"mahvetmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • تدمير
        
    • إفساد
        
    • تخريب
        
    • تدميري
        
    • تدمر
        
    • لإفساد
        
    • تحطيم
        
    • افساد
        
    • يخرب
        
    • لتخريب
        
    • لتفسد
        
    • تدميرها
        
    • أفساد
        
    • و يدمره
        
    • يدمرك
        
    Bu, haftalardır sıradan hissettiğim tek gün. Neden bunu mahvetmeye çalışıyorsun? Open Subtitles هذه أول مرة أشعر بإحترام منذ أسابيع، لماذا تريد تدمير ذلك؟
    Bu yüzden zayıf bir intikam denemesiyle evliliğimi mahvetmeye çalışıyorsun. Open Subtitles أنتِ تحاولين تدمير زواجي أنتِ تعرفين أن هذا لن يفلح
    - Hayatımı mahvetmeye çalışıyorsun değil mi? Open Subtitles أنتم تحاولون إفساد حياتي جميعكم، أليس كذلك؟
    Anlaşılan bu özel günü mahvetmeye kararlısın. Open Subtitles أنت مصمم بشكل واضح على تخريب هذا اليوم الخاص بنا
    Her söylediği yalan bu kadının ve geçen seneden beri hayatımı mahvetmeye uğraşıyor. Open Subtitles انها مليئة بالاكاذيب هذه المراة تحاول تدميري منذ السنة الفائتة
    Yalan söylediğim ayarttığım ve terk ettiğim kızlardan biri hayatımı mahvetmeye çalışıyor. Open Subtitles كذبت عليها وأغريتها ومن ثم هجرتها تحاول أن تدمر حياتي
    Demek köylümüz hayatını mahvetmeye çalışan şeytani kralın kızına abayı yakmış. Open Subtitles إذن الفتى الفقير يعشق ابنة الملك الشرير الذي يريد تدمير حياته؟
    Ben kendi acımdan kaçınmaya çalışıyordum sense en iyi arkadaşını mahvetmeye çalışıyordun. Open Subtitles انا كنت أحاول الهروب من ألمي وانتِ كنت تحاولي تدمير أعز صديقاتك
    mahvetmeye çalışmadım, sadece Sage'in elbisemi giyeceği süre kadar erteledim. Open Subtitles ليس تدمير تأخير فترة اطول بما يكفي لسيج لترتدى ثوبي.
    Kurmay başkanı olan, bu yönetimi yerin dibine sokmaya, ve mahvetmeye çalışan köstebeği. Open Subtitles في فريق نائبة الرئيس، فاستغل منصبه وحاول تدمير هذه الإدارة، لكنه لم ينجح.
    Saçma bir cinsel taciz suçlamasıyla müşterimin hayatını mahvetmeye çalışmandan hemen önce. Open Subtitles نعم, قبل ان تحاول تدمير حياة موكلي بهراء عن اتهامات بتحرش جنسي
    Adam, kocamı mahvetmeye kararlıydı. Bunu hepimiz biliyoruz. Open Subtitles لكن الرجل كان عازماً على تدمير زوجي، نحن نعرف هذا مسبقاً
    Benim şovumu mahvetmeye nasıl cüret edebilirdi, değil mi? Open Subtitles لقد كنت غاضبة كيف لها أن تجرؤ على إفساد عرضي.
    Şovumu mahvetmeye çalıştığını sanmıştım, ama o gerçekten de bazı şeyleri düzeltmeye uğraşıyordu. Ne demeye çalıştığımı anlıyor musun? Open Subtitles لقد ظننت أنها تريد إفساد عرضي، إلا أنها كانت تحاول فقط أن تجعله أحسن
    Kötü gözükmesini sağlayarak işi mahvetmeye çalışıyormuş. Open Subtitles كان يحاول إفساد الأمر عليها من خلال جعلها تبدو سيئة. هذا المصوّر.
    Ekinlere tuvalet suyu dökerek ülkeyi mahvetmeye çalıştı. Open Subtitles حاول تخريب المحاصيل بصب ماء التواليت عليها
    Çalılarımı mahvetmeye devam etmek için geri dönmeliyim. Open Subtitles كان يجب أن أنتقمَ منك على تخريب شُجيراتي
    Beyaz adamın beni mahvetmeye çalışmasını ardımda bırakarak ipleri tekrar elime alıyorum. Open Subtitles سأستعيد طاقتي مجدداً بعدما حاول الرجل الأبيض تدميري
    Kendi hayatını mahvettiğinden benimkini de mahvetmeye karar verdin. Open Subtitles بما انكَ دمرتَ حياتكَ بالفعل قررتَ ان تدمر حياتي
    - Durun. Durun. Kimsenin kariyerini mahvetmeye gerek yok bence. Open Subtitles مهلاً، مهلاً، لسنا بحاجة لإفساد المستقبل المهني لأي أحد
    Arkadaşım olduğunu sanmıştım ama sen, buraya evliliğimi mahvetmeye gelmişsin. Open Subtitles .إعتقدتأنككنتصديقي. و أنت تأتي إلى هنا لمحاولة تحطيم زواجي.
    Neden herkesin bu anımı mahvetmeye çalıştığını bilmiyorum. Open Subtitles انا لا اعلم لماذا يحاول الجميع افساد هذا اللحظة لى
    Mo Ne ve Tae Gyun'dan sonra zehirli yılan şimdi de senin hayatını mahvetmeye çalışıyor! Open Subtitles ( مو ني ) وبعد ذلك ( تاي جيون ) ! والآن سم ذلك الثعبان يحاول أن يخرب حياتك أيضاً
    Ayrıca benim özel günümü mahvetmeye gücü yetmez. Open Subtitles بالأضافة , هي ليس لديها أي قوة لتخريب يومي المميز
    Annem iyi vakit geçirdiğimi anladı ve mahvetmeye geldi. Open Subtitles عندما أقضي وقتا طيبا وهي هنا أن لتفسد ذلك
    mahvetmeye çalıştığın bu zavallı insana söyleyecek bir şeyin yok mu? Open Subtitles أليس لديك ماتقوله لتك المخلوقة المسكينة التي حاولت تدميرها ؟
    Sanki hayatımı mahvetmeye çalışıyorsun. Open Subtitles إن لم أكن أعرفكِ لقلت أنكِ تحاولين أفساد حياتي
    Bunu yaptığına göre, petrol planımı da mahvetmeye çalışır. Open Subtitles و الآن سيضع أنفه داخل مخطط النفط الخاص بى و يدمره أيضا
    Sana sahip olamazsa seni mahvetmeye çalışacak bir soysuz. Open Subtitles هو اللقيط الذى حاول ان يدمرك ان لم يتمكن من الحصول عليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more