"nüfuzlu" - Translation from Turkish to Arabic

    • النفوذ
        
    • ذوي نفوذ
        
    • ذو نفوذ
        
    • مؤثر
        
    • مؤثرة
        
    • نفوذاً
        
    • المؤثرين
        
    Peki Clouseau'yu bu davada isteyen şu nüfuzlu kişilere ne oldu? Open Subtitles ماذا عن أصحاب النفوذ تلك الذين أرادو كلوزو في القضيه ؟
    Marcus Aurelius'un kızı olan Lucilla nüfuzlu bir hayat sürmeye hazırlanmıştı. Open Subtitles بصفتها ابنة ماركوس أوريليوس تمت تهيئة لوسيلا لتعيش حياة من النفوذ
    Avrupa ve Amerika'dan bir çok nüfuzlu insanla tanışmak benim için bir şans olmuştur. Open Subtitles نعم أسعدني الحظ باللقاء مع عديد من أصحاب النفوذ في أوروبا و أمريكا
    Partiler güvenli mekânlardır, nüfuzlu adamların toplantı yeridir. Open Subtitles الحفلات في مكان آمن وهو مكان اجتماع سري لرجال ذوي نفوذ
    Belki de, Rodia'daki en nüfuzlu kişi ben olduğum içindir, Lolo. Open Subtitles ربما , انا اكثر رجل ذو نفوذ على الراديو , لولو
    Çok nüfuzlu bir adamdır. İslam üzerine kitaplar yazmıştır. Open Subtitles انه رجل مؤثر جدا لقد كتب كتبا عن الإسلام
    Lanet olası yüksek nüfuzlu faşistlerden oluşan bir grup. Open Subtitles وهذه واحدة من سيئات مجموعة مؤثرة من الفاشيين
    Albay Nada Haruyoshi içlerinde en nüfuzlu olan kişiydi. Open Subtitles الأكثر نفوذاً من بينهم هو الكولونيل نادا هاريوشي.
    Onun nüfuzlu biri olduğunun sana düşündüren nedir? Open Subtitles ماذا يجعلك ان تعتقد ان لديه هذا النوع من النفوذ ؟
    nüfuzlu birinin bir yakınına bir şey olduğunda, ...insanlar bir sürü soru sormaya başlıyorlar. Open Subtitles حين يُصدم أصدقاء ذوي النفوذ الكبير بالسيارة يبدأ الناس بطرح الكثير من الأسئلة.
    nüfuzlu adamlar günlük işleri sırasında bu faaliyetlerden birinin arasına yerleştirilmiş bir grup kadın tarafından kaçırıldılar. Open Subtitles أصحاب النفوذ حرموهم من ممارسة نشاطاتهم اليومية بواسطه عصابة من السّيدات، إحداهن قد تكون مدسوسة وسط هذة الأنشطة
    Babamın İngiliz tahtının gerçek varisi olduğuna inanan İngiliz aristokrasisinin varlıklı ve oldukça nüfuzlu birkaç üyesiyle gizli müzakereler içinde bulunuyorum. Open Subtitles لقد كنت في مفاوضات سرية مع العديد من أثرياء وأصحاب النفوذ من الارستقراطية البريطانية
    Gizli hapishanede yasadışı çekilmiş bir fotoğrafı bulabilecek kadar nüfuzlu biri. Open Subtitles شخص ما لديه ما يكفي من النفوذ لتدخل بهذا على الصورة لقطت بطريقة غير مشروعة أخذت على مستوى عشرة في موقع سري
    Üzerindeki isimler çok büyük. Kasabadaki nüfuzlu insanlar, buna Bob Paris de dahil. Open Subtitles كل الأسماء التي عليها كبيرة كلهم أصحاب النفوذ في هذه البلدة
    Partiler güvenli mekânlardır, nüfuzlu adamların toplantı yeridir. Open Subtitles الحفلات في مكان آمن وهو مكان اجتماع سري لرجال ذوي نفوذ
    Kendisinin nüfuzlu pek çok dostu var ancak yalvar yakar hâline merhamet gösterilmedi. Open Subtitles لديه أصدقاء كثيرين ذوي نفوذ ولكن توسطهم له لم يأت بفائدة
    Tüm dünyadan nüfuzlu hayırsever dostlarım var. Open Subtitles لديّ أصدقاء ذوي نفوذ من أصحاب الصدقات من كل أنحاء العالم
    Kendi kendine başa çıkabilirsin ama nüfuzlu arkadaşlar edinmek de faydalı olacaktır. Open Subtitles أعرف بأنّه يمكنك تدّبر أمورك، ولكن أحياناً من الجيد أن تحظى بصديق ذو نفوذ
    Babası çok nüfuzlu birisi, ikimiz bir zamanlar arkadaştık. Open Subtitles والدها رجل ذو نفوذ كبير أنا وهو كنا أصدقاء
    Mesela, önümüzdeki hafta, nüfuzlu bir senatörle seçim brançı olacak. Open Subtitles واحدة من التي هي حملة غداء الأسبوع المقبل, مع عضو مجلس شيوخ مؤثر جداً
    Dalgın biri ama oldukça da nüfuzlu. Open Subtitles مشتت وشارد الذهن لكن مؤثر جداً جداً
    Tek yapmanız gereken ailenizin ne kadar nüfuzlu olduğunu anlatan bir mektup yazmanız. Open Subtitles كل ما عليكم فعله هو ان تكتبوا لى خطابًا، عن الى اى حد آبائكم شخصيات مؤثرة وعصرية!
    Gerçek şu ekselans, Don Calogero çok zengin ve ayrıca çok nüfuzlu. Open Subtitles الحقيقة، فخامتك، هيأنهغنيجداً.. ويملك نفوذاً كبيراً ...
    ALFRED LUDLOW Sığır ve Buğday Komisyoncusu Helena'nın nüfuzlu sakinlerine "dostum" demek çok hoşuma gidiyor. Open Subtitles وبعض المؤثرين فى حكومة هيلينا . اصدقاء لى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more