"malikanede" - Translation from Turkish to Arabic

    • قصر
        
    • عزبة
        
    • بالقصر
        
    • البيت الكبير
        
    • في القصر
        
    • في المقر الرئيسي
        
    • العزبة
        
    Bakın, iki gün önce Neal'ın kulağını bulduğumuz o boş malikanede gizli bir seks partisi varmış. Open Subtitles قبل ليلتين كانت هناك حفلة جنس سرية في قصر شاغر حيث وجدنا الأذن
    Anne hastaneye girince onlara Portland dışındaki bir malikanede büyükbabaları bakmış. Open Subtitles لقد رباهم جدهم في قصر خارج بورتلاند بعد ان تم إدخال والدتهم للمشفى
    Gerçekte kim olduğun ve ne istediğin konusunda dürüst değilsen bir malikanede de yaşasan fark etmez. Open Subtitles ان لم تكونى امينه عن ماهيتك او ما تريدين حقا , قد تسكنين فى قصر وحقا لا يهمك ذلك
    Bir zamanlar... ..Long Island'ın Kuzey Sahilinde, New York'tan 30 mil uzakta... ..büyük bir malikanede küçük bir kız oturuyordu. Open Subtitles كان ياماكان في الساحل الشمالي من لونق ايلاند قرابة 30 ميلاً من نيويورك عاشت فتاة صغيرة في عزبة كبيرة
    malikanede istediğin yeri kendine ait yapabilirsin. Open Subtitles ويمكنك فعل هذا أيضاً في أي مكان بالقصر
    Amca... Malikânede işe başlamamamı söylediğini biliyorum. Open Subtitles عمي , أعلم إنك قلت لا يجب أن أقبل الوظيفة في البيت الكبير
    Kız arkadaşım ve tüm arkadaşlarım büyük bir malikanede TV izlerken ben içeri davet edilmiyorum. Open Subtitles حبيبتي وكل أصدقائي يشاهدون التلفاز في قصر كبير، ولست مدعواً للدخول؟
    Ve 40.000 sterlinlik malikanede oturduğunuzu biliyorum. Open Subtitles وأعلم أن عندك قصر يساوي 40.000 باوند
    Patronun büyük bir malikanede yaşamıyor muydu? Open Subtitles مديركِ يعيش في قصر كبير، أليس كذلك؟
    Bir malikanede tek başına kalman hoşuma gitmezdi. Open Subtitles لا أحبذ فكرة تسكعك في قصر بمفردك
    Seni malikanede yaşatamam ya da Paris'e götüremem Open Subtitles لا يمكنني تحمل إسكانكِ في قصر (أو السفر معكِ إلى (باريس
    Marin'de güzel ve büyük bir malikanede. Open Subtitles قصر نيس الكبير في مارين
    - O malikanede, beni bulduğun yer. Open Subtitles أيـن تـسـكـنيـن؟ في قصر الـ(إكليـنغ) حيـث وجـدتـنـي
    Hayır, dostum. Gerçek bir parti bu! Büyük bir malikanede! Open Subtitles انها حفلة حقيقية فى قصر عملاق
    - malikanede yaşıyor olabilirdin. Open Subtitles لربما كان ليكون لديك قصر
    Hampton'da bir malikanede senin de dahilindeki kararların onların hayatını nasıl kontrolden çıkaracağını biliyorsun. Open Subtitles وكيف أن حياتهم ستخرج عن السيطرة بسبب قرارات تم اتخاذها في حضورك في عزبة لعينة في (هامبتونز)
    Yani "malikanede yaşayacağız sanmıştım, ama bak yaşamıyoruz." gibi dedim. Open Subtitles أجل ، إنه أشبه بقول "أنا لا أعيش بالقصر الذى تصورت أنى سأعيش فيه"
    Amca... Malikânede işe başlamamamı söylediğini biliyorum. Open Subtitles عمي, أعلم إنك قلت يجب أن لا أقبل الوظيفة في البيت الكبير
    Chloe dedi ki konuşmak istediğin için beni Malikânede bırakmış. Open Subtitles أخبرتني كلوي بأنها تركتني في القصر لأنك أردت مكالمتي
    21 yıl önce Malikânede gerçekleşen yangına tanıklık eden birini buldum. Open Subtitles .لقد ضمنا شخصاً كان شاهداً على الحريق الذي حصل في المقر الرئيسي قبل 21سنة
    malikanede ayrıca yıllar önce İngiltere'den ithal edilen... ..Rolls-Royce ile birlikte gelen Fairchild adlı... bir şoför vardı. Open Subtitles وفي العزبة أيضا سائق اسمه فيرتشايلد اُستقدم من انجلترا منذ عدة سنوات.. هو وسيارة رولزرويس جديدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more