"memnuniyet" - Translation from Turkish to Arabic

    • سعيداً
        
    • الرضا
        
    • السرور
        
    • مسرورون
        
    • سعيدًا
        
    • يُسعدني
        
    • سيسعد
        
    • يسرنا
        
    • يسرّني أن
        
    • لمن دواعي
        
    Ben, ben söylemek isterim ki eğer bizlerden birinin ifade vermesi gerekirse aileye yardımı dokunacak her şeyi yapmaktan büyük memnuniyet duyarım. Open Subtitles أدرت أن أقول أنه إذا طلب أحد منا للشهادة سأكون سعيداً بفعل أى شئ لمساعدة العائلة
    Dosyanıza tavsiye mektubu koymaktan memnuniyet duyarım. Open Subtitles حسناً، سأكونُ سعيداً بوضعِ رسالة تزكية في ملفِك
    Sadece bir tane, büyük stres ya da memnuniyet anlarında. Open Subtitles اسمح لنفسي بتدخين واحدة فقط في أوقات الاجهاد أو الرضا.
    Eminim mutlu olurlar efendim, ve ben de büyük bir memnuniyet duyarım. Open Subtitles أنا واثقة أنهم سيكونون سعيدين بالاستغناء عنيّ وسأكون في غاية السرور بحضوري
    Bu anlaşmayı başarıyla... sonuca bağlamaktan memnuniyet... duymaktayız. Open Subtitles نيابة عن الامبراطور نحن مسرورون لنجاح هذة المفاوضات
    Tavsiyenize uyduğumu söylersem memnuniyet duyarsınız sanırım. Open Subtitles ستكون سعيدًا إذا علمتَ بأنّي أخذت نصيحتك
    Nalını değiştirmezseniz, atınız sakat kalır. Sizin için bunu yapmaktan memnuniyet duyarım. Open Subtitles لو لمّ أعيد حدو عقبه ،سيصبح أعرجاً يُسعدني أنّ أتولي مداواته عنكِ.
    Okuduğunuzu görseydim itiraf etmekten memnuniyet duyardım. Open Subtitles لو كنت رأيتك تقرئين هذا كنت سأصبح سعيداً لهذا
    Çoğu zaman, beni meşgul olarak bulacaksın Gary, Eğer soru sormak istersen çalışanlarımdan herhangi biri yardım etmekten memnuniyet duyacaktır. Open Subtitles سوف تجد ان وقتي مشغول للغايه اذا كانت لديك اسئله اي من موظفي سيكون سعيداً لمساعدتك
    İsteniyor olmak besbelli memnuniyet verici onun için, ...ve açık ki, tüm mutluluğu Camden Place ile sıkı fıkı olmak. Open Subtitles فقد كا سعيداً بطلبي وبنى كامل سعادته على علاقته الطيبة في كامدن
    Bak, daha iyi bir fikrin varsa duymaktan büyük bir memnuniyet duyarım. Open Subtitles استمع، لو كان لديك فكرة أفضل سأكون سعيداً بمعرفتها لدي فكرة أفضل لدينا فرصة الآن
    - Yapacak çok işim var ama bir birimi, dosyalarınızı kopyalamak için buraya yığmaktan memnuniyet duyarım. Open Subtitles لدى وظيفة للقيام، ولكن سأكون سعيداً لبدء بإرسال فريق إلى نسخ كافة الملفات الخاصة بك.
    CA: Seth, bizler her ay çalıştığımız yerlerde bilirsin birşeyler üretiyoruz ve bundan dolayı da bir tür memnuniyet duyuyoruz. TED كريس: سيث, معظمنا يعملون في مجالات نحصل فيها على نتائج شهرية فنشعر ببعض الرضا.
    Espri anlayışınızı koruyor olmanız memnuniyet verici. Open Subtitles أيها السادة , انه شيء يبعث على الرضا أن أراكم و أنتم ما زلتم تتحلون بروح الفكاهة
    Birçoğunuzu burada görmek memnuniyet verici. Open Subtitles إنه لمن دواعي السرور أن ارى الكثير منكم هنا.
    Aslında memnuniyet tam olarak karşılamaz bunu. Open Subtitles في الحقبه السرور لا يغطي بالكامل
    Mösyö Marillac, Kral Francis'ten getirmiş olduğunuz itimatnameleri kabul etmekten memnuniyet duyarız. Open Subtitles سيد ماريلاك , نحن مسرورون بقبول أوراق اعتمادك
    Kardeşlerim ve ben sizinle gelmekten memnuniyet duyarız. Open Subtitles إخوتى وأنا سنكون مسرورون أن نأتى معكم
    Lafınızı kestiğim için bağışlayın fakat karşı tarafın avukatıyla konuştum ve uzun lafın kısası, sizi temsil etmekten memnuniyet duyarım. Open Subtitles إعذرني لكوني فظًّا ولكن لقد تحدّثت مع المُحامي المُعارض، وخُلاصة القول هي، أنّني سأكون سعيدًا لأُمثّلكم.
    Ailemizde olup biten her şeyden sizi haberdar etme ilkemiz gereği yürekli bir çiftimizin daha sponsor bulduğunu açıklamaktan memnuniyet duyuyorum. 67 numara! Open Subtitles الآن، وكما عودناكم أن نُطلعكم كل شيء يحدث.. في أسرتنا الصغيرة، يُسعدني أن أخبركم بانضمام راعي جديد..
    Vardığı zaman, Sezar bunu size bizzat söylemekten memnuniyet duyacaktır. Open Subtitles . أنا متأكد أنه عندما يصل "قيصر" سيسعد بأخبارك
    Ayrıca bunu duyurmaktan memnuniyet duyuyoruz. Kazanan bir daha öğretmenlik yapmayacak kadar büyük bir para ödülüne sahip olacak. Yüce Tanrım! Open Subtitles يسرنا أيضا أن نعلن أن فائزينا سوف يتلقون مبلغا كبيرا من المال بحيث لن يظلوا مضطرين للتدريس مرة ثانية!
    Bilgi vermekten memnuniyet duyarim ki Maldiveler - hevesle gelişimizi bekliyor. - Mmm. Open Subtitles يسرّني أن أبلغكِ أنّ جزر المالديف تنتظر بشغف وصولنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more