Belki de sonunda kabulleniş ile ilgili veda etmekle ilgili bir öyküye ihtiyacımız vardır, ve belki de yeni hikayemiz kahramanların mücadelesi ve kahramanların vedasıyla ilgili olacaktır. | TED | لذا ربما نحتاج لروايه تحكي ادراكنا للنهاية ولوداعنا وربما تكون قصتنا الجديدة عن كفاح بطل ووداع بطل |
Yavrularını buzun sınırına kadar getiren annenin sonraki mücadelesi bir fok yakalamak. | Open Subtitles | بعد أن قادت دياسمها لحافة الجليد، يتمثل تحدي الأم التالي بصيد فقمة |
Siyasi irade mücadelesi de meydana gelecek fakat bunlar kazanılabilir savaşlar, çünkü dünya çapında Uluslararası Adalet Misyonu'nda oldukça ümit verici bazı örnekler yaptık. | TED | سوف يكون هنالك بعض المناوشات السياسية في هذا الخصوص، لكنها قابلة للحل، حيث طبقنا بعض النماذج حول العالم في حملة العدالة الدولية، والنتائج مشجعة. |
Birkaç yıl sonra, gittikçe popülerleşen bir dizi eşcinsel özgürlük mücadelesi yürüyüşü gerçekleştirildi. | TED | و بعد بضع سنوات، حدثت سلسلة من المسيرات، و مع كل واحدة منهن زادت مجهودات الصراع لحقوق الحرية. |
Hayatta kalma mücadelesi göstermiştir ki bu yolcuğulun mücadelesi bizi ileriye götürdü ve... | Open Subtitles | وقد ثبت أن الكفاح من أجل النجاة. و .. نضال من هذه الرحلة. |
Sonra dinozorlar ilk kuşlarla, balık ve çiçekli bitkilerle birlikte yaşam mücadelesi verdiler. | Open Subtitles | ثمّ ديناصورات، يكافح من أجل الحياة سويّة مع الطيور الأولى، سمك، ونباتات مزهرة... |
Kudüs'ü kazanma mücadelesi, Selahaddin ile yaptığı sıkıntılı bir ateşkesle sona erdi. | Open Subtitles | أنتهى صراعه على إستعادة القدس بمعاهدة صلح مع صلاح الدين |
Geçen iki bin yıl, insanlığın doğayla mücadelesi ideal toplum ahlak. | Open Subtitles | كفاح لألفيتين مع طبيعة البشر المجتمع الفاضل الفضيلة |
Tabii ki, başka yerlerdeki insanların mücadelelerine destek olabilirlerdi, ancak kendileri artık demokrasi mücadelesi yapmak zorunda değildiler, o aşamayı çoktan geride bırakmışlardı. | TED | ويمكنهم دعم كفاح الأخرين في أماكن أخرى، ولكن هم أنفسهم لا يجب أن يكافحوا من أجل أساسيات الديمقراطية مرةً أخرى، فهم قد تخطوا تلك المرحلة. |
Tehlikeyle kuşatılmış kahramanın mücadelesi ilk adımın gelişim bölümünde tanımlandığı gibi olağanüstü başarı ve nihai bir zaferle sonuçlanmıştır. | Open Subtitles | كفاح البطل المحاصر بالمخاطر، الذي ينطلق نحو الفوز العظيم والإنتصار النهائي، كما وصف في مقطع التطوير من الحركة الأولى للمقطوعة. |
Afrika ile ilgilenen herkesin karşı karşıya bulunduğu mücadele, yoksulluğun azaltılması mücadelesi değildir. | TED | التحدي الذي يواجه كل المهتمين بأفريقيا ليس هو تحدي الحد من الفقر. |
Önümde bu garip, yeni obje ve deneyip çözme mücadelesi vardı. | TED | كان أمامي هذا الجسم الغريب وكنت أواجه تحدي معرفة ماهيته. |
Amacım sıradan bir oy arayışı değil. Ya da para mücadelesi veya oyunun bir parçası olarak kabul edilmek değil. | Open Subtitles | هدفى ليس هو البحث عن صوت لتكوين حملة لجمع الأموال |
Tarihteki bütün savaşlardan daha fazla olmak üzere Hitler'in mücadelesi saf, vahşi bir nefretin ürünüdür. | Open Subtitles | و فد كانت حملة هتلر شديدة العنف و الكراهية |
Bu gruplar yükseliyor çünkü hükümetin bıraktığı boşluğu dolduruyorlar. ve silahlı ve de politik olarak ortaya çıkıyorlar, şiddet mücadelesi ve yönetişimi sağlamakla bağlantılılar. | TED | فهي تصعد لأنها تملأ الفراغ الذي تتركه الحكومات، فهي تظهر من جهة عسكرية و سياسية، لتندمج في الصراع العنيف وتوفير الحكم. |
Bu nefes alma mücadelesi göğsünün üzerinde bir basınç veya boğulma hissi oluşturur. | TED | هذا الصراع من أجل الهواء وجسمك نائما يخلق شعورا بالضغط على الصدر أو الاختناق. |
En vahşi ve en tabiî yaşam mücadelesi öykülerden biridir okyanusun öyküsü. | Open Subtitles | قصّة المحيط نضال طبيعيّ قاسٍ للبقاء، |
Yılların çalışması, mücadelesi ve adayışı buraya getirdi. | Open Subtitles | سنوات من التدريب و الكفاح و الالتزام تنتهي هنا |
Kara balıkları yaşam mücadelesi veriyor. | Open Subtitles | سمك السلّور المحصور يكافح في بركة منحسرة |
Kudüs'ü kazanma mücadelesi, Selahaddin ile yaptığı sıkıntılı bir ateşkesle sona erdi. | Open Subtitles | أنتهى صراعه على إستعادة القدس بمعاهدة صلح مع صلاح الدين |
Bu, gerçekten kötü sonuçlu bir ebeveynlik mücadelesi, ama maalesef, yaygın bir hâlde. | TED | وهذا صراع في التربية الوالدية بنهاية قاسية، ولكن للأسف، هذا أمرٌ مألوف. |
Ama inan bana ben hayat mücadelesi verirken senin yarışları kazandığını görmem aracıma dönmek için seni aynı derecede sorumlu yapar. | Open Subtitles | ولكن ثِق بما أقول، رؤيتي إياك تفوز بتلك السباقات، بينما كنت أكافح لأجل حياتي... |
İnsanlığın şeytanla mücadelesi Bahçe'de başladı ve o yenilgi yüzünden durmaksızın hala devam ediyor. | Open Subtitles | الرجال يكافحون الشر الشر بدا في الحديقـه .. ويستمر بلا كلل بسبب الخطأ |
200. kata vardıktan sonra ise en güçlü dövüşçülere yani Kat Efendileri'ne ölüm kalım mücadelesi için meydan okuma hakkına sahip olurlar. | Open Subtitles | "بعد بلوغ الطابق الـ200، يغدو لكَ الحقّ في تحدّي المقاتل الأقوى..." "لسادة مقاتلي الطابق في نزالٍ فاصل" |
Onlar iki güçlü evrimsel güç tarafından şekillendirildi: doğal seleksiyon: hayatta kalma mücadelesi ve cinsel seleksiyon: çoğalma imkanı için mücadele. | TED | لقد تشكلت اليراعات من خلال قوتين نشوئيتين: الانتقاء الطبيعي النضال من أجل البقاء والانتقاء الجنسي، |