"mahvedecek" - Translation from Turkish to Arabic

    • يفسد
        
    • يدمر
        
    • سيخرب
        
    • سيدمر
        
    • تدمر
        
    • تفسد
        
    • ستفسد
        
    • لتدمير
        
    • سيدمّر
        
    • سيحطم
        
    • بتدمير
        
    • تخرب
        
    • ستخرب
        
    • ستدمر
        
    • بتدميره
        
    Bu işi mahvedecek bir ukalanın çıkmasını istemiyorum. Tamam, gidelim! Open Subtitles لا أريد أن يفسد أي شخص مهم هذا الأمر علي حسناً لنذهب
    Dünyanızı bir gün mahvedecek çocuk şimdi burada- Open Subtitles الطفل الذي يوما ما سوف يدمر عالمك هو هنا
    Arabanı mahvedecek. Bu Kafirler motorun ne olduğunu bile bilmezler. Open Subtitles . سيخرب سيارتك هؤلاء الزنوج لا يفهمون شيئاً عن القيادة
    Dur tahmin edeyim: hayatlarımızı ve bildiğimiz dünyayı mahvedecek antik, dokunaçlı bir şeytan. Open Subtitles دعني أحزر، إنّه شرّ عتيق ذو مجسّات سيدمر العالم الذي نحيا فيه ونعرفه.
    Yeri doldurulamaz bir şeyi mahvedecek bir probleme veya hayatımızı tamamen değiştirebilecek bir soruna bir nefes kadar uzakta olduğumuzu kabul etmek hepimiz için çok zor. TED إنها فكرة صعبة، لتقبل أننا كلنا بعيدين بمقدار شعرة، عن مشكلة قد تدمر شيئاً لا يمكن استبداله، أو أن تغير حياتنا كلياً.
    Kadın gelip onun davasını mahvedecek diye deliriyor. Open Subtitles جيتس انه مصاب بعقدة الشك انها سوف تفسد قضيته الجنائية
    Gene dopingi Amerika'da sporu mahvedecek mi? Open Subtitles هل ستفسد المنشطات الجينية الرياضة في أمريكا؟
    Şimdi de onun için tüm bu yaptıklarımızdan sonra bu yalanı uydurup evliliğimizi ve işimizi mi mahvedecek? Open Subtitles والآن، بعد كلّ شيءٍ فعلناه لأجلها، ستختلق هذه الكذبة لتدمير زواجنا ولإفساد أعمالنا؟
    Eğer yardım etmezsen, nefret her şeyi mahvedecek. Open Subtitles إنّ الحقد سيدمّر كل شيء إذا لم تساعديني
    Sorun istemiyorum. O adam her şeyi mahvedecek. Open Subtitles لا اريد اي مضايقات ذلك الرجل قد يفسد كل شيء
    Görünüşe göre, seni yanımda götürmem benim fırsatımı da mahvedecek. Open Subtitles على ما يبدو ، بعد أن تكوني معي فهذا من شأنه أن يفسد فرصي للتقدّم
    Annenin güçlü genleri bir göstergeyse onu sevmeyi öğreneceksin ve yetişkin hayatının büyük bölümünü mahvedecek. Open Subtitles وإن كانت جينات أمك الوراثية قوية بما يكفي ستتعلم في النهاية أن تحبه بينما يدمر ببطء جزءاً كبيراً من حياتك كشخص بالغ
    Bu onun kariyerini mahvedecek bir şey olmalıydı. Open Subtitles لا بد أن يكون شيئاً قد يدمر مسيرته المهنية
    Harekete geçmezsek, herşeyi mahvedecek. Open Subtitles إذالمنفعلشيئاًعاجلاً.. فإنه سيخرب كل شيء.
    Şu dökülen içki halınızı mahvedecek. Open Subtitles ذلك الشراب المسكوب سيخرب سجادتك.
    İşlerimizi mahvedecek. Hepsi unutulup gidecek. Büyütülecek birşey yok. Open Subtitles ان هذا سيدمر عملي انه ليس بالشء المهم, انا متأكد
    Ve NinjaKatz'in başında olmaya devam ederse, uluslararası genişmeleyi mahvedecek. Open Subtitles ولو استمر في إدارة نينجا كاتز سيدمر التوسع الدولي
    Ve her şeyi tehlikeye atıp kariyerini mahvedecek beni küçük mü düşüreceksin? Open Subtitles و الآن ستضع كل ذلك على المحك بإرادتك, و من المحتمل, تدمر حياتك المهنية ومن المحتمل,
    Planımıı mahvedecek bir siz vardınız. Open Subtitles كنتِ حقاً الوحيدة التي يمكنها أن تفسد خطتي
    Bana kızmanı ya da tamamen bağlarını koparmanı hayatını mahvedecek bir hata yapmana tercih ederim. Open Subtitles .. أُفضّل أن تكرهني .. أو حتى إبعادي تماماً عن حياتك على أن أتركك ترتكب غلطة ستفسد حياتك كلها
    Ailemiz dışında hiç kimse için hiçbir şey ifade etmez ama bizi mahvedecek güce sahipler. Open Subtitles انهم لا يعنوا اي شئ لاي شخص خارج العائلة ولكن لديهم من القوة لتدمير عائلتنا
    - Uyuşuk kafa şirketi mahvedecek. Open Subtitles ذلك المُدمن سيدمّر شركة الكيماويات.
    Ya biz bu adamı ortadan kaldıracağız, ya da Romalılar her şeyi mahvedecek. Open Subtitles ،يجب أن نقتل هذا الرجل أو سيحطم الرومان كل شيء
    Bu adamın hayatını, onu halk önünde suçlu çıkararak mahvedecek de değilim! Open Subtitles ولن أقوم بتدمير حياة هذا الرجل بإعلان أنهُ مذنب أمام العلن
    Playoff'lara gitme şansımızı yine mahvedecek misin? Open Subtitles انت سوف تخرب فرصتنا في الذهاب الى مباراة فاصلة مرة أخرى؟
    Onunla birlikte olmak için hayatını mahvedecek. -Onu bulmalıyım. Open Subtitles هى ستخرب حياتها من أجل أن تكون معه
    İşaret düşüyorum. Hayatımızı mahvedecek saatli bombayı ateşledin. - İzle bak. Open Subtitles هذا هو اليوم الذي تشعل فيه القنبلة ذات العد التنازلي التي ستدمر حياتنا
    Katil ona nasıl ulaşıp da mahvedecek ki? Open Subtitles كيـف سيـقوم القـاتل بتدميره هناك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more