هناك، أنه ما بين الجبال، وهناك ذئاب |
| Kurtlar cadıların kontrolünde olsa bile yine de içlerinde bir Alfa var. | Open Subtitles | قد يكون ذئاب ضارية الإجابة على السحرة، لكن لا يزال لديهم ألفا. |
| Bu da demektir ki geriye Alman bir çoban ve Kurtlar kalıyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنه لم يبقَ لديهم إلا كلب الراعي الألماني وتلك الديدان |
| Memeli olmanın pek çok yolu var. Asya’da bir at koşuyor, Kurtlar Brezilya'da bacaklarını geliştiriyor. | TED | هناك طرق عديدة لتكون من الثدييات. القفزات 'رو في أوز. الحصان يركض فى آسيا ، و الذئب يتطور ركيزة الساقين فى البرازيل. |
| Bu yüzden, büyük Kurtlar avlanmaya gidince güvenli bir yerde yuvalanırlar. | Open Subtitles | لذا يتم حضانتهم في مكان آمن، بينما تخرج الذئاب الأكبر للصّيد. |
| beni Kurtlar yetiştirmiş bu yüzden çatal ve bıcagı aynı elimde tutuyormusum. | Open Subtitles | أخبرني أنني تربّيتُ مع الذئاب ولهذا فأنا أستعمل اليد ذاتَها للشوكة والسكين |
| Gerçek Kurtlar koku duyuları sayesinde avlarını kilometrelerce uzağa kadar takip edebilmeleriyle bilinirler. | Open Subtitles | الذئاب الحقيقية معروفة بأنها تتبع فريستها حتى بعد مائة ميل يوميًا بواسطة الرائحة |
| Kurtlar yiyecek için avlanır ve belli bir noktada doyarlar. | Open Subtitles | الذئاب تصطاد من أجل الطعام, ولكن يأتي عليها وقت فتشبع |
| Siz Kurtlar bizimle yillardir savas halindesiniz. Neden simdi bize güveneceksiniz? | Open Subtitles | أنتم أيّها الذئاب تقاتلوننا منذ عقود، فلمَ عساكم تثقون بنا الآن؟ |
| Kurtlar gibi, onlar da kısa yaz boyunca beyaz kalırlar. | Open Subtitles | هذه الأرانب مثل الذئاب يظلّ لونها أبيضًا خلال الصيف القصير |
| Tıpkı diğer Kurtlar gibi, sürünün tamamı yavruları başarıyla büyütmek için birlikte çalışmalı. | Open Subtitles | كحال الذئاب الأخرى على أفراد القطيع العمل معًا لكي تصل صغارها لمرحلة البلوغ |
| Avrupa'da yine Kurtlar var ve bu Kurtlar kıta boyunca batıya doğru hareket ediyor. | TED | هناك ذئاب مجدداً في أوروبا، وتتحرك الذئاب غرباً عبر القارة. |
| Evet, öyle. Ama Londra'nın yakınında Kurtlar olduğunu sanmam. | Open Subtitles | نعم, بدا كذلك, و لكني لا أعتقد أنه توجد ذئاب بهذا القرب من لندن |
| Bugün tuhaf şeyler gördüm. Kurtlar izledi beni. Mavi cehennem! | Open Subtitles | لقد رأيت العديد من الأشياء الغربية بالفعل ذئاب تطاردني إلى جحيم أزرق |
| Kurtlar bir rastlantı olabilir. Aslında olmasa şaşılacak bir durum olurdu. | Open Subtitles | قد تكون الديدان مجرّد مصادفة سنتفاجىء تقريباً إن لم تكن لديه |
| Kurt o zaman en iyi kısmını ısırır ve ulur ki ... diğer Kurtlar da onun sesini duyup çabuk gelsinler diye, sonra kanı koklar, yırtar ve parçalara ayırır... ..o zaman ötekiler de gelir. | Open Subtitles | عندما يعضه الذئب ستحرق لسانه لذا سيعوي000 بصوت عالي فعندما تسمعه الذئاب الاخرى سيأتون ويمزقونه ارباً |
| Belki de vampirler ve biz özgür Kurtlar birlikte çalışabiliyoruzdur. | Open Subtitles | ربّما مصّاصو الدماء ونحن المذؤوبين الأحرار بوسعنا التعاون في النهاية. |
| Kurtlar bana mezar soyduğunu ve cesetleri ihlal ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني المذؤوبون أنّك نشيط جدًّا بسرقة القبور وانتهاك حرمة الموتى. |
| Sağlam bir yetişkini alt etmek Kurtlar için çok zordur. | Open Subtitles | من الصعب جداً للذئاب أن تُسقط جاموساً بالغاً. |
| Yani, Kurtlar ve sinekler... O kadar hızlı nereden geldiler? | Open Subtitles | لا ادري اقصد الدود والذباب من اين اتى بهذه السرعة |
| Tamam, zaten hayatta olan Kurtlar hayat döngülerine devam ederler ki birkaç gün ya da hafta olabilir. | Open Subtitles | والتي اعتقد أنها تبلغ نحو بضعة أيام أو ربما أسبوع, ستموت كما أعتقد أن إغلاق المصنع سيمنع من تفقيس ديدان اخرى |
| Kurtlar toplayabildikleri kadar çok yiyecek toplamak zorunda. | Open Subtitles | ينبغي بالذئاب جمع أكبر قدرٍ يمكنهم من الطعم |
| Bayanlar ve Baylar, Hadi Kurtlar için sizi duyalım. | Open Subtitles | السيّدات والسادة، دعونا نسمع تصفيقاً لفريق (وولفز) من (نورثفيلد)! |
| Dev tembel hayvanlar ve korkunç Kurtlar. | Open Subtitles | حيوان الكسلان الضخم والذئاب المفجوعة سألحق بكِ لاحقاً |
| İsteyerek vermez ama Kurtlar kendilerini kontrol edemiyorlar. | Open Subtitles | ليس متعمداً، ولكن الذِئاب ليس لديهم تحكم... |
| Bu aslında işe yaramış çünkü Kurtlar kötü dokuyu yiyip iyi dokuyu bırakıyorlarmış. | Open Subtitles | .و هذانجحلأن اليرقات. تتناولالانسجةالمريضة, و تترك الأنسجة السليمة |
| Kutup yıldızı, Kurtlar ve şeytanın sırıtışı. Hiç bir mantık bulamıyorum. | Open Subtitles | نجوم الدب الأكبر وذئاب وإبتسامة الشيطان، هذا غير منطقي |