"mirasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • إرث
        
    • إرثه
        
    • ميراث
        
    • تراث
        
    • إرثك
        
    • تراثه
        
    • ميراثه
        
    • ميراثها
        
    • الميراث
        
    • ميراثك
        
    • إرثها
        
    • إرثهم
        
    • تراثها
        
    • ثروته
        
    • وصية
        
    Hayatınızın en kötü gününde eşinizin mirasını devam ettirme gücü buldunuz. Open Subtitles فيأسوأيومفيحياتكِ.. وجدتِ الشجاعة لمواصلة إرث زوجكِ.
    Eğer Annesinin mirasını yönetenlerle uğraşmaya karar verirse, çok ciddi sorunlar çıkabilir. Open Subtitles إذا كان سيقرر أن يتحدّى الإدارة لأخذ إرثه ، فلدينا مشكلة خطيرة
    Ama en çok da cinsiyet ve ırksal baskı mirasını ortaya dökmek zordu çünkü ben haklardan en çok faydalananlardan biriyim. TED ولكن اﻷصعب كان فرط ميراث الاضطهاد العنصري والجنسي في حين أني من أكبر المستفيدين.
    Çok fazla çalıştık insanlığın bir külçesinin kötülüğün mirasını yok etmesi için değil. Open Subtitles ونحن نعمل من الصعب جدا السماح لكتلة صلبة من الإنسانية تدمير تراث الشر.
    Ateist olduğun ve kültürel mirasını reddettiğin için bilemeyeceğin bir Ortodoks kutlaması için. Open Subtitles لاحتفال أرثوذكسي لن تعرفي عنه لأنّكِ مُلحدة ورفضتي إرثك.
    Gelme sebebim kocanızın öğrencilerin mirasını inceleyebilecekleri bir arşive ihtiyaç duyuyor olmaları. Open Subtitles أتيت هنا لأن زوجك يستحق أرشيفاً يدرس الطلاب من خلاله تراثه الفكري
    Tıpkı senin gibi onun da mirasını çarçur edeceğinden mi korkuyorsun? Open Subtitles هل تخاف من أن يبدد ميراثه كما بددته أنت ؟
    Onun mirasını çaldın. Sahip olduğu tüm parayı verdim. Open Subtitles وأنت سرقت ميراثها لقد أعطيتها كل المال الذي لها
    Hayır. onun aile mirasını korumak konusundaki çaresizliğini kullanıp insanların onun intihar ettiğini düşüneceğini planladınız. Open Subtitles كلا، كنتَ تخطط لإستغلال يأسه على فقدان إرث عائلته، لجعل الناس تعتقد أنّه إنتحر
    Skip, sen de babanın mirasını onu devre dışı bırakarak kurtarmaya çalışıyorsun. Open Subtitles من خلال تدمير الشركة. سكيب، أنت تحاول أن تنقذ إرث والدك بإبعاده عن الشركة.
    Şahsen, babanın mirasını koruma görevine hayranım. Open Subtitles أنا شخصياً معجبة بسعيك في حماية إرث والدكِ
    Ayrıca geçen her günle kendi mirasını parçalayan bir adamsınız. Open Subtitles وأنت الرجل الذي يقوم بتلطيخ إرثه مع كل يوم يمر.
    Ama bu mal varlığını koruması ve mirasını güvence altına alması için gerekli bir neden. Open Subtitles ولكن هذا أحد الأسباب لحماية أصوله، تأمين إرثه.
    Babanın mirasını hayvanlar üzerinde aşağılık deneyler yapan bir test alanı haline getirmek. Open Subtitles يستخدم ميراث والدك ليقوم بالتجارب للتجارب الحقيرة على الحيوانات
    Nöroloji Bilimi öğrenimi görmeyi ve New York halk kütüphanesi ve ve Lincoln Merkezine destek olarak ailesinin mirasını devam ettirmeyi umuyor. Open Subtitles تأمل أن تكون رائدة في علم الأعصاب وتوصل ميراث عائلتها كداعم لمكتبة نيويورك العامه
    2012 yılı boyunca, Mali'nin kültürel mirasını yok etme gibi sistematik bir eyleme giriştiler. TED وفي منتصف 2012، انخرطوا في حملة ممنهجة للقضاء على تراث مالي الثقافي.
    Kellog, mirasını senden aldıktan sonra önünde madara olacak uzun bir hayatın olacak. Open Subtitles بعدما يأخذ كيلوج إرثك سيصبح لديك حياة مذلة فى انتظارك
    Onu sadece mahvetmekle kalmayacağım bütün mirasını da yok edeceğim. Open Subtitles أنا لن أحطمه فقط أنا سوف أقضى على تراثه تماما
    Broşürlerle.. Zengin mirasını göstermek istiyor. Open Subtitles تقول النشرة أنه يرغب بمشاركة ميراثه مع الناس
    Sadece senin Lorna'yla evlenmen ile ailem mirasını geri alabilir. Open Subtitles فقط عند زواجكَ بـ (لورنا) ستستطيعُ عائلتي استرداد ميراثها
    Öyle ama olanlardan iyi bir şey de çıktı, Hastings. Wilhemina Lawson, Emily Arundel'in mirasını aile arasında paylaşmaya karar verdi. Open Subtitles الخبر السعيد ياهيستنجز ,ان ويليمينا ستوزع الميراث
    Avukat sana kasayı getiriyor, sen de mirasını elde ediyorsun. TED والمحامي يأخذك للخزنة، وتحصل على ميراثك.
    Tam olarak ne zaman mirasını alacak? Open Subtitles وتحديدا عندما تتسلم لينزي إرثها
    Diğer toprak sahiplerinin mirasını sahiplenecek akrabaları var. Open Subtitles لكن البقية من الملاك لديهم أقارب مستعدون أن يدافعوا عن إرثهم
    Onun mirasını devam ettirdiğim için mutlu olurdu. Open Subtitles ، لعشِقت أنّي أحمل معي تراثها
    Rudolf von Tanner, meşhur Alman milyoner şaşırtıcı derecedeki mirasını bırakarak, dün öldü. Open Subtitles رودولف فون تانر المليونير الألماني الشهير توفيأمس،تاركا ثروته الهائلة
    Bir hâkim annemin mirasını hükümsüz kıldı yani artık bütün bu dramayı arkamızda bırakabiliriz. Open Subtitles لقد أبطلت المحكمة وصية أمي ونستطيع الان أن نضع هذا الأمر وراء ظهورنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more