"mantıklı bir" - Translation from Turkish to Arabic

• عقلانية
• المنطقي
• منطقى
• منطقية
• له معنى
• متعقل
• بالمنطق
• منطقي لهذا
• معقولاً
• لايدع مجالاً
• لكن تعرف ما
• عقلانياً
• أيّ شخص عاقل
• الحكيم هو من
• معقولا

Ve modern bürokrasiyle birlikte, özel çevre ve kamusal çevre arasında çok açık bir ayrım olduğundan bu son derece mantıklı bir yaklaşımdı.
وعندما صاحب البيروقراطية الحديثة مقاربة عقلانية جدا، حيث كان هناك فاصلا واضحا بين الصعيد الخاص والصعيد العام.

Bize göre, kimyasal sensör bulundurmak için homeostazi kontrol birimi oldukça mantıklı bir yer.
وبالنسبة لنا، فإنه من المنطقي أن يكون أحد مراكز التحكم المحورية للتوازن الحيوي هو مكان يوظّف مستشعرات كيميائية.

Sadece soğukkanlı ve mantıklı bir adam böyle bir macerayı tasarlayabilirdi.
رجل هادىء منطقى فقط هو من قد يخطط لمثل هذا الأمر

Çok mantıklı bir plan, ama bu her zaman bu şekilde olmadı.
إنها خطة منطقية جدا لكنها لم تكن دوما كذلك.

Hiç kainattaki her şeyin ama her şeyin mantıklı bir şekilde yerine oturduğu bir an yaşadın mı?
هل جربت من قبل أن يكون كل شىء كل شىء فى الكون له معنى لديك قد سقط فى مكان ما؟

Kısacası, mantıklı bir evlilik ve ek olarak "balon" lara canlı bir ilgi.
و التي ، زواج متعقل و إهتمام شديد بالمناطيد

Ancak bu kez sizden mantıklı bir yol izlemenizi istemek durumundayım.
فى هذه الحالة, لابد ان اطلب منك ان تتابعنى بالمنطق المتعاقب

Eminim bunun için mantıklı bir açıklama vardır, memur bey.
انا متأكد ان هناك تفسير منطقي لهذا, أيها الضابط

Yine de personel eksiğin olduğunu düşünürsek gayet mantıklı bir fikir.
إنتِ كنتِ تعانين من نقص في الأطباء يبدو هذا الحل معقولاً

Ben de seni öldüreceğim. Bundan daha mantıklı bir şey düşünemiyorum.
و سأقتلكِ الآن, و لا يمكنني أن أفكر في دافعٍ أكثر عقلانية من هذا

Bu Bill'in bana anlattığından daha mantıklı bir davranış.
هذة عقلانية لم أتوقعها منك من كلام بيل عنك

Harika bir iş değil, ama birçok insan için gayet mantıklı bir seçim.
صحيح انه ليس عملٌ جيد ولكنه الخيار المنطقي الوحيد لديهم

En azından bu mantıklı bir açıklama olurdu.
‫على الأق هذا هو ‫التفسير المنطقي لكل ذلك

Asla anlamayacaksınız sizinki gibi mantıklı bir zihin için cinayet işledim.
لن تفهم أبداً لعقل منطقى كعقلك لقد إرتكبت جريمة قتل

mantıklı bir cevap. Sana Demir Haç madalyası vermişler.
حسنا ، هذا رد منطقى ، ارى أنهم قد منحوك الصليب الحديدى

RNG: Gerekçeli bir iddia nasıl olur da mantıklı bir şekilde gerekçeli iddiaların etkisizliğine yol açar?
ريبكا: كيف يمكن لحجة منطقية أن يترتب عليها حجج منطقية غير فعالة؟

Tamamen gereksiz olmayan bir ifadedir. Bu mantıklı bir ifadedir.
وهذه الجملة ليست هنا لغاية الكلام فقط... هي جملة منطقية...

mantıklı bir iş yapıyor olmanı görmekten memnun oldum.
يسعدني أن أراك تقوم بعمل له معنى

Bence çok mantıklı bir istek majesteleri.
طلب متعقل حسبما أظن يا مولاتي. ‏

- Üzünüm Doktor bunu sizinle mantıklı bir biçimde tartışacak vaktim yok.
أنا آسف يا دكتور، و لكن ليس لدي وقت لأناقش هذا بالمنطق

mantıklı bir açıklaması olduğuna eminim. Güzel.
أَنا متأكّدُ ان عِنْدَها تفسير منطقي لهذا.

Bugün, ilk kez bir kadın mantıklı bir şey söyledi.
اليوم ولأول مرة, إمرأة تقول شيئاً معقولاً

- Tabii mantıklı bir şüphe haricinde. - Neyse ne.
لايدع مجالاً بالشكّ.

mantıklı bir şey söyleyeyim mi?
لا، لكن تعرف ما هذا؟ إنها الفيزياء، أو الميتافيزياء

Bütün bilgilere sahip olunca,.. ...mantıklı bir karar vereceğini biliyorum.
أثق في أنّها ستتخذ قراراً عقلانياً عندما تملك جميع المعلومات.

mantıklı bir insan bir palavrayla aldatıldığından çok birini öldürdüğü için pişman olurdu.
كما تعلم، أيّ شخص عاقل سيأسف على قتل شخص...

mantıklı bir adam bu evden çekip gider ve yaşanan her şeyi unuturdu.
الرجل الحكيم هو من يبتعد عن هذا البيت وينسى كل شيء قد حدث

Eğer bunu üstün-zekalı bir mercan olarak hayal edersek, bu bireylerden birini ayırıp, ona mantıklı bir soru sorabiliriz.
دعونا نتخيل بأنه مرجان فائق الذكاء .. وسنختار واحد لنسئله سؤالا معقولا.