"len" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليون
        
    • ليني
        
    • لين
        
    • لِن
        
    • دي واي
        
    Samantha Len'i bir dakika daha dinleyemeyecekti. Open Subtitles سامانثا كولدن و أبوس]؛ ر الاستماع إلى المزيد من دقيقة واحدة من ليون.
    Başın sağ olsun Len. Open Subtitles أنا آسفة، ليون. آسفة لخُسارتك.
    Ne yapacağı belli olmaz biri misin, Len? Open Subtitles أأنت غير ممكن التنبؤ بك ، ليون ؟
    Sen, Daily Echo'nun Şanslı Len'isin. 10 ginemi istiyorum. Open Subtitles أنت هو " ليني المحظوظ " المقلد اليومي و أنا أطالب بالعشرة جنيهات الخاصة بي
    Bilmiyorum. Fakat hikâyenden çok fazla etkilendiğini söyleyemeyeceğim, Len. Open Subtitles لا أعرف ولا أظنه تأثر بتلك القصة ليني
    Soru şu; Len mutsuz muydu? Ve olmadığını söylemek istiyorum. TED السؤال هو: هل لين غير سعيد؟ أريد ان اقول لا.
    Len'e bas. Len Hutton. Open Subtitles "دُس على (لِن)، دُس على (لِن)" أعني (لِن هوتون) #لن هوتون==بوتون وتعني زر#
    O da Len'le çıkmayı kabul etti. Open Subtitles وهكذا قبلت على موعد مع ليون.
    Hadi Len, O küçük bir kız. Muhtemelen oydu. Open Subtitles هيا ، (ليون) ، إنها مجرد فتاة صغيرة ربما كان هو من فعل هذا
    Len Levitt bunu dizayn etti ve yöneticilere şehirdeki her istasyona koyulması için... baskı yaptı. Open Subtitles لأنّ الأمر إنتظر وجود حالمٍ مثل (ليون ليفيت) ليصمّمه وإجبار الحكومة لتثبيت واحد في كلّ محطّة -في هذه المدينة
    Demek istediğin, Len Pontecorvo'yu devlet mi gizlice dinliyordu? Open Subtitles إذاً ، أفهم من كلامك أن الحكومة كانت تتصنت على (ليون بونتيكورفو)؟
    Gerçek şu ki, Len Pontecorvo'nun evinde bir dinleme cihazı vardı. Open Subtitles حقيقة الأمر هي بأنه كان هناك أداة تصنت في منزل (ليون بونتيكورفو)
    Len Pontecorvo, ruhu şad olsun, tanıştığım en uyuşuk teoriciydi. Open Subtitles (ليون بونتيكورفو) أراح نفسه كان من أشد المفكرين كسلاً سبق و أن رأيت مثله.
    Len Pontecorvo, ulusal güvenlikte bir açık yakaladıklarını düşünüyor. Open Subtitles و الآن ، (ليون بونتيكورفو) يؤمن بأنهم كشفوا عيباً في منظومة الأمن القومي.
    Öğleden sonramı Len Pontecorvo'un notlarını okuyarak geçirdim. Open Subtitles لقد قضيت مابعد الظهيرة مع ملاحظات (ليون بونتيكورفو)
    Kapatmam gerek, başka biri daha arıyor. Len? Open Subtitles يجب ان اذهب فلدي اتصال ليني
    Bana sorarsanız, şirketler , Len'i ortadan kaldırmak için komplo kurmuşlardır. Open Subtitles إذا سألتيني ، فقد تآمرت الشركات على قتل (ليني)
    Tamam ama Len'i ben öldürmedim. Open Subtitles "ولكنني لم أقتل "ليني
    Len Lyle Hix'in öldürdüğü üç kadının hepsi tek kadındır. Open Subtitles النسوة الثلاثة اللاتي قتلهن لين لايل هيكس, كن إمرأة واحدة
    Kavga, Len Lyle'ın suçlarını, hapisteki günlerini ve bugüne kadarki rehabilitasyonunu anlatan üç kadın oyununun sahnelenmesi sırasında meydana gelmiş. Open Subtitles وقعت المشاجرة أثناء عرض مسرحية ثلاثة نسوة التي تستند على جرائم لين لايل, وحكم السجن ,وحتى الآن, إعادة التأهيل الواضح
    Hayatın üç önemli alanının ikisinde, henüz 30 yaşındayken, Len inanılmaz derecede başarılıydı. TED في إثنتين من ثلاثة مناطق فى حياة لين و هو فى الـ30 من عمره, كان لين ناجحا بشكل هائل.
    Her neyse, Len işte. Borat gibi: Len'e bas. Open Subtitles أياّ كان، إنها (لِن) "دُس على (لِن)"
    Ben Dady Dog Len Martin. Open Subtitles عدنا إليكم مرة أخرى مع برنامجكم دبيلو دي واي جي ، أرجو لكم المتعة معنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more