"müzakere" - Translation from Turkish to Arabic

    • التفاوض
        
    • المفاوضات
        
    • مفاوضات
        
    • نتفاوض
        
    • للتفاوض
        
    • تفاوض
        
    • المناظرة
        
    • تفاوضاً
        
    • النقاش
        
    • بالتفاوض
        
    • مفاوضة
        
    • يتفاوضون
        
    • لمناقشة
        
    • تفاوضنا
        
    • المناظرات
        
    Davacı köpek için çok üzülmüş ama müzakere edebileceğimizi düşünüyorum. Open Subtitles المدعي مستاء حقا عن الكلب، ولكن أعتقد أننا يمكن التفاوض.
    Bu başıbozuk heyette benimle müzakere etme salâhiyeti olan biri var mı? Open Subtitles هل هناك أحد من هذا الحشد له سلطة التفاوض معي؟
    müzakere ekibi burada olacak 5 dakikaya. Belediye başkanı haberdar oldu. Open Subtitles فريق المفاوضات سيكون هنا فى خلال 5 دقائق وتم إخبار العمدة
    Sonuçta, askerî rakiplerimizle müzakere etmeliydik. Open Subtitles فى النهاية كنا سنضطر لأجراء مفاوضات مع خصومنا العسكريين
    Farklı bir ülkeye karşı sert durmalıyız, yabancı bir diktatör, müzakere ettiğimiz biri... TED ونحتاجُ لنكون أكثر صرامةً مع بعض الدول الأخرى. مع دكتاتورٍ غريب، ومع شخصٍ نتفاوض معه.
    Komutanım, ateşkesi müzakere etmek için kaptanınızın burada bulunmasını talep ediyor. Open Subtitles مرحباً قائدي يطلب حضور قبطانكم للتفاوض من أجل وقف إطلاق النار
    Bir Afrika ülkesinde müzakere masasında oturduğum için ayrıcalıklıydım. TED كان شرفًا لي أن أجلس في جلسة تفاوض بشأن قرض في دولة أفريقية.
    Bu rehin ölürse , mahvoldum müzakere. Open Subtitles إذا مات ذلك الرهين فقد . انتهيت من التفاوض
    Şimdi teslim olma şartlarını müzakere etmemiz gerek. Open Subtitles لم نكن نرى بعضنا إلا في المعارك والآن علينا التفاوض في أمر الإستسلام
    Şunu çok iyi anlamanızı istiyorum: Bu insanlar müzakere istemiyor. Open Subtitles ما أريدك أن تفهمه تماماً هو أنّ هؤلاء الناس، لا يريدون التفاوض.
    Hitler'i değiştirme amacı müttefiklerimizle ateşkesi müzakere etmekti. Open Subtitles المغزى من إستبدال هتلر هو التفاوض لإنجاز هدنة مع الحلفاء
    Bu konuda karşılık veremeyecekseniz hükümetle müzakere yapamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك الذهاب الى التفاوض من دون . احضار شيئا الى طاولة المفاوضات
    Fakat müzakere yapmak, daha uygun bir hareket tarzı olabilir. Open Subtitles بالطبع لا لكن المفاوضات ربما تكون عمل افضل لتعديل المسار
    Neyse duyduğuma göre müzakere kesilmiş ve devam etmeye hazırmışız. Open Subtitles على أية حال, سمعت أن المفاوضات توقفت ونحن مستعدين للاستمرار
    Fazla karmaşık bir diplomatik sistem ve Kosova'nın geleceği hakkında bir müzakere süreci vardı ve Kosovalılar bunun bir parçası değildi. TED كانت هناك تلك المنظومة الدبلوماسية الوهمية، تلك المفاوضات الجارية حول مستقبل كوسوفو التي لم يكن الكوسوفيون جزءا منها.
    İngilizlerin bu kararı almasından kısa süre sonra Amerika ve Sovyetler Birliği de Naziler ile müzakere yapmama kararı aldı. Open Subtitles بعد فترة قليلة من القرار البريطاني إتفق الأمريكان والسوفييت أيضا أنه يجب ألا يكون هناك مفاوضات مع النازيين
    Evet ve müzakere ekibimiz bunu halletmek için çalışıyor. Open Subtitles أجل، ولدينا فريق مفاوضات يتولّى الأمر بالكامل
    Ve biliyordum nedenle veya iblisler ile müzakere olamaz. Open Subtitles و قد علمت أنه لا يجب أن نتحادث أو نتفاوض مع المشعوذين
    Bir müzakere işareti vermemiz halkımızın moralini sıfıra indirir. Open Subtitles أي تلميحات للتفاوض ستدمر الروح المعنوية لشعبنا
    Doğayla müzakere edemezsin, ya sen onu yenersin ya da o seni yener. Open Subtitles يجب عليك ألا تفاوض الطبيعه يجب ان تكون او لا تكون
    O iyi bir öğrenci, müzakere takımının yardımcı kaptanı. Open Subtitles أنه طالب جيّد، ومساعد قائد في فريق المناظرة.
    - Bu bir müzakere değil. Open Subtitles هذا ليس تفاوضاً.
    Fakat sürekli söylenen şey, müzakere ve diyalog ve doğruyu arama çabası idi. Open Subtitles ولكن كل ما كان يجول فى خاطرى هو النقاش والحوار والبحث عن الحقيقة
    Biz işadamlarının müzakere dedikleri şeyi yapacağım. Open Subtitles سوف أقوم بأمر نسميه نحن رجال الأعمال بالتفاوض
    Yaptığı 13 müzakere'de tek bir kişi bile ölmemiş. Open Subtitles لديه معدل خالٍ من الضحايا لـ13 مفاوضة متتالية
    Çünkü Japonlar müzakere ediyordu. Bunu biliyorduk çünkü kodlarını kırmıştık. Open Subtitles لأن اليابانيين كانوا يتفاوضون وكنا نعلم ذلك أذ كان قد سبق وفككنا جميع شفراتهم
    Gelecek hafta ordu ile olan işlerimizi müzakere etmek için yönetimin geri kalanı ile görüşeceğim. Open Subtitles الأسبوع القادم سوف أجتمع مع بقية المجلس، لمناقشة بقية أعمالنا المستقبلية مع الجيش
    Teslim olmalarını müzakere ederken Almanya'ya, Belçika'yı işgal etmek için asker gönderirken görünemeyiz. Open Subtitles لا يمكنهم رؤيتنا نرسلُ الجنود. لاحتلال منطقة في بلجيكا... لو تفاوضنا بالاستسلام.
    - Çin yemeklerindeki katkılar ne olacak? Bugünlük bu kadar müzakere taklidi yeter. Open Subtitles هذا كافي من المناظرات المختلقة اليوم شكراً لتفاعلكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more