| mahallem'deki dükkanlar para için ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | أصحاب المتاجر في حيّي يصرّون على أموالهم |
| Pardon, eski mahallem biraz zordu... | Open Subtitles | معذرة ، لم تكن الأوضاع آمنة في حيّي السابق |
| Çekil git. Burası benim mahallem. Evimin etrafında koşuyorsun. | Open Subtitles | هذا حيّي كنتَ تركض بجوار منزلي |
| Burası benim mahallem, ben buralıyım. Tam şurada ilk bisikletimi çaldırmıştım! | Open Subtitles | هذه منطقتي , من أين أنا لقد سرقت دراجتي ألأولى هناك |
| Şuraya bak! Burası benim eski mahallem. | Open Subtitles | أنظر هنا , لقد أعدتني إلى منطقتي القديمة |
| Evet, ama burası benim mahallem ve ben buralarda zengin beyaz kızların kenar semtlerde esrar aramasından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | نعم,حسنا هذا حيي ولا أحب أن أرى الفتيات البيض الغنيات يتسكعن هنا من أجل حقائب دين |
| Bu şirket, mahallem... bildiğimiz şekliyle Batı medeniyeti. | Open Subtitles | هذه الشركة، حيي الحضارة الغربية كما نعرفها |
| Artı, benim mahallem bir kadın için pek güvenli değil. | Open Subtitles | بالاضافة الى ان الحي الذي اعيش فيه ليس بالضبط الأكثرأمنا لسيدة |
| Burası benim eski mahallem. | Open Subtitles | إنه حيّي القديم... |
| Bu yolu seviyorum. Burası benim mahallem. | Open Subtitles | -أحبّ هذا الطريق، فهذا حيّي |
| Burası benim mahallem. | Open Subtitles | هذا حيّي |
| Burası benim mahallem. | Open Subtitles | هذا حيّي آسفة |
| Burası benim mahallem değil. | Open Subtitles | هذا ليس حيّي |
| Burası benim eski mahallem, biliyor musun? Burada yaşadım. | Open Subtitles | هذه منطقتي, وأنا كنت أعيش هنا |
| Burası benim mahallem. | Open Subtitles | هذه منطقتي |
| Burası benim mahallem. | Open Subtitles | تلك منطقتي |
| Burası benim mahallem. | Open Subtitles | هذهِ منطقتي. |
| Biliyorum, sizi duyabiliyorum, odadakilerden birileri kafalarının içinden bana bağırıyor: "Bu benim evim ve bu benim mahallem ve etrafımdaki herkesi tanıyorum!" | TED | أعرف، أستطيع سماعكم الآن، شخص في هذه الغرفة ينفعل عليّ في عقله، "هذا منزلي، هذا حيي الخاص، وأعرف كل شخص فيه!" |
| Burası benim eski mahallem. Vay be, bu anılarımı canlandırdı. | Open Subtitles | هذا حيي القديم، هذا يعيد ذكريات كثيرة. |
| Tüm o gökdelen ve palmiye ağaçlarının az ilerisinde benim mahallem vardır. | Open Subtitles | خلف ناطحات السحاب وأشجار النخيل يوجد الحي الذي أقطن فيه |