"mazeretim" - Translation from Turkish to Arabic

    • عذر
        
    • حجة غياب
        
    • أعذار
        
    • عذري
        
    • عُذر
        
    Benim mazeretim var, Bayan Scoville Güçlü bir erkek değil. Open Subtitles انا, كان لدي عذر.والسيدة. سكوفل بالتاكيد ليست قوية كفاية
    durdurmak için mazeretim yok bu bir ofis emri muhakkak biliyorsun eğer NERV kaybederse tüm dünya helak olur küstah ve kibirli değiller bunlarda ne? Open Subtitles لماذا لا توقفهم ؟ . لا أملك عذر لإيقافهم . هذا الطلب كان رسمي العالم سينتهي
    Olanlar için sağlam bir mazeretim var. - Duymak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles إنّما لديّ عذر مناسب لما حدث حسناً, أودّ سماعه
    kedim konuşmazsa, hiç mazeretim yok. Open Subtitles إلا إذا كان بإمكان قطتي التكلم، فأنا ليس لدي حجة غياب.
    mazeretim yok. Open Subtitles لا أعذار لما فعلته
    mazeretim, benim paramın lanetli olması ve hayatımın 8 yılını ondan kurtulmaya çalışarak geçirmekti Open Subtitles عذري هو أن هذا المال الفاسد اللعين أستغرق مني 8 سنوات لأنـفـقـه
    Geçerli hiçbir mazeretim yok. Yeni arkadaşımla takılırken tamamen aklımdan çıkmış. Open Subtitles ليس لدي عذر سوى أنني كنت منشغلة في الاستمتاع مع صديق جديد ونسيت ذلك
    Onun için hiçbir mazeretim yok. Haddini fazlasıyla aştı. İyice çığırından çıktı. Open Subtitles أنا بغاية الأسف يا سيدي، لا عذر لديّ لما فعله لقد تجاوز الحدّ بكثير
    Derse geç kalıp sonra söyleyecek mazeretim yok ve Dean'e örnek bir öğrenci olacağıma dair söz verdim. Open Subtitles ليس لدي عذر لأتأخر عن الحصص كما أنني وعدت العميدة أنني سأكون طالبة مثالية
    Aptal bir şakanın kontrolden çıkması dışında başka hiçbir mazeretim yok. Open Subtitles فقط أعطني فرصة ليس لدي أي عذر سوى أنني قد فقدت رشدي
    Galiba artık gerçek bir mazeretim olacak. Open Subtitles ربما لا بد لي الآن من البحث عن عذر حقيقي
    Keşke iyi bir mazeretim olsaydı ama bu sadece gereksiz bir merak. Open Subtitles أتمنى لو كان لدي عذر جيد ولكن هذا بدافع الفضول
    Aslında benim buradan uzaklaşmak için bir mazeretim. Arabayı tamir ettirmeliyim. Ne var biliyor musun Bruce? Open Subtitles لكنه عذر لكي أذهب بعيدا يجب أن أصلح السيارة أتعرف ماذا ؟
    Dürüst olmak gerekirse yaptığım şey için pek iyi bir mazeretim yok. Open Subtitles بأن يبقوا صادقين ليس لديّ عذر جيد جداً لما فعلته
    Herneyse, bunun için bir mazeretim yok, ama tekrardan, özür dilerim. Open Subtitles على كل حال لا عذر لذلك لكني ... مرة اخرى اسفة.
    Hafta sonu düşünüyordum ve hiçbir mazeretim yok. Open Subtitles كنت افكر في ذلك قليلا في هذه العطلة وليس لدي اي عذر
    mazeretim yok. Cesaret eksikliğim vardı. Open Subtitles أنه ليس عذر أنا ببساطة أحتاج لجرأة
    Sanırım az önce mazeretim olduğunu söyledin. Open Subtitles ظننت إنكِ قلتِ إنه لدي حجة غياب.
    mazeretim var. Open Subtitles لقد حصلت على حجة غياب
    mazeretim yok. Open Subtitles ليس لدي آي أعذار ، البتة
    Tek mazeretim, hayatım boyunca Empire gibi ayrıcalıklı bir kulüpte olmayı hayal etmem. Open Subtitles - كان محرجًا عذري الوحيد أني حلمت بالإنتماء لذاك النادي طيلة حياتي
    İşten çıkar çıkmaz döneceğim. Sana söylemiştim, bu benim mazeretim. Open Subtitles قريبًا بمُجرّد انتهاء العمل لقد أخبرتك، هذا هو عُذر غيابى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more