| Görünüşe göre ruhani meselelerde biraz bilgi sahibiymiş. | Open Subtitles | يبدو انها تعلم بعض الأمور عن المسائل الروحية |
| Ayrıca kendimizi bedensel meselelerde de uyumlu bulduk. | Open Subtitles | وكما أننا وجدنا أنفسنا منسجمين في المسائل المتعلقة بالجسد |
| Bu tür meselelerde insanlara hakettikleri... güvenceyi vermek için hızlı hareket etmek en iyisidir. | Open Subtitles | من الأفضل التحرك بسرعة في هذه المسائل لإعطاء الشعب الطمأنينة التي يستحقونها |
| İktisadi meselelerde bu dahili reflekse rekabetçilik ruhu denir. | Open Subtitles | في الشؤون ألأقتصادية ، ذلك الحافز الدتخلي يدعى .. روح التنافس |
| Valiyi yani kocanızı temsil ettiniz, ...seçimi de kapsayan yasal meselelerde. | Open Subtitles | أنتِ مثلتِ زوجكِ الحاكم في الشؤون القانونية المحيطة بانتخابه؟ |
| Bazi siyasi meselelerde ayni görüse sahip olmamiz kaydiyla tabii. | Open Subtitles | طالما اتفقنا سويًا بشان، مسائل سياسية محددة |
| Bazı siyasi meselelerde aynı görüşe sahip olmamız kaydıyla tabii. | Open Subtitles | طالما اتفقنا سويًا بشان، مسائل سياسية محددة |
| Yapılan herhangi bir analiz... bu meselelerde... halkın kararları yok sayılarak kararlar alınıyordu. | Open Subtitles | أي التحليل الذي كان يقوم به... حول هذه المسائل... كان تجاهلها من قبل المديرين القبض على القرارات. |
| Lütfen siyasi meselelerde biz uzmanlara güvenin. | Open Subtitles | رجاءً دعي المسائل لنا نحن المتخصصون |
| Tıbbi meselelerde, Dr Fraiser her rütbenin üstünde olabilir. | Open Subtitles | في المسائل الطبية ، الدكتورة (فريزر) لها الأولوية على كل الرتب |
| Kurulun uluslararası meselelerde söz hakkı olmadığını mı ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | آمل أنك لا تلمحين إلى أن الحزب لا صوت له في الشؤون الدولية؟ |
| Clementine, istiyorum, ama böyle meselelerde çok tecrübem var, ve insanlar değersiz... takaslar yapmazlar. | Open Subtitles | لكنني خبيرة كثيراً في مسائل كهذه ولا يعقد الناس صفقات لأجل بضائع غير قيّمة |
| Bu gibi meselelerde, özel olarak ilgilenilmeli... | Open Subtitles | مسائل مثل هذه ينبغي التعامل معها بشكل خاص... |