"mumların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشموع
        
    • شموع
        
    • وشموع
        
    Sen bu kitaplarsın, şampanyanın her bir kabarcığısın, bu mumların alevisin, şu ağaçlarsın, Open Subtitles أنت تلك الكتب تلك الفقاعات في شمبانياي أنتِ لهيب تلك الشموع تلك الأشجار
    Burada mumların var ve bir de ne olduğunu bilmedğim bir şey ve tam şurada bir sulama bidonunda çiçek resmi! Open Subtitles هناك الشموع, وهذه الأشياء الغزيبة وهنا لديك صورة مرشة
    Bir kaç ay öncesine kadar pentagram ve mumların orada olmadığını söyledi. Open Subtitles حسنا، لقد قالت ان النجمة الخماسية و الشموع لم يكونوا هناك منذ عدة اشهر
    Senin yakacak mumların ya da dağıtacak şarap ve krakerin falan yok mu? Open Subtitles الا تملك أي شموع للإنارة, أو النبيذ والمفرقعات للتسليم
    Böyle görüneceğini tahmin etmemiştim. mumların ve her şeyin. Open Subtitles أنا لم أعلم حتى أنها من الممكن أن تبدو هكذا شموع و كل شئ
    daha sonra dua edilen mumların doğum günündeki dilek mumları ile aynı şey olmadığını öğrendik. Open Subtitles وعلمنا فيما بعد كانت تلك الشموع صلاة وشموع عيد ميلاد لا ترغب في ذلك.
    Haklısın. Sönmüş mumların kokusunu alacak. En azından birini yakmalı. Open Subtitles صحيح، ستشم رائحة الشموع المحترقة لذا سأشعل شمعةً واحدةً على الأقل
    Bütün mumların yasemin kokulu olduğunu söyledi, değil mi? Open Subtitles لقد قالت أن جميع الشموع برائحة الياسمين، صحيح؟
    Ani ve plansız oldu, ama hep orada bir Noel geçirmeyi istemişimdir, Kar yağarken, ahşap teras katında yanan küçük mumların olduğu... Open Subtitles لكنني دائما رغبت في قضاء الميلاد هناك مع الثلج و الشموع الصغيرة
    Bazı insanlar hala kiliselerdeki boş oyuklara, eskiden mumların olduğu yerlere gidip dert yanıyorlar, ölmüşlerine dua ediyorlar. Open Subtitles هناك عدد قليل منهم لازالوا يتذمرون بما يخص إخلاء المنافذ في الكنائس وعدم وجود الشموع والصلاة على الميت
    Şurada mumların yanında kibrit görmüştüm galiba. Open Subtitles أعلم أنني رأيتُ بعض عيدان الثقاب عند إحدى هذه الشموع هنا.
    Olay yerinde bulunan mumların aynıları. Open Subtitles إنها مثل الشموع التي عثرنا عليها في مكان الجريمة
    Bir de her iki taraftaki bu mumların hepsini değiştirmemiz gerekiyor. Open Subtitles ذو اللون الأبيض المائل للصفرة , ونحتاج أن نستبدل كل هذه الشموع على كلا الجانبين
    Oh, lütfen... mumların var, Ve slow müzik... Open Subtitles رجاءًا، أنتِ يجب أن تحصلي على الشموع والموسيقى الهادئة
    Tuvaletlerde Vivaldi'nin çaldığı masalarda mumların olduğu sanatsal bir yer. Open Subtitles ملهى فاخر ؟ إنه واحد من الملاهي للفنانين مع شموع على الطاولات و فيفالدي بالحمامات "فيفالدي:
    Bir sonraki doğum günü pastandaki mumların hiç şansı yok. Open Subtitles شموع عيد ميلادك القادم لن تصمد في وجهك
    Çünkü Feng Shui... ve granola mumların... Open Subtitles لأن" فانغشواي"الخاصبكِ .. ـو شموع"غرانولا"،وأنالمأريد.. ـ توقف عن السخرية عليّ
    CVS bu kumsal esanslı mumların sığır yağından yapıldığını garanti etti, aksi halde koşulsuz para iadesi. Open Subtitles CVS شموع رائحة الشاطئ هذه من CVS pharmacy مضمونة لزيادة انتصابك أو رجوع نقودك
    Onu masa örtülerinin ve mumların olduğu ekmek kırıntılarını raspalarla topladıkları güzel bir yere götür. Open Subtitles خُذه إلى مكان لطيف حيث توجد مفارش مائدة وشموع وحيث يتخلّصون من الفتات
    Hani çiçeklerin, mumların ve çıplak şeylerle ilgili şarkıların olduğu? Open Subtitles مع ورود وشموع وأغاني تتعلق بأشياء عارية ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more