"merdivenlerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • السلم
        
    • السلالم
        
    • السلّم
        
    • بالدرج
        
    • الدرج الصاعد
        
    • عند الدرج
        
    • الدرج على
        
    • الدّرج
        
    • السُلّم
        
    • أسفل الدرج
        
    • أعلى الدرج
        
    • اسفل الدرج
        
    • سلمة
        
    Üç büyük kan lekesi vardı... burası... burası... ve merdivenlerin yukarısı. Open Subtitles كان هناك على الأقل ثلاثة حوادث دم هنا وهنا وأعلى السلم
    merdivenlerin başında tartıştığınızı zaten kabul ettiniz. Open Subtitles لقد إعترفت بالفعل أنكما كنتما تتشاجران أعلى السلم
    Dövmecinin üstü. Bir kat yukarı, merdivenlerin başı. Open Subtitles فوق متجر الوشم ثم تصعدين لأعلى قليلاً فى مواجهة السلم
    merdivenlerin pek çoğunda bir boşluk yaratan bir ön kenar olur. TED وهناك الكثير من السلالم تحتوي على مفاصل تخلق نوعًا من الحواف.
    merdivenlerin büyük bir girişe işaret verdiğini düşünün ve o anın yıldızı olduklarını. TED فكّر في كيفية إشارة السلالم إلى مدخل كبير وكان هناك نجم تلك اللحظة.
    Kendin için üzülmek şimdilik işe yarayabilir, ama seni merdivenlerin üstünden uçurmaz. Open Subtitles الشعور بالأسف على نفسك قد يعمل الآن، ولكن لن يجعلك تتسلقين السلالم
    Şey, turda 16 tane liseli kız vardı ve o üzerinde pardesüyle merdivenlerin tepesine çıkmıştı ama yağmur falan yağmıyordu. Open Subtitles حسناً، كان ثمة 16 تلميذة في جولة دراسية وكان هو على قمة السلم يرتدي معطفاً واقياً من المطر ولم تكن تمطر
    Benimle oyun oynamayın. Ben merdivenlerin efendisiyim. Efendisiyim merdivenlerin. Open Subtitles لا تتلاعب بي، فأنا محترف في السلالم أنا زعيم السلم
    Ayrıca, Lionel Marshall'ın gözlüğü merdivenlerin dibine nasıl geldi? Open Subtitles ولماذا كانت نظارات ليونيل مارشال موجودة اسفل السلم ؟
    Hemen merdivenlerin sağ tarafında ilk yangın çıkışını solunda. Open Subtitles إصعد السلم إلى اليمين، إتجه يساراً على أول وجهة
    Her neyse, merdivenlerin dibindeyken daha garip bir şey oldu. Open Subtitles , على أيّ حال، كنت في قاع السلم حينها أصبح الأمر غريباً
    Palyaçolar ve yürüyen merdivenlerin arkasından en çok korktuğum üçüncü şeydir deri pantolon. Open Subtitles كان ذلك واحداً من أكثر ثلاثة أمور تخيفني كالمهرجين و السلم الكهربائي
    Ancak küçük merdivenlerin de devasa etkileri olabilir. TED لكن السلالم الصغيرة يمكن أن يكون لها تأثير كبير أيضًا.
    Trol öfkelenirken paradokslar, özgürlüklerini kazandığın için seviniyor ve sizi merdivenlerin tepesindeki hazineye götürmeye söz veriyor. TED وبينما يرحل الوحش غاضبًا، تُحيّيك المخلوقات وتشكرك على إنقاذك لها، وتعدك أن تدلك على كنز في أعلى السلالم.
    merdivenlerin yukarısında bütün gece bir bekçi bekliyor. Open Subtitles هنالك مخبرٌ يقبع طوال الليل في أعلى تلك السلالم
    Ana holden geçip merdivenlerin yolunu tutmalısın. Open Subtitles يجب عليك عبور البهو الرئيسى رأسا الى السلالم
    Ana holden geçip merdivenlerin yolunu tutmalısın. Open Subtitles يجب عليك عبور البهو الرئيسى رأسا الى السلالم
    merdivenlerin, orijinal amaçlarını gizlemek için kasten mühürlendiğini düşünüyordum. Open Subtitles تصورت ان السلالم كانت مغلقة بشكل متعمد لإخْفاء غرضهم الأصلي
    merdivenlerin başlangıcındayız. Open Subtitles نحن نسلك عامود السلّم
    Bu merdivenlerin diğer adı "Kalp durduran taş merdivenler." dir Open Subtitles إنها معروفة بالدرج الكاسر للقلوب الحجري
    Hepimizin aslında birbirini tamamladığını, ve bu merdivenlerin bizi dindışı seviyeden kutsallığa taşıdığını söylüyorum. TED إنني أقترح بأننا ذوي طبقتين وذلك الدرج الصاعد يرتقي بنا من الطبقة المدنّسة إلى الطبقة المقدسة.
    merdivenlerin orada ek bir dış kapı var. Oradan gidebiliriz. Open Subtitles هناك مخرج إضافي عند الدرج يمكننا الخروج منه
    merdivenlerin aşağısına doğru düşüyor... Open Subtitles انها تسقط لاسفل الدرج على عدة درجات
    merdivenlerin sonunda solda. Open Subtitles في نهاية الدّرج على اليسار.
    Odamdan çıktığımda annemi merdivenlerin dibinde buldum. Open Subtitles و دويّ تحطم، وآنما خرجتُمنغُرفتي.. وجدتُامي.. في قاع السُلّم.
    Eve döndüğümde, onu merdivenlerin başında baygın halde buldum. Bunu bir daha denemeyeceğim. Open Subtitles وجدته مقلوباً على بطنه أسفل الدرج لن أحاول ذلك ثانيةً
    Ben de merdivenlerin en üst basamağında oturur onları izlerdim. Open Subtitles وأود أن أجلس في أعلى الدرج و أنظر إليهما فقط
    Okula girmeden önce merdivenlerin önünde beni beklerdi. Open Subtitles اعتاد ان ينتظرني اسفل الدرج عندما اعود من المدرسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more