| Yeni bir müttefikim ve çok güçlü bir hizmetkârım var. | Open Subtitles | فأنا لدي حليف جديد وخادم أكثر قوة |
| Güvenebileceğim bir müttefikim vardı. | Open Subtitles | كان لى حليف أستطيع الثقه به |
| Sadece bir müttefikim kaldı | Open Subtitles | ولكن مازال لدي حليف واحد |
| Böylece Kelly oyundaki ilk müttefikim oldu. Ardından kocam Kiyash bize katıldı ve birlikte kötü adamları tespit edip onlarla savaştık. | TED | وأصبحت هي حليفي الأول في اللعبة تلاها زوجي كياش وقمنا معاً بتحديد الأشرار ومحاربتهم |
| Fakat görüyorsun, romantizm benim en büyük müttefikim. | Open Subtitles | لكن أترون, الرومانسية هي حليفي الأقوي |
| Bu akşamki işiniz de bittiğinde büyük bir müttefikim olacak | Open Subtitles | .. عندما ينتهي عمل هذه الليلة سيكون لديّ حليفاً |
| Yeryüzünde müttefikim olarak Ajan Evans yanımda da yeni doğacak ordum varken insanlar onlara neyin çarptığını bile anlamayacak. | Open Subtitles | بوجود العميلة (إيفانز) كحليفة لي على الأرض و بوجود جيشي الجديد، لن يعرف البشر ما أصابهم |
| Benim en güvendiğim müttefikim oldun. | Open Subtitles | لأنك أكثر حليف أثق به |
| Yani artık bir müttefikim var. | Open Subtitles | والذي يعني انني امتلك حليف |
| Bölüm'ün en yeni gözdesi ayrıca tek müttefikim o değil. | Open Subtitles | "أحد نجموهم اللامعة" "وهي ليست حليفي الوحيد" |
| Kısa sürede düşmanım değil müttefikim olacaksın. | Open Subtitles | في وقت قصير، لن تكون عدوي ستكون حليفي ... |
| Hiç göremediğim bir düşmana karşı... müttefikim arsenikti. | Open Subtitles | (الزرنيخ) كان حليفي في مواجهة عدو لم أرْه |
| Sen benim müttefikim değilsin. müttefikim değilsin. | Open Subtitles | أنت لست حليفي، أنت لست حليفي. |
| müttefikim olsaydın... | Open Subtitles | إذا ما كنت حليفي... |
| Bu burada bir müttefikim varmış gibi hissettirirdi. | Open Subtitles | سيجعلني ذلك أشعركأنّ لديّ حليفاً |
| Massachusetts'in eski başsavcısı olarak, sizi müttefikim olarak görmek isterim. | Open Subtitles | وبالنظر إلي سجلكِ السابق كنائبة عامة (لولاية (ماساشوسيتس أنا أثق بأنه بإمكاني الإعتماد عليكِ كحليفة |