| Bu mülkleri kutsal kilisemiz için veriyorum. | Open Subtitles | هذه الممتلكات التي أضعها في عهدةً كنيستنا المباركة |
| - Peki siz 26 Şubat'ta saat 4'de mülkleri değerlendiriyor muydunuz? | Open Subtitles | تقيّم الممتلكات في 26 فبراير عند الساعة الرابعة مساءً؟ |
| Haklarında ne bulabilirsen bul, DC'de başka mülkleri var mı diye bir bak. | Open Subtitles | "إعرف كل شيء عن "براونينغ ريد وما إذا يملكون أيّة عقارات أخرى في العاصمة |
| Bu alandaki tüm mülkleri bağlamak için milyonlarca dolar harcadım. | Open Subtitles | صَرفتُ ملايينَ الدولاراتِ لتأمين كُلّ الملكيات في المنطقةِ |
| Bana, ona gösterdiğin mülkleri anlat. | Open Subtitles | أخبريني عن تلك العقارات التي أريته اياها |
| Resmi kayıtlara göre hiçbir mülkleri yok ve hiçbir yerde yaşamıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الشابين كمن إنسل من تحت الأنظار طبقاً للسجلات الرسمية فإنهما لا يملكان أية ملكيات ويعيشون بأي مكان |
| O sıralarda, 80'lerde, toplam varlıklar, likit ve maddi ve kilisenin mal mülkleri çeyreği ediyordu. | Open Subtitles | وجميع الأصول, والأموال السائلة والأجهزة والمُمتلكات الخاصة بالكنيسة, لم تكن تتعدّى رُبع هذا المبلغ بأسعار الثمانينيات. |
| Mulan mülkleri değerli birer varlık olarak görülmeyi hakediyor. | Open Subtitles | أن خصائص مولان هو رصيدا قيما الذي يستحقونه. |
| Kendi özel mülkleri. Yetki alanımızın dışında kalıyor. | Open Subtitles | إنها ملكيتهم الخاصة، ليس من اختصاصاتنا |
| Parayı korumak, mülkleri korumak için kuzen evlilikleri oluyor. | Open Subtitles | أبناء العمومة يتزوجون بعضهم لحراسة المال للحفاظ على الممتلكات |
| Evet, Bay Makhija,birşekilde bugün mülkleri aksettirmedi. | Open Subtitles | أجل ،سيد ماخيجا ، أحيانا .الممتلكات لا توحي بذلك |
| O mülkleri elinde bulunduran yedieminin talep ettiği para buydu. | Open Subtitles | هذه هيا الودائع التى كانت تحمل هذه الممتلكات |
| Geriye sadece birkaç mülkleri kaldı ama ilginçtir ki emlak vergilerini hâlâ ödüyorlar. | Open Subtitles | كل ما تبقي هو بعض حيازات العقارات والتي لا تزال بشكل غريب تدفع ضرائب الممتلكات |
| Başka mülkleri var mıymış? | Open Subtitles | هل عرفنا ما إذا يمتلكون عقارات آخرى؟ |
| Başka mülkleri var mı? | Open Subtitles | هل يمتلك أي عقارات أخرى؟ (لديه منزل (تاون هاوس) جانب (فلامنغو |
| Clyde'ın mülkleri konusunda Hâkim Stansfeld bizi geri çevirdi. | Open Subtitles | مرحباً (نيك) حول عقارات (كلايد) فالقاضي (ستانسفيلد) لم يدعمنا |
| Büyük mülkleri korumak için yalnız olduğunu söylüyor | Open Subtitles | وهذا يعني، انه فقط لحماية الملكيات الكبيرة |
| Hey, belki de mülkleri satın almamıza müdahale eden barmendir. | Open Subtitles | أنت, ربما تكون النادلة هي من يعترض طريقنا في شراء الملكيات |
| Hangi mülkleri inceleyeceğinizi bilmek isterdim. | Open Subtitles | أنا أحب أن أعرف أي العقارات التي ستنظر إليها. |
| Gerçekte olan, spekülatörler yeni yapılacak Olimpiyat stadyumlarının yakınlarındaki çökük mülkleri satın alıyordu. | Open Subtitles | ماحدث هو ؤلائك المضاربين كانوا يشترون ملكيات كئيبة في أرض قريبة أي بني الملعب الأولمبي |
| Liberty Sokağı'ndaki mülkleri satın alan grup. | Open Subtitles | مجموعة تشتري ملكيات شارع الحرية |
| Mal mülkleri var. Ama nakitler, yok. | Open Subtitles | الغنية الأصول ولكن النقد للفقراء. |
| Mulan mülkleri geçen iki yılda 100 milyonun üzerinde para kaybetti. | Open Subtitles | مولان خصائص فقدت أكثر من مئات من ملايين الدولارات في العامين الماضيين. |