"neden burada olduğumu" - Translation from Turkish to Arabic

    • لماذا أنا هنا
        
    • سبب وجودي هنا
        
    • لما أنا هنا
        
    • لمَ أنا هنا
        
    • سبب تواجدي هنا
        
    • لماذا انا هنا
        
    • لما انا هنا
        
    • لم أنا هنا
        
    • لِم أنا هنا
        
    • سبب قدومي إلى هُنا
        
    • سبب مجيئي
        
    • بسبب وجودي هنا
        
    Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف حتى لماذا أنا هنا بحق الجحيم
    Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف حتى لماذا أنا هنا بحق الجحيم
    Fakat ikimizin arasında bir fark var. Ben Neden burada olduğumu açıklayabilirim. Open Subtitles ولكن الفرق بينى وبينك هو أنني أستطيع أن أفسر سبب وجودي هنا
    Sence baban masum mu? Neden burada olduğumu açıklayabilir misiniz dedektif? Open Subtitles أيمكنك أن تشرحي لي لما أنا هنا أيتها المحققة؟
    Yaşadığımı hissediyorum. Kim olduğumu, Neden burada olduğumu biliyorum. Open Subtitles أشعر بأنيّ حيوي للغاية أعرف من أكون، وأعرف لمَ أنا هنا
    Bak, Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Ürolog iyisin dedi. Open Subtitles اسمع ، انا لا اعرف سبب تواجدي هنا طبيب الامراض البولية اخبرني انني بخير
    Neden burada olduğumu biliyorsun, ve hala umurundaymış gibi davranıyorsun. Open Subtitles انت تعرف لماذا انا هنا وانت مازلت تمثل كانك مهتم بى
    Biri Neden burada olduğumu söyleyecek mi yoksa bütün gece sessizlik oyunu mu oynayacağız? Open Subtitles ماذا عن الشيطان ؟ هل سيخبرنى احد لما انا هنا ام سنحدق ببعضنا فقط طوال الليل ؟
    Egemen sınıfın can çekiştiğini görmek varken Neden burada olduğumu bana söyleyebilecek birisi var mı? Open Subtitles , هل يمكن لآي شخص يخبرني لماذا أنا هنا أراقب الطبقة الحاكمة في الالام أحتضارها ؟
    Bu konuda anlaştığımıza göre Neden burada olduğumu konuşalım. Open Subtitles لماذا أنا هنا. كيف تريد لمساعدتي في اعادة
    Bana yalan söylemenden nefret ediyorum. Aslında, şu an Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Open Subtitles أنت تضحكينِي أنا لا أعرف لماذا أنا هنا الأن؟
    Neden burada olduğumu ve ne kadar kalacağım söylenmedi de. Open Subtitles لم يخبروني لماذا أنا هنا و لكم من الوقت سوف أبقى؟
    Bunu hiç bir zaman yanımdan ayırmıyorum, Neden burada olduğumu hatırlatması için. Open Subtitles أبقي هذه معي دائماً لأتذكر سبب وجودي هنا
    Neden burada olduğumu bilmiyorsunuz, değil mi? Open Subtitles لا تملك فكرة عن سبب وجودي هنا أليس كذلك؟
    Geçen gece olanlardan sonra senin topluluktan sihir çekmeye çalışmandan sonra Neden burada olduğumu bilmiyorum. Open Subtitles بعدَ ماحدثَ ليلة الأمس ومحاولتي سحبَ السحر من الدائرة لا اعلم لما أنا هنا
    Neden burada olduğumu sana söyleyeceğim, bu seni kızdırırsa kalkıp evine gidebilirsin. Open Subtitles سأقول لكِ لما أنا هنا ولو اهانك الأمر يمكنكِ النهوض والذهاب للبيت وليس علينا ان نتحدث ثانيةً
    İzin verirseniz, size Neden burada olduğumu açıklayayım. Open Subtitles لو سمحتي لي سأشرح لكِ لمَ أنا هنا
    Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Open Subtitles بئسًا، حتى أني أجهل لمَ أنا هنا.
    O bakışa dayanarak Neden burada olduğumu biliyorsun gibi. Open Subtitles إستنادًا لهذه النظرة، فأنتِ تعرفين سبب تواجدي هنا علمتُ ذلك، علمتُ ذلك
    Asla şikayet etmedim çünkü o anların her biri bana ne yaptığımı ve Neden burada olduğumu hatırlatıyor. Open Subtitles انا لم اشتكى ابدا, لان كل دقيقة من الدقائق تذكرنى ما انا اعمل و لماذا انا هنا.
    Oturun, Binbaşı. Neden burada olduğumu açıklamama izin verin. Open Subtitles إجلسى , رائد دعينى أوضح لما انا هنا
    Beş dakikan var. Şimdi bana Neden burada olduğumu anlat. Open Subtitles لديك خمس دقائق أخبرني لم أنا هنا ؟
    Ama Neden burada olduğumu biliyorum. Open Subtitles للغاية ولكنى أعلم لِم أنا هنا
    Beni tanımıyorsun ve Neden burada olduğumu bilmiyorsun. Open Subtitles حسناً، إنّكِ لا تعرفيني ولا تعرفين سبب قدومي إلى هُنا.
    Ama kim olduğumu ve Neden burada olduğumu bir kenara bırak ve kendine şu önemli soruyu yönelt: Nasıl? Open Subtitles انسَ للحظة سبب مجيئي و مَنْ أكون و اطرح على نفسك السؤال الأهمّ...
    Neden burada olduğumu bildiğime inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنني أعلم بسبب وجودي هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more