"meyvesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • فاكهة
        
    • ثمرة
        
    • الفاكهة
        
    • ثمار
        
    • الثمرة
        
    • فواكه
        
    • بابايا
        
    • بفاكهة
        
    Tuhaf bir nesne. Tuhaf garip yuvarlak bir insan meyvesi. Open Subtitles غرض غريب ومُثير للريبة عبارة عن فاكهة مُستديرة تنتمي للبشر.
    Bahçenin ağaçlarının meyvelerinden yiyebiliriz ama bu ağacın meyvesi hakkında Tanrı: Open Subtitles نأكل من فاكهة الأشجارِ بالحديقة قال الله :
    10. bölümde Jacob ve gizemli kızın vücutları cennet meyvesi aracılığıyla birleşecek. Open Subtitles الفصل العاشر, وفيه جسميّ يعقوب والعذراء الغامضة سيندمجان بواسطة فاكهة الجنة
    Duyguların hüküm sürmesine izin veriyoruz, hiçbir zaman çok gayret etmenin, kısıtlarımızın meyvesi olduğunu fark etmiyoruz. TED لذلك نسمح بالعواطف الضعيفة بالسيطرة دون ملاحظة أن الضغط فقط كان ثمرة قيودنا.
    Deneyimin meyvesi güzelliktir ama sadece usta bir zanaatkar böylesine bir güzellik yaratabilir. Open Subtitles إن الجمال هو ثمرة الخبرة نعم، لا يصنع مثل هذه الأشياء الجميلة سوى معلم بارع
    Bir zamanlar Tate'in yasaklı meyvesi olan kişi. Open Subtitles شخصاً كان مرة الفاكهة المحرمة المفضلة لتَيت
    İyi bir ağaç şeytan meyvesi vermez. ...yozlaşmış bir ağacın güzel meyve veremeyeceği gibi. Open Subtitles وهناك الكثير من الاشجار التي تجني منها ثمار الطيبة وثمار الشـر
    Bir mavi kamçı kuyruklu kertenkele için Türk Kafası kaktüsünün meyvesi gerçek bir hazinedir. Open Subtitles فاكهة رأس التركي كنز حقيقي لسحلية ذيل السوطِ الزرقاء.
    Ama ne demişler; sabır acıdır, meyvesi tatlı. Open Subtitles لكن كما يقولون، نبات الكرمة‏ الأكثر تعذيبا هو أحلى فاكهة
    Alışkanlık yayıldı ve artık yalnızca Akdeniz'de bulunan tüm kertenkele nüfusu danaayağı meyvesi yiyor. Open Subtitles إنتشرت هذه العاده والآن كل السـحالى بالكامل دون إستثناء فى البحر الأبيض المتوسط وأصبحت تتغذى على فاكهة زهرة الأروم
    Şeytan meyvesi yemiş birisinin çok canını yakar herhalde bu.. Open Subtitles هذا يَجِب أَن يَكُون هذا مؤلم لمستعمل فاكهة الشيطانِ
    Tanrı'm, haklısın. Bir zamanların saf meyvesi, zehirli elmakat'a dönüştü. Biliyor musun? Open Subtitles يا إلهي ، أنت محق ، تلك فاكهة الصفعة الحلوة الطاهرة تحولت إلى صفعة مسممة
    Zehirli ağacın meyvesi sayın yargıç. Susturulmasını talep ediyorum. Open Subtitles فاكهة لشجرة مسمومة حضرة القاضي نطلب مذكرة حظر
    Avokado Meksika'nın yerel meyvesi ve guakemole sosunun ana malzemesi. Open Subtitles الأفوكادو فاكهة مكسيكية والمقوم الرئيسي للغواكامولي
    Kadınlar arasında kutsal Ana ve rahminin kutsal meyvesi Hz. Open Subtitles مباركة أنت من بين النساء ومبارك ثمرة بطنك "يسوع المسيح"
    Kadınlar arasında kutsal Ana ve rahminin kutsal meyvesi Hz. Open Subtitles مباركة أنت من بين النساء ومبارك ثمرة بطنك "يسوع المسيح"
    Bağışlaman kadınlar arasında ve affetmek meyvesi... Open Subtitles مباركة انتِ في النساء ومباركة ثمرة بطنك يسوع
    Robotların emeğinin meyvesi 1992 model Latoura'ydı. Open Subtitles ثمرة عمل الإنسان الآلي كانت هذه سيارة لاتورا الفخمة موديل 1992
    Senin adına katıldığım "Ayın meyvesi" kulübü işe yaradı mı? Open Subtitles هل حصلت على الفاكهة التى أرسلها الفريق والتى وقعت عليها من أجلك ؟
    Şimdi hepimizin beklediği o an geldi çalışmalarımızın meyvesi. Open Subtitles و الان, هذه اللحظه الذي كنا ننتظرها ثمار مجهودنا
    Ve bu da günahının yanmış meyvesi. Open Subtitles وهذه هي الثمرة الدنيئة لشهوتها المتأججة
    Yaprakları olduktan sonra, çiçekleri olacak ve çiçekleri açtıktan sonra, meyvesi olacak. TED و بعد ذلك سيكون لديها زهور و بعد الزهور سيكون لديها فواكه
    Pekâlâ, bebeğim kavun ağacı meyvesi olmasını istiyorsan kavun ağacı meyvesidir. Open Subtitles حسناً, انها "بابايا" اذا كنت تريد ذلك
    Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun ve rahminin meyvesi İsa'da kutsanmıştır. Open Subtitles والموهوب بفاكهة بعد الولادة السيد المسيح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more