Aslında Arthur'un hayatlarını mahvettiği sayısız çalışan için herhangi bir kurtuluş olmadı. | Open Subtitles | بالتاكيد لم يكن هناك أي تكفير تجاه العدد الغير محدود من العمّال الذين دمّر فوربشر حيواتهم |
Seni uyarmak için buradayım. Bir önceki ailesini mahvettiği gibi bizi de mahvetmesine izin verme. | Open Subtitles | وأنا هنا لأحذّرك كيلا تدعيه يدمّرنا كما دمّر عائلته السابقة |
Edmund, hayatlarını mahvettiği ailenin yan dairesine taşınmış hayatını, onlarınkini tamir etmeye adamış ve gerçekte kim olduğunu onlardan saklamış. | Open Subtitles | ينتقل (إدموند) للشُقة المُجاورة للعائلة الذين دمّر حياتهم، مُكرّساً حياته لإصلاح حياتهم، -لمْ يُخبرهم أبداً من هُو حقاً . |
Haftasonunu mahvettiği için herkesin Peralta'ya kızgın olduğunu biliyorum | Open Subtitles | انا اعرف ان الجميع غاضب على بيرالتا لإفساده عطلة نهاية الاسبوع |
...Benim ilk günümde, Louis Gary Lipsky'i bir davayı ...mahvettiği için işten çıkarttı. | Open Subtitles | في يومي الأوّل ، (لويس) طرد (غاري ليبسكي) لإفساده قضيّة |
Leito, mahvettiği bütün malın karşılığını... bize nakit olarak ödemeli. | Open Subtitles | بما أن ليتو أفسد عملية الممنوعات، فعليه إذاً أن يدفع لنا ثمنها |
Leito, mahvettiği bütün malın karşılığını... bize nakit olarak ödemeli. | Open Subtitles | بما أن ليتو أفسد عملية الممنوعات، فعليه إذاً أن يدفع لنا ثمنها |