"limanı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ميناء
        
    • الميناء
        
    • مرفأ
        
    • هاربور
        
    • بورت
        
    • غيغ
        
    • هاربر
        
    • المرفأ
        
    • لميناء
        
    • وميناء
        
    • محطة البحرية
        
    • رست
        
    Savaş gemisi bize yaklaştığı zaman son uğradığımız limanı soracaklar. Open Subtitles عندما تقترب السفينة الحربية سيسألون عن أخر ميناء كنا به
    Jago limanı'nında Cornish halkı için resmi olmayan bir seçim yapıldı. Open Subtitles وتوصف ميناء ياغو الانتخابات الفرعية بمثابة استفتاء غير رسمي للشعب كورنيش.
    Eğer giderse, limanı havaya uçururuz. Open Subtitles , إذا ذلك الشىء ذهب، أيها القائد . سيفجر نصف الميناء
    Ama kendisine limanı terketmesi için yetmiş iki saat süre tanındı. Open Subtitles لكنهم طالبوه بمغادرة الميناء فى ظرف 72 ساعه
    Ve Tokyo limanı açıklarında durmakta olan şu siyah gemiler tarafından son bir yıldır tehdit ediliyorlardı. TED و قد تم تهديدهم بتلكم السفن السوداء هناك ، و التي كانت في مرفأ طوكيو العام الماضي.
    Lex limanı için ihtiyacım olan tüm araziyi alabilirdim. Open Subtitles وكنت قادرا على التقاط جميع العقارات أحتاج ليكس هاربور.
    Paul Lucas Bankası, İspanya limanı, Trinidad Tobago. Open Subtitles {\cH00FFFF} "مصرف "لوكاس دي بول "عاصمة "تريناند وتوباجو" "بورت اوف سبين
    Apaçık kendisinin Gig limanı katili olduğuna inanıyor, ve bunun, onun sıradan hayatına bir anlam kattığına... inanıyor, ama... Open Subtitles من الواضح .. انه يؤمن بأنه قاتل غيغ هاربر و هذا هو الشئ الوحيد الذي يمنح حياته الغير ملحوظة
    İstikrarlıysalar o zaman en yakın serbest limanı merkez olarak kullanıyorlardır. Open Subtitles إن ظلّوا على أسلوبهم، فسيتّخذون من أقرب ميناء حرة قاعدة عمليّات.
    Ardından Purteen limanı'na kadar halatla çekilip burada kaynatılır, yağ yapılırdı. TED ومن ثم يسحبون اسماك القرش عائدين الى ميناء "بورتين" يسلقونها,ويستخدمون الزيت
    Ama burada Sidney limanı'nı alıp olan bitenden dolayı üzgün ruh hâline uyması için epeyce yeşile döndürebiliriz. TED ولكن هنا، يمكن ان نأخذ ميناء سيدني ونضفي عليه بعض الأخضر ليتناسب مع المزاج الحزين الذي يكتنف الأحداث.
    Hueneme limanı'ndaki bir su tankının içinde eğitildik. İlk açık okyanus dalışımı Santa Barbara Kanalı'nda yaptım. TED لقد تدربنا في صهريج في ميناء هيونم. و من ثم غطستي الاولى في المحيط الفسيح التي كانت في قناة سانتا باربرا.
    Eylül dolunayı tarafından aşağılandığı... nefret yılı geldiğinde... karanlık sürücüler limanı işgal edecek... hepsi birden gemiyi alacak... ve cehenneme doğru demir alacaklar." Open Subtitles حين يحتقر ما هو غريب عن طريق قمر البدر بالشهر التاسع سيغزو الميناء ركاب الدراجات السود
    limanı mayalayabilsek, asetik asit yapabilirdik. Open Subtitles لو أمكننا تخمير مياه الميناء فسيكون لدينا حمص الخليك
    Anlaşmamız, son taksidini, gemi limanı terk ettikten sonra alacağın şeklindeydi. Open Subtitles اتفاقنا كان أنك ستقبض بقية أتعابك عندما تغادر السفينة الميناء
    İnsanlar limanı temizleyen güvenlikçiler hakkında soru sormaya başlarlarsa ne olacak? Open Subtitles ماذا سيحصل لو بدأ الناس بطرح الأسئلة ؟ بخصوص شركة الحماية التي نظفت الميناء
    Söylentiye göre, Federaller Koy limanı cesetleri için geliyorlarmış. Open Subtitles أتعلمون؟ تقول الشائعات بأنّ الاتحاديّين سيأتون لأجل جثث مرفأ الخليج
    Sabah olur olmaz Sachs limanı'na uçacağız. Open Subtitles عندما ينبثق النور , سنسافر الى مرفأ ساكس
    Gelecek ay bir zaman Lex limanı için yer açacağım. Open Subtitles أود أن أضع حجر الأساس ليكس هاربور وقت ما الشهر المقبل.
    Paul Lucas Bankası, İspanya limanı, Trinidad Tobago. Open Subtitles {\cH00FFFF} "مصرف "لوكاس دي بول "عاصمة "تريناند وتوباجو" "بورت اوف سبين
    Burada sanayiyi temsil eden kocaman bir dişli var, limanı temsil eden bir gemi var, ve kocaman bir buğday sapı mayalama sanayisine hürmetini sunuyor. TED يوجد تروس عملاقة ترمز إلى الصناعة و سفينة تعبر عن المرفأ ساق عملاقة من القمح. تكريماً لصناعة التخمير
    Yakınlardaki Pire limanı bombardımanında çok sayıda Yunan gemisi tahrip edildi. Open Subtitles لقد تدمرت العديد من السفن اليونانية في قصف لميناء باريوس
    Sardalyalar, Vahşi Kıyı'nın yüzlerce kilometre güneyinde, Elizabeth limanı ve Mossel Körfezi'ndeki balıkçı barınakları yakınlarında yolculuklarına başlıyorlar. Open Subtitles يبدأ السردين رحلته مئات الأميال جنوب الساحل البري قرب موانئ الصيد في "خليج "موسيل" وميناء "إليزابيث
    Tekrar ediyorum, Savaş limanı San Diego. Open Subtitles أكرر، محطة البحرية "سان دييغو"
    Doğru. Geçen hafta Alameda limanı'na demir atmış. Open Subtitles هذا صحيح, رست في "الاميدا" الاسبوع الفائت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more