| Mecbur kaldım. Hepsi ıslanmıştı ve kokuyordu. | Open Subtitles | لقد اضطررت لذلك ، فقد كانت كلها سيئة الرائحة و مبلولة |
| Evet, Mecbur kaldım. | Open Subtitles | أجل، اضطررت لذلك. |
| Silah satışı kontrolünü o kadar destekleyince Mecbur kaldım. | Open Subtitles | حسنا، اضطررت لفعل ذلك بعدما أصبحت مسانداً بشدة للحد من الأسلحة. |
| Mecbur kaldım dostum. Ya ölecek, ya da öldürecektim. | Open Subtitles | اضطررت لفعل ذلك يا رجل، أقتله أو يقتلني |
| Fırtına dalgaları vururken genç bir bayanı evinden çıkmaya zorlamaya Mecbur kaldım. | Open Subtitles | لقد أجبرت لإخراج فتاة شابة من شقتها خلال موجة العاصفة -وهكذا قامت بشكرك ؟ |
| Kısa süre önce hırsız parçası bir ortakla yolumu ayırmaya Mecbur kaldım ve dolayısıyla yenisine ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد أجبرت مؤخراً على طرق بابهامعمُساعدلِص أخرق... ولهذا أنا بحاجة إلى بديل ... . |
| Kimseyi öldürmek istemedim ama Mecbur kaldım. | Open Subtitles | لم أكن أريد قتل أحدٍ، ولكنّي إضطررتُ لذلك. |
| Kısa süre önce hırsız parçası bir ortakla yolumu ayırmaya Mecbur kaldım ve dolayısıyla yenisine ihtiyacım var. | Open Subtitles | إضطررتُ حديثاً لطرد مُساعدي اللص، وأنا بحاجة لبديل. |
| Mecbur kaldım. | Open Subtitles | اضطررت لذلك. |
| Mecbur kaldım. | Open Subtitles | اضطررت لذلك. |
| Mecbur kaldım. | Open Subtitles | اضطررت لذلك. |
| Mecbur kaldım. | Open Subtitles | اضطررت لفعل ذلك |
| Mecbur kaldım. | Open Subtitles | اضطررت لفعل ذلك |
| Çalıp hayatta kalmaya Mecbur kaldım. | Open Subtitles | أجبرت على السرقة لأنجو |
| Öldürmeye Mecbur kaldım. | Open Subtitles | أجبرت على القتل |
| Kendim söylemeye Mecbur kaldım. Üzgünüm. | Open Subtitles | إضطررتُ للغناء، أنا آسفة. |