"kurtuluşun" - Translation from Turkish to Arabic

• الخلاص
• خلاصك
• للخلاص

Ancak kilise kurtuluşun tüm hıristiyanlar için olduğunu söyleyerek bunu reddetti.
لكن الكنيسة عارضت تقول ان الخلاص كان من اجل جميع المسيحين

Madem kurtuluşun yolunu hiç birimiz bilmiyoruz, neden konuşuyoruz ki! Biz de kanunları senin kadar biliyoruz ve uymaya çalışıyoruz!
لماذا تقول انه لا يوجد فينا من يعرف طريق الخلاص ؟

Bizim gibi kurtuluşun beklediğini bilenler için tatlı.
حلوة بالنسبة إلى من يعرف منّا الخلاص المرتقب

Bu yeni öğrendiğin akrabalık senin kurtuluşun olacak.
المكانة الملوكيّة الجديدة هذه، ستكون خلاصك.

kurtuluşun onun yokolması . Seni ipnotize etmek istiyorum.
خلاصك يعني موته لهذا أريد أن أنومك

kurtuluşun en zayıf şansı olmaksızın bütün direnişler ile eğlenmek.
للسخرية من كل المقاومة بدون أدنى فرصة للخلاص

kurtuluşun Tanrısı... dünyanın sonu geldiğinde sen bizim umudumuzsun, senin gücün ki...
رب الخلاص انت مصير كل نهايات الارض صاحب القوة

Umarım o gün, kurtuluşun aranıp da bulunabilecek bir şey olmadığını anlar.
" اتمنى يوماً ما ان يفهم ان الخلاص ليس شئ تجده "

Bu tuhaf kutulardaki motorların mırıltısı onlar için kurtuluşun sesi.
هدير محركات تلك العلب الغريبة هو صوت الخلاص

Ama bu onun için lanetin bizim içinse kurtuluşun müjdecisi olacak.
لكن هذا سوف يلحق به اللعنة ويجلب لنا الخلاص

İnsanlığı kurtardın ama şimdi durmazsan bu kurtuluşun her bir zerresini geri almış olacaksın.
لقد أنقذت البشرية ولكن إذا لم تتوقف الآن أنت تقضي علي هذا الخلاص

kurtuluşun ilk belirtileri ufak.
أول علامات الخلاص تكون صغيره جدا

Kökeni, Jaffa'nın her zaman aramış olduğu kurtuluşun kaynağı olarak gördüm.
أنا أرى أصل كالدين المنظم و مصدر الخلاص

benzer şekilde inançlar insanları doğal eğilimlerinde dolayı suçlu hissetmelerine koşullandırır hepsi bağışlanmanın ve kurtuluşun tek yolunu kendileri sunarlar kendi kendini koruyan bu düzenin kalbinde para yatar.
وبالمثل ، فإن الأديان تـُشعر الناس بالذنب لما تمليه عليهم فطرتهم الطبيعية، كل ٌ يدّعي أنه يملك الطريق الوحيد الى الخلاص والغفران. فيقلبهذاالحفاظالذاتيالمؤسساتييكمِنالنظامالنقدي.

Şunlara bak. kurtuluşun çocukları.
إنظر إليهم , إنهم أبناء الخلاص

Şimdi dışarı çıkıp o adamı bulacaksın, Teddy Raymond denen adamı çünkü onun hezimeti senin kurtuluşun olacak!
عليك الآن إيجاد ذلك الشخص المدعو "تيدي رايموند لأن تدميره يعني خلاصك

Fransa için yapamıyorsan kendi kurtuluşun için yap.
إن كنتِ لا تستطيعين فعلها من أجل "فرنسا", إفعليها من أجل خلاصك.

Ve seni görüyorum Nayan, orada durup, iki dünya arasında sallanıp sonsuz kurtuluşun için bahse giriyorsun.
وأراك يا "نايان", واقفاً هناك, تتأرجح بين عالمين, وتراهن على خلاصك الأبدي.

Bu kurtuluşun falan olmayacak!
لن يكون هذا خلاصك

kurtuluşun konusunda.
بشأن خلاصك وهذه الأشياء

kurtuluşun son dakikasını henüz açığa vurmadılar.
ومع ذلك يعلنون فرصة صغيرة للخلاص